Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4536 E. 2024/8613 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan işleticilik sözleşmesinin feshi nedeniyle davacının cezai şart, kar kaybı ve ariyet eşya bedeli talepleri ile bu taleplerden cezai şart alacağı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece uyulan bozma kararına uygun hüküm verildiği, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı ve mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2014/26 Esas, 2021/517 Karar

HÜKÜM : Asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/514 E. sayılı davasının kabulüne, birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/729 E. sayılı davasının reddine

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar asıl ve birleşen davada davalı ... Pazarlama Turizm Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; taraf şirketler arasında imzalanan işleticilik sözleşmesine göre davalının yalnızca müvekkiline ait ürünleri satmayı taahhüt ettiğini, sözleşmenin ihlali halinde müvekkilinin sözleşmeyi fesih ve buna istinaden de cezai şart olarak 100.000,00 USD isteme hakkının bulunduğunu, ayrıca imzalanan taahhütname ile taahhüt edilen yıllık satış miktarının gerçekleştirilmemesi halinde eksik kalan kısım için davalının kâr mahrumiyeti ödemeyi kabul ettiğini, ancak davalının başka bir akaryakıt dağıtım şirketinin bayiliğini üstlendiğini, mahkemece yapılan tespitte anılan işyerinde ... logosu ile birlikte ... logolu pompaların monte edilmemiş vaziyette beklediğinin belirlendiğini, davalıya ihlalini düzeltmesini ve sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmesi için ihtarlar gönderilmesine rağmen ihlale son verilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla cezai şarttan şimdilik 10.000,00 USD'nin, kâr kaybından şimdilik 10.000,00 USD'nin tahsiline ve davalıya ariyet malzemesi olarak verilen malzemelerin iadesi, iadenin mümkün olmadığı durumda ise bedeli olarak şimdilik 5.000,00 USD'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/729 E. sayılı birleşen dava dilekçesinde ise; davacı ile malik olan davalılar arasında intifa hakkı tesis edilmesi için protokol imzalandığını, protokolün ihlali halinde davacının protokolü feshi ile birlikte 200.000,00 USD cezai şart talep etme hakkının olduğunu, protokol konusu gayrimenkul üzerinde başkaca bir akaryakıt dağıtım firması lehine intifa hakkı tesis edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşuluyla cezai şart alacağından şimdilik 20.000,00 USD'nin yabancı paraya uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davacı vekili İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/514 E. sayılı birleşen dava dilekçesinde; Yargıtay bozma ilamından sonra davacı tarafından asıl davalı şirkete yönelik olarak saklı tuttuğu 90.000,00 USD cezai şartın tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip başlatttığını, davalı borçlunun haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl ve birleşen davalı vekili cevap dilekçesinde; asıl davada, sözleşmenin intifa hakkının varlığına bağlı olarak imzalandığını, ancak davacının intifa hakkının bulunmaması nedeniyle sözleşmenin yok hükmünde olduğunu, geçersiz sözleşmeden dolayı cezai şart ve kâr mahrumiyetinin talep edilemeyeceğini, davalının sözleşme gereği davacının ürünlerini bir süre sattığını, lakin davacının intifa hakkını alma edimini yerine getirmemesi üzerine davalı şirketin başka bir dağıtım şirketinden bayilik almak zorunda kaldığını, kar mahrumiyetinin fesih halinde talep edilemeyeceğini, müvekkilinin eski sözleşme ile teslim aldığı demirbaşları iade etmeye hazır olduğuna dair davacıya ihtarname gönderdiğini, ihtara rağmen dava açılmasının haksız olduğunu, talep edilen cezai şartın fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş.

2.İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/729 E. sayılı birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; protokolün resmi şekilde yapılmadığından gerçersiz olduğunu, intifa tesis işlemlerinin davacının kusuru nedeniyle yerine getirilmediğini, davalıların başka bir şirketle anlaşmak zorunda kaldıklarını, taraflar arasındaki protokolün uygulanma imkanının hukuken ve fiilen ortadan kalktığını, cezai şartın fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3.Davalı vekili İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/514 E. sayılı birleşen davada cevap dilekçesinde; asıl davadaki beyanlarıyla davanın reddini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

