Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4885 E. 2025/2687 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin itirazı üzerine Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedilen marka tescil başvurusunun iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarında bulunan esas unsurun "DIAMONDS" ibaresi olması ve bu ibarenin her iki markada da aynen bulunması, ortalama tüketicinin markaları karıştırabileceği gözetilerek, marka tescil başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369/2 hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2020/36612 sayılı "..." ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin "...'s, "ny ...'s", "...'s" ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabulüne karar verilerek başvurunun reddedildiğini, bu ret kararına karşı müvekkilin yeniden inceleme taleplerinin bu kez Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile nihai olarak reddine karar verildiğini, oysa davalının mesnet göstermiş olduğu markalarda yer alan “...” sözcüğünün, kozmetik-kişisel bakım sektöründe herkes tarafından kullanılan, jenerik, tek başına ayırt edici niteliği bulunmayan, tanımlayıcı-niteleyici nitelikte bir ibare olduğunu, ayırt ediciliği düşük ve geniş çevrelerce yoğun olarak kullanılan “...” kelimesinin, yanına başkaca ibarelerin getirilmesi suretiyle herkes tarafından marka olarak kullanılabileceğini, dava konusu markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal açılardan benzerlik ve dolayısıyla karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin “...” markasını Türkiye’de uzun yıllardır kullandığını ve sektörel olarak tanındığını, müvekkilinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/3 hükmü anlamında önceye dayalı hak sahibi olduğunu ileri sürerek 2021-M-2264 sayılı YİDK kararının iptale karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; başvuru “BEAUTY DIAMONDS” şeklinde iken YİDK'in benzer gördüğü markaların ise "ny ...'s", "...'s", "ny ...'s", "...'s" şeklinde bulunduğunu, itiraza dayanak markalarda “...’s” ibaresinin esas unsur konumunda bulunduğunu, itiraza dayanak markadaki “...’s” ibaresinin dava konusu markada aynen kullanıldığını, YİDK kararında da belirtildiği üzere başvurudaki "beauty" ve itiraza dayanak iki markadaki "ny" ibaresinin markalar arasındaki yüksek düzeyde benzerliği ortadan kaldırmaya yetmediğini, başvurunun genel izleniminin itiraza dayanak markalardan yeterince farklılaşmadığını, markalar arasında yüksek düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Diğer davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu markanın kapsamında yer alan malların redde gerekçe markaların kapsamlarında aynı/aynı tür/benzer olarak yer aldığı, dava konusu marka ile redde gerekçe markalar arasında işitsel, görsel ve kavramsal olarak iltibas oluşturacak düzeyde benzerlik bulunması nedeniyle dava konusu marka ile redde gerekçe markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, SMK'nın 6/3 hükmünün bir marka sahibinin itirazı üzerine başka bir markanın reddedilmesi veya hükümsüz kılınması talebinin değerlendirilmesinde dikkate alınabileceği, karıştırılma ihtimali neticesinde verilen ret kararının kaldırılmasında dikkate alınacak bir husus olmaması nedeniyle davacının eskiye dayalı kullanım iddiasının yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının "..." ibareli marka başvurusu ile davalı şirketin diamonds esas unsurlu itirazına mesnet markaları arasında, biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede SMK'nın 6/1 hükmü anlamında bir benzerlik bulunduğu, zira taraf markalarında bulunan esas unsurların "DİAMONDS" ibaresi olduğu, bu ibarenin her iki markada da aynen bulunduğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar için ayırdığı satın alma süresi içinde, davacının marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalının markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, her iki marka arasında yanılgı yaşayabileceği, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davalı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı hizmetler algısı oluşabileceği yani markaları karıştırabileceği, diğer yandan SMK'nın 6/3 hükmünün bir marka sahibinin itirazı üzerine başka bir markanın reddedilmesi veya hükümsüz kılınması talebinin değerlendirilmesinde dikkate alınabileceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi