Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4858 E. 2025/2927 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tescilli bir marka ile karıştırılma ihtimali olduğu iddiasıyla, yeni bir marka tescil başvurusuna yapılan itirazın reddi üzerine açılan marka hükümsüzlüğü davası.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davacının önceki kullanımını ispatlayamadığı ve davalının kötü niyetli olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin marka hükümsüzlüğü talebini reddeden kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/683 Esas, 2024/971 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/242 E., 2022/47 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin 2017/88209 sayılı "işte fikir+şekil" ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "fikirişler" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere diğer davalı Kuruma başvurduğunu, 2020/24887 numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu başvuru ile müvekkili markası arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1 hükmü anlamında karıştırılma tehlikesinin bulunduğunu ileri sürerek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2021-M-3067 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, dava konusu markalar arasında anlamsal bir benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin 2017/06061 sayılı "fikirişler" markasının da sahibi olduğunu, sadece logosunu yenilemek için başvuru yaptığını, somut olayda SMK'nın 6/1 hükmü koşullarının oluşmadığını, kötü niyetin de söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu markalarda “fikir” ve “iş” sözcükleri ortak ise de davalı markasında yeni bir mizanpaj ve görsel etki söz konusu olduğu, kulakta bıraktığı tını bakımından davacı markasından ayrıldığı ve bütüncül bir bakış açısıyla ele alındığında, aralarında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı, dolayısıyla SMK'nın 6/1 hükmü koşullarının oluşmadığı, davacının dava konusu "fikirişler+şekil" markasını, davalıdan önce, tescili talep edilen hizmetler için Türkiye’de süreklilik arz eder biçimde ve ticari etki oluşturacak şekilde markasal olarak kullandığını ispatlayan delillerinin olmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 6/5 hükmünde yer alan koşulların da oluşmadığı, davalı şahsın kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 29.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.