Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4568 E. 2025/2772 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Marka başvurusunun, tescilli markalarla benzerlik taşıdığı gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin YİDK kararının iptali istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerliğin bulunması ve iltibas yaratarak tüketicileri yanıltabileceği gözetilerek, marka başvurusunun reddine dair YİDK kararını kısmen iptal eden istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "..." ibareli başvurusunun, davalı şirketin "..." ibareli markalarına dayalı yaptığı itiraz sonucu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında iltibasa neden olacak bir benzerlik bulunmadığını ileri sürerek 2021-M-531 sayılı YİDK kararının iptaline ve marka başvurusunun tescil işlemlerinin tamamlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; dava konusu başvuru ile müvekkiline ait redde mesnet markalar arasında iltibas bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının "şekil+..." ibareli marka başvurusu ile davalının "..." ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu hizmetler için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davacının "şekil+..." ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalının "..." ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında benzerlik nedeniyle işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı hizmetler algısı oluşabileceği, yani ortalama tüketicinin markaları karıştırabileceği, bu açıdan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1 hükmü uyarınca iltibas koşullarının oluştuğu, YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu "..." ibareli başvuru ile 2017/122955, 2017/90829, 2017/90839, 2017/90852, 2018107706, 2018107710 sayılı ve "..." asıl unsurlu redde mesnet markalar arasında, başvurunun tescil edilmek istendiği 43. sınıf "Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. ... bakımı (kreş) hizmetleri." yönünden ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira redde mesnet markaların asli unsuru olan "..." ibaresinin dava konusu başvuruda da aynen asli unsur olarak yer aldığı, taraf markalarında ortak olarak yer alan "..." ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğu kabul edilse dahi dava konusu başvuruda yer alan "Hane" ibaresinin ve şekil unsurunun, başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, başvurunun tescil edilmek istendiği yukarıda belirtilen hizmetlerin redde mesnet markaların kapsamında da yer aldığı anlaşılmakla davacı vekilinin kaldırma nedeni yapılmayan sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu başvurunun tescil edilmek istendiği 43. sınıf "Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri." redde mesnet markalar kapsamında yer almadığı gibi bu hizmetler ile redde mesnet markaların tescilli bulunduğu hizmetler arasında benzerlik de bulunmadığı, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında, başvuru kapsamında yer alan 43. sınıf "Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri." yönünden iltibas koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle sayılan hizmetler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile ... YİDK'in 2021-M-531 sayılı kararının 43. sınıf "Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri." yönünden kısmen iptaline, fazlaya ilişkin istemin ve dava konusu başvurunun tescili işlemlerinin tamamlanması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali ve başvurunun tescili işlemlerinin tamamlanması istemlerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine, aşağıda yazılı harcın istekleri halinde davalılara iadesine, 24.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.