Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4807 E. 2024/9311 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibine konu senetlerin tehdit ve zorla alınması nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iptali istemine ilişkin menfi tespit davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, senetlerin tehdit ve zorla alındığı iddiasını ispatlayamaması ve beklenen ceza davasının beraatle sonuçlanarak kesinleşmesi, davalının ise senetlere dayalı alacaklı olduğunu ispatlaması gözetilerek yerel mahkemenin davayı red ve davacı aleyhine tazminata hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/438 Esas, 2024/486 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafça müvekkili aleyhinde icra takibi başlatıldığını, takibe konu senetlerin müvekkilinden tehdit ve zorla alındığını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek dava konusu icra takibine konu senetlerden ve ferilerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibe konan senetlerin iptaline, davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kötü niyetle hareket ettiğini, borcunu ödememek için oyalama ve zaman kazanma uğraşı içinde olduğunu, davacının borca itiraz etmediğini ve senetlerin zorla alındığına ilişkin iddiada bulunmadığını savunarak davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.03.2022 tarih, 2019/68 E. ve 2022/72 K. sayılı kararı ile dosya kapsamında davacı vekilinin mazeret olarak belirttiği duruşmasının UYAP sisteminde yapılan kontrolde bulunmadığı, mesleki mazeretinin bu doğrultuda dikkate alınmaması gerektiği gerekçesiyle davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150 nci maddesinin altıncı bendi kapsamında açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.04.2023 tarih ve 2022/2638 E., 2023/2402 K. sayılı ilamı ile; "...Dava, icra takibine konu senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 04.09.2013 tarih, 2013/11892 E. ve 2013/14593 K. sayılı ile davalı hakkında nitelikli yağma ve dolandırıcılık suçlarından açılan ceza dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak ilgili ceza dosyası bekletici mesele yapılmış, yargılamaya devam edilmiştir. Somut uyuşmazlığın çözüme kavuşabilmesi için beklenen ceza dosyasında henüz bir karar verilmemesi ve duruşmaların ceza dosyası sonucunun beklenmesi nedeni ile ertelenmesi karşısında davacı vekilinin mazeret dilekçesinin kabulü gerekirken adil yargılanma hakkını engelleyecek şekilde reddi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin dosyası beklenilmiş olup 2015/177 E. ve 2018/205 K. sayılı dosyada verilen beraat kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2021/24568 E. ve 2023/10002 K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verildiği böylece beraat kararının kesinleştiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 74 üncü maddesine göre hakim ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla bağlı olmasa da, ceza yargılamasında maddi olayın subutiyetine ilişkin ortaya konulan sonucun hukuk hakimini bağlayacağının açık olduğu, davacının iddiasıyla ilgili dayanağı olan ceza yargılamasında davalı alacaklının senedi zorla aldığı iddiasının artık çürütülmüş olduğu, ses kayıtlarıyla ilgili mahkemenin vardığı sonucun da kesinleştiği, buna göre bu kayıtların alacaklı tarafından kabul edilmediği gibi nasıl ele geçirildiğinin de belli olmayıp hukuka aykırı delil vasfında olduğu, ayrıca mahkeme kararında belirtildiği üzere bu kayıtlarda zorla senet alma olgusunun kesin açık anlatımlarının mevcut olmadığı, dosyada mevcut destekleyici başka delilin de olmadığı, bu nedenle davacının başında davasını dayandırdığı iddiasının ispatlanamadığı, bononun talil edilmesi ispat yükünü etkilemekle mevcut beyan ve iddialar gözetildiğinde davalının ispat yükünü değiştirici bir beyanı bulunmadığı, senetlerde bedel ve malen kaydının olmadığı, bonoyu karşı ispat yükünün halen borçlu davacıda olduğu, davalı borçlunun alacaklı olduğunu gösterir bonolara kaşı ileri sürülen geçersizlik definin ispat yükünün davacı borçlu da olduğu, onun da mevcut delillerle bu iddiasının ispatlayamadığı, menfi tespit davasının reddinin gerektiği, alacaklının çok uzun süre alacağına bu davadan ve tedbiren durdurma kararından ötürü geç ulaştığı anlaşılmakla talep üzere alacağın yüzde 20'si oranında davacının tazminata mahkum edilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacının açmış olduğu menfi tespit davasının reddine, takip miktarı olan 207.137,70 TL'nin %20'si oranında 41.427,54 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.

2. 6098 sayılı Kanun'un 74 üncü maddesi

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V.SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.