Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4609 E. 2024/6969 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından imzalanan çeklerin avans olarak verildiği ve bedelsiz kaldığı iddiasına karşılık, davalının çeklerin karşılığında mal teslim ettiğini iddia etmesi nedeniyle oluşan menfi tespit davasında ispat yükünün kimde olduğu ve ticari defterlerin delil olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının çeklerin avans olarak verildiğine ve bedelsiz kaldığına dair iddiasını usulüne uygun yazılı delillerle ispatlayamaması ve yemin teklif etmeyi kabul etmemesi gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/1100 Esas, 2024/440 Karar

İlk Derece Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kardeşinin ürettiği katmer ocağı, elektrikli davul fırın gibi ürünleri bu ürünleri yurt dışına ihraç ettiğini, yurt dışından almış olduğu yüklü sipariş nedeniyle ürünlerin hammaddesi olan sacın temini hususunda davalıya sipariş verdiğini, 19 adet boş çekin bu mala yönelik avans olarak davalıya teslim edildiğini, davalının yalnız 284.000,00 TL değerindeki sacı teslim ettiğini, bunların karşılığında 5 adet çekin davalıya ödendiğini, davalının başka mal teslimi yapmamasına rağmen haksız olarak 14 adet çeki doldurarak icra takibi başlattığını ileri sürerek ... Bankası Sanayi Şubesine ait ...76 seri no.lu 520.000,00 TL bedelli çek ve ...77 seri no.lu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, ayrıca davalıların kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davada ifade ettiği hukuki ilişkiyi belirterek ... Sanayi Şubesi'ne ait ...44 çek numaralı, 10.06.2019 tarihli, 400.000,00 TL bedelli, ... Sanayi Şubesine ait ...45 çek numaralı, 13.06.2019 tarihli 400.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile davalıların kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

1.Asıl ve birleşen davada davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacının borcunun olmadığını ve borcun itfa edildiğini yalnızca resmi ve imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş olan belge ile ispat edebileceğini, kendisinin üçüncü kişi olarak devir aldığı kambiyo senetlerinin hamili olduğunu, davacı tarafça açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Asıl ve birleşen davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu çeklerin avans olarak verdiğini gösteren yazılı delil sunmadığını, davacıya nakit ve saç malzemesi verdiğini, karşılığında çek aldığını, açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafından imzalanan asıl ve birleşen dava konusu çeklerin davalı ...'den sac hammaddesi alması karşılığında avans olarak verildiği ve çekin bedelsiz kaldığı iddiaları hakkında yazılı delil ortaya koyulmadığından, davacının bu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığını usulüne uygun yazılı delillerle kanıtlayamadığı, yemin teklif etmeyeceğini beyan ettiği gerekçesiyle, davacının ispatlanamayan asıl ve birleşen davasının reddine ilişkin eski hükümde direnilmesine, bu çerçevede davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, ispat yükünün kimin üzerinde olduğu ve delil olarak dayanılan ticari defterlere ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen direnme kararında bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 01.10.2024 tarihinde kesin olarak oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Çoğunlukla ortaya çıkan uyuşmazlık, Dairemizin bozma kararına yönelik direnme kararının yerinde olup olmadığı ve dolayısıyla temyiz incelemesinin dairemizce mi yoksa Hukuk Genel Kurulunca mı yapılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.

Dairemizin 20.09.2023 gün ve 2022/2881 E., 2023/5134 K. sayılı kararında belirtilen bozma sebebi usule, yasaya ve dosya kapsamına uygun olup bu karara yönelik ilk derece mahkemesince verilen direnme kararının temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan, temyiz incelemesinin Dairemizce yapılması ve sonuç olarak direnme kararının ONANMASI yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.