"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2089 Esas, 2024/1303 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/42 E., 2021/223 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin adına tescilli "..." markası bulunduğunu, davalıya ait "..." internet sitesinde davacının izni olmaksızın markasının kullanıldığını, 16.12.2020 tarihinde noter kanalı ile e-tespit yaptırıldığını ileri sürerek marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, giderilmesine, şimdilik 1.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline ait ... internet sitesinde içerik sağlayıcı olmayıp yer sağlayıcı olduğunu, davalının düğün sektöründe faaliyet gösteren işletmelere internet sitesi üzerinden reklam ve tanıtım hizmeti verdiğini, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 5. maddesi uyarınca davalının durumdan haberdar edildiği andan itibaren davacıya ait firmaya dair tüm kayıtları yayından kaldırdığını, bu nedenle hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın markasına yönelik kötüniyetli yaklaşımda bulunulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının yer sağlayıcı olduğu, 3. kişilerin üye olarak kayıt olduktan sonra kendilerine ait fotoğraf ve videolarını sergiledikleri, yer sağlayıcıların sorumluluğu ilgili verilmiş olan Yargıtay Hukuk Genel kurulunun 2013/11-1138 E., 2014/16 K. ve 15.01.2014 tarihli ilamı gözetildiğinde yer sağlayıcıların, internetin yapısı, internet ortamının teknik özellikleri ve işletilme koşulları itibariyle davalının işlettiği web sitesinde üçüncü kişilerce gerçekleştirilen tecavüzleri bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun kabulü mümkün olamayacağından somut uyuşmazlıkta ileri sürülen talepler bakımından da kusur şartının gerçekleşmesi ve dolayısıyla da davalının iştirak halinde sorumluluğuna gidilebilmesi için önceden haberdar edilmesi ve buna rağmen haklı veya yasal bir neden olmaksızın ihlal oluşturan içeriğin davalı tarafından web sitesinden çıkartılmamasının gerektiği, davalı internet yer sağlayıcısı aleyhine açılan tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve tecavüz sonuçlarının ortadan kaldırılması davası bakımından da davalının iştirak halinde tecavüz nedeniyle sorumlu tutulabilmek için kusurunun bulunması gerektiği, yer sağlayıcının sorumlu tutulması için tecavüze dair bir ihtarın bulunması, yer sağlayıcının bu ihtarı bilmesine rağmen eyleminde ısrar etmesinin gerektiği, somut uyuşmazlıkta davalı yer sağlayıcıya yönelik bir ihtarın olmadığı, yine dava dilekçesi bir ihtarname olsa da bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere görsellerin sitede yer almadığı, tespitlerin davacının sunmuş olduğu belgeler ile yapıldığı, davalının ilgili görselleri kaldırdığı, eyleminde ısrar etmediği, davacının markasına tecavüz mahiyetindeki görsellerin sitede yayınlanmasından dolayı yer sağlayıcı olan davalının kusurunun bulunmadığı, davalıya herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, markaya tecavüzün tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
30.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.