"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1762 Esas, 20247608 Karar
HÜKÜM : Davanın usulden reddi
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı mirasçısı vekili arafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, 13.04.2013 tarihinde yapılan 2012 yılı olağan genel kurulunda yönetim kurulu başkan ve üyelerine davalı şirketin kuruluşundan bu yana projenin gerçekleştirilmesi sürecindeki katkı ve emekleri nedeniyle her birine ayrı ayrı 700.000,00'er TL brüt başarı primi ödenmesine oy birliğiyle karar verildiğini, ancak 13.04.2013 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan ve genel kurul toplantı tutanağının 9 uncu maddesinde yazılan "... şirketin faaliyet konusu projenin hayata geçirilmesinde çok önemli katkıları nedeniyle bir defaya mahsus olmak üzere ..., ... ve ...'a 700.000,00 TL brüt başarı primi ödenmesi" kararının 10.05.2014 tarihinde yapılacak genel kurul toplantısında iptal edilmesi için konunun genel kurul gündemine eklenmesine karar verildiğini, davalı şirketin 21.06.2014 tarihinde yapılan olağan genel kurulda genel kurulun 8 inci maddesinde primin bugüne kadar ödenmemiş olması sebebiyle Selman Akay ve ...'un itiraz şerhi ile oy çokluğuyla iptal kararı verildiğini, 13.04.2013 tarihli genel kurulu hakkında açılmış herhangi bir iptal davası bulunmadığını, bu sebeple daha önceki genel kurulda alınan kararın uygulanmamasının hakkaniyete ve müktesep hak ilkesine uygun düşmediğini, kaldı ki söz konusu bedelin daha önce müvekkiline ödendiğini ileri sürerek 21.06.2014 tarihinde genel kurulda alınan 8 nolu kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu iptali talep edilen kararın verildiği olağan genel kurul toplantısının usule uygun olarak yapıldığını ve alınan kararın usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, Bolu Sulh Ceza Hakimliğinin 17.04.2017 tarih 2017/3044 D. İş esas sayılı kararıyla davacı adına nama yazılı 18.860 paya şirketin yönetim organları ve yetkileri ile birlikte ortaklık payları veya menkul kıymetleri idari yetkilerinin tümüne sahip olmak üzere 674 Kanun Hükmünde Kararname'nin 19 uncu maddesi uyarınca; TMSF'nin kayyım atanmasına karar verildiği, 03.08.2017 tarihli hisse devir sözleşmesi ile de TMSF'nin kayyımlarınca davacı namına yazılı 18.860 paya karşılık 3.772.000,00 TL'lik sermaye, hak ve hisselerin tamamının 2.587.255,06 TL bedel ile Polis Bakım ve Yardım Sandığının bütün aktif ve pasifleri ile birlikte devir edildiği, devir bedelinin haricen ve nakten peşin alındığının anlaşıldığı, davacı ... tarafından davalılar TMSF, Başbakanlık ve fer'i müdahilinin Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Bakım ve Yardım Sandığı aleyhine davacının hissedarı olduğu ... İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin mali durumu, ortaklık yapısı, diğer sorunları ve piyasa koşulları nedeniyle mevcut halinin sürdürülebilir olmadığı yönündeki değerlendirmeyle 6758 Sayılı Kanunun Değişik 19 uncu maddesine istinaden satışının uygun bulunmasına ilişkin Başbakan Yardımcılığı Makamının 15.05.2017 tarih ve 2017/277 sayılı işleminin iptali istemine ilişkin açılan davada Ankara 4. İdare Mahkemesinin 2017/2947 E., 2018/1731 K., sayılı ilamı ile işlemin iptali isteminin reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay 10. Dairesinin 15.11.2023 tarih, 2019/10803 E., 2023/6924 K., sayılı ilamı ile davacının temyiz isteminin reddine, Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin 04.04.2019 tarih, 2019/305 E. 2019/569 K. sayılı temyize konu kararının onanmasına kesin olarak karar verildiği, davalı şirketin genel kurul toplantılarında alınan kararların iptaline yönelik açılan davalarda ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açıldığı, dava açan kişinin davanın başından sonuna kadar bu sıfatını sürdürmesi gerektiği, davanın 22.09.2014 tarihinde açıldığı, davacının ise davalı şirkette ki hisselerine Bolu Sulh Ceza Hakimliğinin 17.04.2017 tarihli kararıyla yönetim organları ve yetkileri ile birlikte ortaklık payları veya menkul kıymetler idari yetkilerinin tümüne sahip olmak üzere 674 KHK'nın 19 uncu maddesi uyarınca TMSF'nin kayyım olarak atanmasına karar verildiği, TMSF'nin de 03.08.2017 tarihinde davacıya ait hisseyi hisse devir sözleşmesi ile Polis Bakım ve Yardım Sandığına devrettiği, bu hale göre davacının yargılama aşamasında davalı şirkette ki ortaklığı sona erdiği anlaşıldığından açılan davada davayı takip ve sonuçlandırmakta aktif dava ehliyeti (hukuki yararı) kalmadığı gerekçesiyle davalı vekili ve feri müdahil vekilinin istinaf isteminin kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı mirasçısı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı mirasçısı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı mirasçısı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.