"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/789 Esas, 2022/1250 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.02.2024 tarihli ve 2022/7412 E., 2024/1311 K. sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (6100 sayılı Kanun), 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'ndan (1086 sayılı Kanun) farklı olarak Kanun yolları arasında karar düzeltme müessesesine yer verilmemiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra Yargıtay tarafından 6100 sayılı Kanun uyarınca yapılan temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı tarafların karar düzeltme hakkı bulunmadığından davalı vekilinin karar düzeltme isteği niteliğini taşıyan başvurusunun reddi gerekir.
6100 sayılı Kanun'da, istinaf ve temyiz olmak üzere iki olağan kanun yolu öngörülmüştür. Mülga 1086 sayılı Kanun'da düzenlenen karar düzeltme müessesine ise yer verilmemiştir. Buna rağmen birçok dosyanın, varolmayan bu yöntem üzerinden yeniden Yargıtay’a gönderildiği sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
Hak arama hürriyeti veyahut mahkemeye erişim hakkı kapsamında Dairemize intikal ettirilen bu tür dosyalar, Dairemiz esasına kaydedilmekle; müteakiben gelen birçok dosyanın, temyiz inceleme sırasını ötelemenin yanı sıra, kararın kesinleşme sürecini de akamete uğratarak lehine karar verilen tarafı da mağdur etmektedir.
“Dürüst Davranma” başlıklı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” hükmünü amirdir.
Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemelerinin fiilen devreye girmesinden sonra istinaf ve temyiz denetiminden geçen bir kararın her ne ad altında olursa olsun yeniden Yargıtay gündemine taşınması kötü niyetli kanun yolu başvurusu addedilip talep reddinin yanısıra, para cezası tayinini de gerektirir.
Tartışmalar esnasında; “karar düzeltme ve buna bağlı kötü niyetli başvuruyla ilgili bir yaptırım düzenlenmediğinden disiplin para cezası tayininin” kanunilik ilkesine aykırı olup olmadığı değerlendirilmesi de yapılmıştır. Neticede, olağan kanun yollarından olan temyiz ve istinaf taleplerinin kötü niyetli yapılması halinde bile ceza öngören kanun koyucunun, kanunda hiç yer almayan “karar düzeltme” yoluna özel yaptırım getirmemiş olmasının yegane sebebinin müessesenin kanun metninde yer almamasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Doğal olarak kanun metinleri, bünyesinde düzenleyip tarif ettiği hususlara ilişkin düzenlemeler içerir. Dolayısıyla kanunda hiç yer almayan ve dolayısıyla kötü niyetin en bariz şekilde tezahür ettiği bu hâlin yaptırımdan muaf tutulduğu sonucuna varmanın kanunun özü ve ruhuyla bağdaşmayacağı izahtan varestedir.
O halde, kötü niyetle istinaf yoluna başvurmaya dair 6100 sayılı Kanun'un 351 inci ve kötü niyetle temyiz başlıklı 6100 sayılı Kanun'un 368 inci maddelerinin atıfta bulunduğu aynı Kanun'un 329 uncu madde metinlerinin özünde, mahkemeye erişim hakkının kötüye kullanıldığı tüm hâlleri kapsadığı kanaatine varılmakla, haksız ve yersiz talep reddinin yanısıra disiplin para cezasını içeren aşağıdaki hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin karar düzeltme talepli dilekçesinin REDDİNE,
Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi üzerine Yargıtayca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün olmayıp karar düzeltme talebinin kötü niyetle yapıldığı anlaşıldığından 6100 sayılı Kanun'un 368 inci maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 329 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar düzeltme talep eden davalı asılın takdiren 5.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
Peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Para cezasının İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.