"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/799 Esas, 2024/856 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/201 E., 2017/220 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen haksız rekabet ve markaya tecavüzün tespiti, meni, refi, markanın hükümsüzlüğü davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl-birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; asıl dava ile sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren beş ayrı şubesi bulunan Türkiye'nin büyük markalarına hizmet veren ciddi itibarı olan davacının Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde 29.01.1999 tarihinde 208969 sayılı markayı tescil ettirdiğini, bu markanın yenilemesinin de 29.01.2009 tarihi itibarı ile gerçekleştirdiğini, davalının davacının markasının piyasada edindiği itibardan faydalanmak istediğini, davacınınki ile karıştırılma ihtimali yaratan bir marka kullandığı ve haksız kazanç sağladığını ileri sürerek, davalının haksız rekabet teşkil eden mevcut kullanımın tespiti ve men-i ile tescilli bir markası var ise bunun hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini, birleşen dava ile İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2015/104 esas sayılı dava dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat vesai talepler ile dava açma hakkı saklı kalmak üzere 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK'nın (556 sayılı KHK) 7/b bendine muhalefetle aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha öne tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markalar ve TTK'nın 54 ila 63. maddeleri uyarınca hüsnüniyet kaidelerine aykırı davranışlar ve müvekkili şirket aleyhine haksız rekabette bulunan davalılar hakkında müvekkili şirket markasıyla haksız rekabet teşkil eden mevcut kullanımının tespiti ile müvekkil şirket aleyhine haksız rekabetin menine, haksız rekabet sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalıların haksız kullanımına son verilmesi ve ilgili araçlar ve mallar var ise imhasına davalılardan herhangi biri markasını tescil ettirdi ise yada başvuru aşamasında ise markasının tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkini, 6102 sayılı TTK madde 61. uyarınca yargılama sonuna kadar haksız rekabet fiillerinin durdurulmasına ve marka kullanımının engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının ticaret ünvanının davacınınki ile aynı olmadığını, her iki ünvanda ortak bulunan "ARTI" sözcüğünün anonim bir matematik terimi olduğunu davalının " A ARTI ''ünvanının'' A kalite" (A Plus ) anlamını taşıdığını, davacı ile davalının faaliyet alanlarının farklı olduğunu, davalının İş Güvenliği Kanunu çerçevesinde kurulmuş ve lisanslandırılmış bir " Ortak Sağlık Güvenlik Birimi " iken, davacının genel danışmanlık hizmeti veren bir firma olduğunu ve İş Güvenliği Kanunu kapsamında faaliyet göstermediğini, ayrıca, davalı İzmir, Manisa ve Denizli illerinde faaliyet gösterirken davacının İstanbul'da bulunduğunu, böylece hem konularının hem bölgelerinin farklı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini davanın reddini istemiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, mahkemenin 2015/104 Esas sayılı dosyasında açılan davada her davalı yönünden tefrik edildiği, sonrasında ise 2015/202 Esas ile işbu dosyanın aynı tüzel kişiye ilişkin olması nedeni ile birleştirildiği, A Artı Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Lab. Hizm. Eğt. Tic. Ltd. Şti.'nin gerek 2015/201 E. sayılı dosyasında gerekse birleşen 2015/202 E. sayılı dosyasında davalı sıfatı taşıdığı her iki davanın dava konularının aynı olduğu o halde birleşen dava sehven açıldığı anlaşılmakla birleşen dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar vererek vekâlet ücretinin de davacıya yükletildiği, davacı tarafından 556 sayılı KHK'nın 8/1-b (benzerlik) ile 8/3 (ticaret ünvanında kullanılması nedeniyle) hükümsüzlük talep ettiği 2015/19703 numaralı markanın A+OSGB şekil markası olduğu, 07.03.2015 tarihinde tescil başvurusunun gerçekleştirildiği, 41,44, ve 45 inci sınıflarda davalı adına tescilli olduğu, "Tehlike Avcısı! markasının 2006/44919 tecil numarası ile 41 inci sınıfta yine *artı* şekil markasının 208969 numarası ile 29.01.2019 tarihinde yenilenmiş olarak 35, 40, 41, 42, 43, 44, 45 inci sınıflarda davacı adına tescilli olduğu, 6769 sayılı SMK'nın 5 ve 6. maddesindeki şartların oluşması halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği, hükümsüzlük davasının menfaati olanlar, C.Savcıları, ilgili kurum ve kuruluşların açabileceği, 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesine göre tecil başvurusu yapılmış bir marka kendisinden önce tescil edilmiş yada önceki tarihte başvurusu yapılmış bir marka ile aynılığı yada benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı yada benzer olması halinde ve halk tarafından ilişkilendirilme ve karıştırılma ihtimali olması halinde hükümsüz kılınabileceği, somut olaya bakıldığında hükümsüzlüğü talep edilen a+ OSGB şekil markasının OSGB ibaresinin Ortak Sağlık ve Güvenlik Biriminin kısaltılması olduğu, Wikipedia da yer alan açıklamaya göre Nice Hizmet Sınıflarında Jenerik bir ifade olduğu, OSGB organize sanayi bölgeleri ile TTK'ya göre faaliyet gösteren şirketler tarafından iş yerinde iş sağlığı ve güvenlik hizmetlerini sunmak üzere kurulan gerekli donanım ve personele sahip olan şirket olduğu, davalı adına tescilli a+OSGB şekil markasının 44 üncü sınıfta Tıbbi hizmetler. İşyeri ve Personel sağılığı ilgili danışmanlık hizmetleri, ve 45 inci sınıfta Güvenlik hizmetleri.İş güvenliği konularında danışmanlık hizmetleri konusundada tescilli olduğu, bu hizmetler bakımından davalı markasında yer alan OSGB ibaresinin tanımlayıcı olduğu, davacı markasından ayırt edilmesini sağlamaya yetmediği, bu hizmetler yönünden davacı markası ile davalı markasının benzer olduğu, kısmi hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, bilirkişi raporununda bu yönde olduğu davacının kısmi hükümsüzlük değerlendirmesi içeren raporada bir itirazlarının bulunmadığı bu nedenle kısmi hükümsüzlük yönünden hükme esas alınması gerektiği, kaldıki davacı şirketin davalıya Kadıköy 22. Noterliğinin 04314 yevmiye nolu 04.03.2015 tarihli ihtarname çekerek davacı markasında yer alan A Artı ibaresinin kaldırılmasını talep ettiği, bu ihtarnameden sonra davalının 07.03.2015 tarihinde hükümsüzlüğe konu marka başvurusunu yaptığı, bu yönü ilede tescilde kötüniyetli olduğu ancak davacının rapora itiraz etmemesi nedeniyle bilirkişi raporundaki tesbitler çerçevesinde kısmi hükümsüzlük kararı verilmesinin yeterli ve yerinde olduğu, bu yöne ilişkin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü gerektiği, markaya tecavüz davasına gelince davalı şirketin internet sitesinde "Çok oluyoruz hayata Artı katıyoruz " kırmızı ile vurgulu ibarenin olduğu davalının tescil şeklinden farklı olarak kullanımının bulunduğu, yine aynı sitede A+OSGB ibaresini markasal olarak ve davacının 'artı" şekil markasına yaklaştırılarak kullanıldığı, iltibas yarattığı davacının, davalının kullanımı ile ilgili sunmuş olduğu bu fotoğrafların davalıya ait olmadığına ilişkin davalının itirazı olmadığı gibi çalışanlarında kendi çalışanı olmadığına yönelik bir itirazınında bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, davacı vekili her ne kadar "Tehlike Avcıları " markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitini talep etmiş ise de bu markaya yönelik tecavüz iddiasının kanıtlanmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2015/201 Esas, 2017/720 Karar sayılı, 12.12.2017 tarihli kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, birleşen dava sehven mükerrer açıldığından karar verilmesine yer olmadığına, asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davalı adına tescilli 2015 19703 tescil numaralı “A + OSGB Şekil” markasının tescilli olduğu 44. sınıftaki “Tıbbi hizmetler. İşyeri ve personel sağlığı ile ilgili danışmanlık hizmetleri.” ile 45. sınıfta tescilli olduğu “Güvenlik hizmetleri. İş güvenliği konularında danışmanlık hizmetleri” için kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkine, davalının iş güvenliği ve iş sağlığı hizmetlerinde “A Artı Ortak Sağlık” ibarelerini kullanmasının davacının “ARTI” markasına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, markaya tecavüzün önlenmesine, davalıya ait tecavüz teşkil eden iş araçlarının ve ürünlerinin toplatılmasına, karar kesinleştiğinde imhasına, davacının “Tehlike Avcıları” markasıyla ilgili taleplerinin reddine karar verilmiş, karar asıl-birleşen davalı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, markaya ve ticaret unvanına dayalı haksız rekabetin tespiti önlenmesi ile markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 16.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.