"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/824 Esas, 2015/718 Karar
HÜKÜM : Asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı onayan Dairenin kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davalılar vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davacı banka ile dava dışı ... İnş ... A.Ş. arasında akdedilen 22.10.2010, 06.01.2006, 14.09.2010 ve 06.01.2010 tarihli genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, davalıların sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine ilamsız takibe geçildiğini, davalıların faiz oranının %72 olmayıp yasal faiz oranı olan %9 olması gerektiğinden bahisle takibe itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, 16.01.2013 tarihli dilekçesinde; asıl dava dilekçesinde sehven dava dışı borçlu isminin ... ... A.Ş. olarak yazıldığını, asıl borçlunun 2012/13517 sayılı dosyadan da görüleceği üzere ... Taah. Tic. San. A.Ş. olduğunu bildirmiştir.
2.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; müvekkili banka ile dava dışı ... Taah. İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında akdedilen 22.10.2010, 06.01.2006, 14.09.2010 ve 06.01.2010 tarihli 4 adet genel kredi sözleşmesine istinaden borçlu firmanın kredi kullandığını, takip talebindeki davalı ... İnş ... A.Ş.'nin sözleşmeleri borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, davalıların takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, bu nedenle usul ve yasaya aykırı haksız itirazların iptaline ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili asıl ve birleşen davada cevap dilekçesinde; her ne kadar sözleşmede madde olarak bulunduğu iddia edilen faize ilişkin hükümlerin taraflar arasında imzalanan sözleşmede olsa dahi müvekkillerinin sözleşme metnini göremedikleri gibi değişen faiz oranının ne olduğu konusunda da herhangi bir ihtarın, ihbarın muhatabı olmadıklarını, faiz oranının ne miktar olduğu, bu oranların T.C. Merkez Bankası'na bildirilip bildirilmediğinin sorulması gerektiğini, bu konuda çıkan bankacılık uygulama yönetmelik veya tebliğlerinin uzman bilirkişi marifetiyle araştırılması, temerrüt faiz uygulamasının dava dilekçesinde iddia edilen gibi olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, müvekkillerinin faiz oranının yıllık %9 olması gerektiğini iddia etmelerinin nedeninin bu borçların ödenmesinin ancak bu miktar faiz oranıyla olabileceğinin alacaklı davacıya bildirilmesi olduğunu, müvekkillerinin ödeme gücünün bildirdikleri faiz oranından daha yüksek olmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak her iki bilirkişi raporu arasında rakamsal olarak ve hesaplanan miktarlar olarak çelişki var ise de; bu çelişkinin işlemiş temerrüt faizi oranlarının ayrı ayrı belirlenmesinden kaynaklı olduğu, faiz oranının ne olması gerektiği hususunun sunulan belgeler, banka kayıtları da nazara alınarak hesaplama yapılacağı, bu noktada oran değerlendirilmesinin Mahkemeye ait olduğu, bu yöndeki ikinci bilirkişi raporunun oransal belirlemesinin dosya kapsamına uygun olduğu, iki rapor arasında çelişki bulunup üçüncü bir rapor alınmayı gerektirir bir husus olarak görülmeksizin değerlendirme yapılarak karar verildiği, kabul ve ret oranları belirlenirken takipte işlemiş faiz miktarı olan 591.523,73 TL ve 29.576,19 TL BSMV olmak üzere 621.099,92 TL ile itiraz edilmeyen %9 faiz oranına göre hesaplanan 73.940,47 TL işlemiş faiz ve 3.697,02 TL BSMV toplamı 77.637,49 TL'nin düşümü ile belirlenen 543.462,43 TL talebe konu miktar, 166.521,17 TL faiz ve 8.326,06 TL BSMV olmak üzere toplam 174.847,23 TL kabul oranı oranlamasının esas alındığı, davacı bankanın harçtan muaf olduğu, kabul oranları üzerinden davalılara harcın yükletilmesi gerektiği, asıl ve birleşen davanın davalılarının müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları, yargılama gideri ve vekalet ücretinin toplam üzerinden değerlendirildiği, davacı banka tarafından dava dışı ... ... A.Ş. arasında düzenlenip davalıların da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları sözleşmelere dayalı olarak kullandırılan L0001176 nolu BCH kredisinden kaynaklı borç miktarının kat tarihi itibariyle 1.014.000,00 TL temerrüt tarihi 03.08.2012 tarihi itibariyle 1.019.323,50 TL asıl alacak, temerrüt tarihi ile 30.10.2012 arası %32 oranı üzerinden faiz oranı 76.733,75 TL ve 3.986,69 TL BSMV olmak üzere toplam 1.103.043,94 TL olduğu, Y2000205 nolu ticari aylık eşit taksitli - taşıt - kredisinden kaynaklı borç miktarının temerrüt tarihi itibariyle 2.341.606,76 TL, temerrüt tarihinden 30.10.2012 talep tarihine kadar % 28,08 temerrüt faizinin 160.727,89 TL, 8.036,39 TL BSMV olmak üzere toplam 2.510.371,04 TL olduğu, işbu davanın konusu işlemiş faize ilişkin olup, her iki krediye konu hesaplanan kredi temerrüt faizi toplamı 240.461,64 TL, 12.023,08 TL BSMV olmak üzere toplam 252.484,72 TL olduğu, icra takibinde asıl alacağa hesaplanacak % 9 yasal faiz oranı kabul edilmekle, kabul edilen bu miktara konu hesaplanan kısmın 73.940,47 TL işlemiş temerrüt faizi, 3.697,02 TL BSMV olmak üzere toplam 77.637,49 TL olup, kabul edilen bu miktarın tenzili ile istenilebilecek işlemiş faiz miktarının 166.521,17 TL, BSMV'nin 8.326,06 TL olmak üzere toplam 174.847,23 TL kısma yönelik işlemiş faiz + BSMV toplamına kısmi itirazın yerinde görülmediği, alacağa uygulanacak akdi faiz oranı ve temerrüt faiz oranının davacı bankaca aynı tür kredilere uygulanan cari kredi faiz oranı (uygulanan faiz) dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, faiz oranının buna göre belirlenmesi gerektiği, T.C. Merkez Bankası'na bildirilen faiz oranlarına göre hesaplama yapılmasının doğru görülmediği, banka kayıtlarının incelenmesinde L0001176 nolu BCH kredisinin kredi faiz oranının yıllık %16, Y2000205 nolu ticari aylık eşit taksitli taşıt kredisinin yıllık faizi % 14,04 oranında olup, %100 fazlaları %32 ve %28,08 oranındaki temerrüt faizi uygulanması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bu oranlar nazara alınarak yapıldığı buna göre yapılan hesaplama sonucu kabul edilen işlemiş faiz kısmı düşülerek 166.521,17 TL temerrüt faizi ve 8.326,06 TL BSMV olmak üzere toplam 174.847,23 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, takibin bu miktar ve itiraz edilmeyen kısım üzerinden devamına, asıl ve birleşen davada dava konusu icra takibinin aynı olduğu, kefillerin beşinin asıl davada, birinin birleşen davada davalı gösterildiği, tek bir borç ve tek bir icra dosyasına ilişkin olmakla, her bir dosya için ayrı ayrı icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davada hükmolunan meblağın %20'si oranında icra inkar tazminatının asıl ve birleşen davanın davalılarından tahsiline karar verilmiş , hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, Dairemizin 14.02.2024 tarihli, 2023/2655 E. ve 2024/1083 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı asıl ve birleşen davada davalılar vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
V. SONUÇ: Asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalılardan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.