1.Mahkemenin 13.12.2012 tarih ve 2006/714 E., 2012/253 K. sayılı ilamı ile asıl davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 USD cezai şart alacağının en yüksek mevduat faizi ile birlikte TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından davalı şirkete ariyet olarak verilen ve bilirkişi raporunda da listesi bulunan demirbaşların davalıdan aynen alınarak davacıya iade ve teslimine, davacının fazlaya ilişkin davasının reddine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, birleşen dava yönünden ise, istenilen cezai şartın tapuda resmi şekilde yapılmayan ve adi yazılı şekilde düzenlenen protokolde yer aldığı, şekle aykırılık nedeniyle protokolün ve cezai şartın hükümsüz olduğu gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiş olup Dairemizin 08.07.2013 tarih ve 2013/6739 E., 2013/12486 K. sayılı ilamı ile; "...1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz istemlerinin reddine karar verilmiştir. 2-Taraflar arasındaki 01/06/2006 tarihli işleticilik hakkı sözleşmesinin 18.maddesinde "İşletici, bu anlaşmanın herhangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal ettiği takdirde ...'nin iş bu anlaşmayı feshe hakkı bulunduğunu ve böyle bir ahvalde cezai şart olarak ödeme gününde uygulanmakta olan Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak 100.000 USD karşılığı TL'nı ...'ye ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. ...'nin diğer zarar, ziyan ve tazminat hakları ayrıca saklı tutulmuştur." hükmü bulunmaktadır. Davacı bu hüküm uyarınca cezai şart yanında ayrıca kar kaybını da talep edebilir. Kar kaybı ile ilgili tahhütnanemede " fiilen akaryakıt satış faaliyetine geçtiğimiz tarih başlangıç alınmak üzere ve münhasıran ...'den veya ...'nin öngöreceği ikmal nokta ve kaynaklarından mübaaya etmek kaydıyla birinci yıl ve sonraki yıllarda asgari 2.500 m3/yıl beyaz mal (kurşunsuz benzin,süper benzin, motorin) satmayı kabul ve taahhüt ederiz. İşbu taahhütname ile satmayı kabul ve taahhüt ettiğimiz yıllık satış miktarını gerçekleştiremememiz halinde ... Petrolleri AŞ'ye eksik kalan yıllık satış miktarları üzerinden akaryakıt için 80 USD/m3 tutarının ödeme gününde uygulanmakta olan Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığında kar mahrumiyetini ödemeyi, anılan bedeli ödeyemediğimiz takdirde veya ... Petrolleri AŞ'den mübayaa edeceğimiz akaryakıt ve madeni yağ bedellerini ödeyemediğimiz takdirde ... Petrolleri AŞ nezdinde banka teminat mektuplarımızdan söz konusu bedellerin tahsil edilmesine muvafakat ettiğimizi beyan kabul ve taahhüt ederiz" hükmü yer almaktadır. Sözleşmenin yaklaşık 2 ay uygulanmış olması kar kaybının talep edilemeyeceği anlamına gelmez. Mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının talep edebileceği kar kaybı tespit edilip varılacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmelidir. 3-Davacı ariyet listesinde verdiği malların iadesini olmadığı takdirde bedelinin ödenmesini talep etmiş, mahkemece talep kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davacının ariyet olduğunu iddia ettiği malların iadesini talep edebilmesi için öncelikle bu malları davalıya teslim ettiğini ispatlaması gerekir. Listede belirtilen malların tamamını teslim edip etmediği konusunda gerektiğinde tespit dosyasındaki bilgi ve belgeler dikkate alınarak tespit edilip toplanan deliller değerlendirilerek varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir..." gerekçeleriyle 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

2.Mahkemece bozma ilamına uyularak davacı şirketin davalı şirketten aralarındaki işleticilik sözleşmenin 18 inci maddesi gereğince 100.000,00 USD cezai şart alacağı olduğu, bunun 10.000,00 USD'lik kısmının asıl davada kabulüne karar verildiği, kalan 90.000,00 USD'lik kısmı için icra takibi yaptığı ve bu takibe yapılan itirazın iptali gerektiği, alacağın cezai şart alacağına ilişkin olup likit, belirlenebilir olmadığı, davacının cezai şart alacağı olup olmadığı ve takdiri indirim yapılıp yapılmayacağı hususunun yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 USD cezai şart alacağının 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli USD mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 10.000,00 USD kâr kaybı alacağının 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli USD mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafından davalı şirkete ariyet olarak verilen; “ fiyat panosu, fiyat panosu numaratörü, Flute projesi, 4 adet gaz dedektörü, 2 adet Meksan Wayne çiftli pompa, 2 adet Meksan Wayne tekli pompa" demirbaşların davalıdan aynen alınarak davacıya iadesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde infaz sırasında İcra Müdürlüğünce işlem yapılmasına, bu yönden terditli taleplerden ikincisi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/729 E. sayılı davasının reddine, birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/514 E. sayılı davasının kabulü ile davalının İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2016/17680 E. sayılı dosyasında 90.000,00 USD asıl alacak için yaptığı itirazın iptaline, bu miktar asıl alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca bir yıl vadeli USD mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faizi uygulamak sureti ile takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davalı ... Paz. Turizm Nak. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık asıl davada taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının cezai şart, kâr kaybı ve ariyet olarak verilen malların teslimine ilişkin olup, birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/514 E. sayılı dava dosyasında ise asıl dava dosyasında saklı tutulan cezai şart alacağının tahsili için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 112 nci maddesi.

2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Asıl dava yönünden; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/514 E. sayılı dava yönünden; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

(1) ve (2) numaralı bentlerde yazılı nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.