"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/281 Esas, 2024/178 Karar
HÜKÜM : Ret
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların müteveffa ...'un ... oğlu olduğunu, davalı ile müteveffa babaları arasında, müteveffaya ait ... Madencilik ... Ltd. Şti. hisselerinin davalıya devrine ilişkin sözleşme düzenlendiğini, protokolde davalı adına kayıtlı olduğu ve müteveffaya devredileceği beyan edilen Sazlı Köyü hudutlarındaki 1900 m2 arsa vasfındaki taşınmazın zaten müteveffaya ait bir taşınmaz olduğunu, sözleşmede bu maddenin davalının hilesi ile yer aldığını, tüm aile tarafından taşınmazın ihale esnasında ... tarafından alındığının bilindiğini, Ayvacık İcra Müdürlüğü nezdinde yaptıkları araştırma sonucunda, hiçbir zaman taşınmaza ilişkin ihale yapılmadığının öğrenildiğini, taşınmazın devrinin gerçekleşmediğini, hisse devri karşılığında davalı tarafından verilen 20.08.2016 - 20.09.2016 - 20.10.2016 - 20.11.2016 - 20.12.2016 vade tarihli senetlerin de ödenmediğini, sözleşmede yerine getirilmesi hukuken imkânsız maddelere yer verildiğini ileri sürerek geçersiz olan sulh ve ibra protokolünün iptaline ve ... Madencilik ve Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti. hisselerinin miras hissesi oranında müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde; sulh ve ibra protokolü ile babası ile davalı arasındaki tüm uyuşmazlıkların sona erdirildiğini, taşınmazın muris adına kayıtlı iken borcu nedeniyle icradan satışının istendiği ve davalının Ayvacık İcra Müdürlüğünün 1999/670 E. sayılı dosyasına satış bedelini yatırmak suretiyle söz konusu taşınmazı ihaleden satın aldığını, daha sonra da ihmalkârlık nedeniyle tescil ettirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, iştirak halindeki terekeye dahil bir hakka dayanarak mirasçılardan birinin sadece kendi payına yönelik olarak açtığı davanın dinlenemeyeceği, her ne kadar Yargıtay bozma ilamında terekeye temsilci atanması şeklinde açıklamalar yapılmış olsa da Mahkemece bu açıklamalar yanlış değerlendirilerek davacıya terekeye temsilci atanması için yetki verilmiş olduğu ancak bu şekilde husumetin sağlanamayacağının anlaşılması, yapılan açıklamalarda da davacının iştirak halinde olan terekeye dahil bir hakka dayanarak tek başına açtığı davada aktif husumetinin olamayacağı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, geçersiz limited şirket hisse devir sözleşmesiyle devredilen hisselerin miras payı oranında tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 702 nci maddesinin birinci fıkrası, 640 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına özellikle bozma ilamımız doğrultusunda terekeye temsilci atanması suretiyle dava açılmasına engel bir durum bulunmaması ve bu kararın hak kaybı oluşturmayacak olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.