Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4432 E. 2024/6198 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, davalı şoför ve araç işletmecisinden manevi tazminat talep etmesi üzerine, hükmedilen tazminat miktarının yetersizliği nedeniyle itiraz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurularını reddeden kararı, temyiz incelemesinde de usul ve hukuka uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1182 Esas, 2022/1246 Karar

HÜKÜM : Başvuruların esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İslahiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/708 E., 2019/518 K.

Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı şirket vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ...'ın davalılardan ...'ın sevk ve idaresinde diğer davalı adına kayıtlı minibüste yolcu iken, minibüsün başka bir araç ile çarpışması sonucu yaralandığını ve bir kolunun işlevsiz kaldığını, müvekkilinin davalıların haksız eylemi sebebiyle manevi zarara uğradığını ileri sürerek 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; yetki ilk itirazında ve zamanaşımı definde bulunarak kazanın gerçekleşmesinde davalı şoföre ve müvekkiline atfı kabil bir kusur bulunmadığını ve talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile talebin zamanaşımına uğramadığı, celp edilen bağlantılı hukuk ve ceza dosyalarında davalı ...'in tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, işbu sebepten meydana gelen zarardan da Nizamettin'in sorumlu bulunduğu noktasında bir duraksama bulunmadığı, diğer davalının da işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, bu nedenle dosya kapsamında toplanan deliller, bağlantılı ceza ve hukuk davası dosyaları, meydana gelen zararın ağırlığı, tarafların kusur, sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurularak davacı yararına uygun bir miktara manevi tazminat olarak hükmetmek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 30.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 12.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı şirket vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaza sonrası, uzun bir tedavi süreci yaşadığını, tedavi sürecinin halen dahi devam ettiğini, müvekkilinin tüm bu süreçte iyileşebilmek için çok yoğun emek sarfettiğini ancak iyileşemediğini, müvekkilinin kolunun kalıcı olarak işlevsiz kaldığını, müvekkilinin bu süreçte ailesiyle ilgilenemediğini, tam tersine ailesinin müvekkiline bakmak durumunda kaldığını, davalı şoförün kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğunu, davalıların kazadan sonra müvekkilini aramak zahmetine dahi katlanmadığını, tüm bu hususlar gözetildiğinde müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminatının müvekkiline manevi tatmin sağlamaktan uzak olup hakkaniyetle bağdaşmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı Şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; talebin zamanaşımına uğradığını, kazanın gerçekleşmesinde davalı şoföre ve müvekkiline atfı kabil bir kusur bulunmadığı halde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını ve Mahkemece hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 56 ıncı maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun (2918 sayılı Kanun) 85 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.