Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4571 E. 2025/2764 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait tescilli markalar ile davalıya ait marka başvurusu arasında benzerlik bulunup bulunmadığı ve bu benzerliğin karıştırılma tehlikesi oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Markalar arasında özellikle ortak unsur olan "..." ibaresine davacının kullanım yoluyla somut ayırt edici özellik kazandırdığı, davalı işaretinde ise bu ibarenin ayırt ediciliğe katkı sağlamadığı ve karıştırılma tehlikesine yol açtığı gözetilerek, ilk derece mahkemesince verilen marka hükümsüzlüğü kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2005/52505 sayılı ... ibareli, 2010/04227 sayılı "...-..." ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin 2019/94148 sayılı "..." ibareli başvurusuna söz konusu markalara dayalı olarak yaptıkları itirazın Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin markalarının ayırt ediciliğinin yüksek ve tanınmış olduğunu, dava konusu başvurunun kötüniyetli bulunduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptali ile davaya konu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıya ait başvuru kapsamında yer alan 3. sınıf mallarla, davacıya ait 2010/04227 sayılı marka kapsamında yer alan 5. sınıf emtia arasında benzerlik bulunmadığından markalar arasında karıştırılma tehlikesinin olmadığı, davacıya ait 2005/52505 sayılı "..." markası ile dava konusu marka arasında emtialar bakımından aynı/aynı tür düzeyinde benzerlik bulunduğu, dava konusu markanın "..." ibaresinden oluştuğu, davacıya ait marka ile dava konusu marka arasında müşterek olan unsurun "..." ibaresi olduğu, İngilizce'de “...” sözcüğünün yaygın olarak kullanılan anlamı “hücre” olmakla birlikte “küçük oda, ünite, göz, cep” anlamlarına da geldiği, yabancı bir kelime olmakla birlikte davalı Kurumun internet sitesinde “...” ibaresi için sınıfsız yapılan aramada 3965 kayıt tespit edildiği, bu tespitin "..." ibaresinin farklı kişiler ve sektörlerde yaygın olarak kullanıldığına işaret ettiği, "..." ibaresinin 03. sınıfın bilhassa 02, 03, 04. alt sınıflarında yer alan emtialar bakımından cilt, ağız ve diş sağlığı için “hücresel bakıma” hizmet eden ürünler kapsamında algılandığı ve 03. sınıfla sınırlı aramada 324 kaydın bulunduğu, davacının "..." markasını özellikle "Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler" bakımından yoğun surette kullandığı, bu emtialar bakımından yoğun kullanım neticesinde, davacının "..." ibaresinin başlangıçtaki mevcut zayıf karakterini gidererek, markanın somut ayırt edici niteliğini güçlendirdiği, dava konusu marka başvuru tarihinden önce, davacının "..." ibaresine kullanım yolu ile kattığı somut ayırt edici etkiyi dikkate almaksızın ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi değerlendirmesinin yapılamayacağı, buna göre yapılan değerlendirmede davacıya ait 2005/52505 sayılı "..." markası ile davaya konu 2019/94148 sayılı "..." markası arasında, "..." ibaresinin ortak olarak yer almasından dolayı 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/1. hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu, dava konusu başvuruda "..." ibaresine göre daha kalın ve karakterize edilmiş şekilde kullanılan "..." ibaresinin bir ön ek olarak ve “profesyonel” kelimesinin kısaltması olarak seçileceği, işaretin sonunda yer alan bağımsız "X" harfinin ise “...” markasının bir çeşidi olarak algılanabileceği, bu nedenle dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadıkları, dava konusu başvurunun davacının seri markası olarak algılanabileceği, davacının tanınmışlık ve kötüniyet iddialarının yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK kararının iptaline, dava konusu 2019/94148 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar verilmiş, hüküm, davalı Kurum vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin davacının "..." ibareli markası ile "...-...", "..." ibareli marka başvurularını benzer bulan 2021/5684 E., 2023/276 K sayılı ve 2021/4458 E., 2022/8631 K. sayılı ilamlarının da aynı yönde olduğu gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 24.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.