"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/476 Esas, 2022/787 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı onayan Dairenin kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davacı vekili ve asıl davada davalı ... vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...’in, uluslararası havayolu taşımacılığı yapan müvekkilinin %1 paya sahip hissedarı ve 2001 yılından 2004 yılına kadar genel müdürü olduğunu, müvekkili şirkette çalışırken kurulma hazırlıklarını yaptığı ... Hava Taşımacılık A.Ş.’yi 2004 yılı Kasım ayında kurduğu ortaya çıkınca müvekkilinden istifa ettiğini, davalı ...’ın 2001-2004 yılları arasında müvekkili şirkette bakım müdürü/teknik müdür olarak görev yaptığını, onun ve 2002-2004 yıllarında müvekkilinde uçak mühendisi/ satın alma müdürü olarak çalışan ...’nın diğer davalı ile birlikte istifa ederek ... Hava Taşımacılık A.Ş.’ye geçtiğini, davalı ...’in eşi olan davalı ... ...’in alacaklılardan mal kaçırmak için eşinin mallarını üzerine aldığını, davalılar ..., ... ve ...’nın tespit edilebildiği kadarıyla 835.139.00 USD’yi hayali şirketlerden sözde malzeme/parça alımı yapılmış, tamir hizmeti alınmış gibi sahte faturalar karşılığında müvekkilinden öncelikle paravan banka hesaplarına aktardıkları paraları bilahare kendi hesaplarına geçirdiklerini, bu şirketlerin kağıt üzerinde varsa bile uçak malzemesi/parçası sağlamadığını, şirket faturalarındaki telefonlarının bir kiliseye ya da başka bir şirketi ait çıktığını, satın alma formlarının davalılardan ... tarafından doldurulup davalılar ... ve ... tarafından imzalandığını, davalı ...’in, eşi cezaevindeyken aldığı vekâletnameye istinaden davalı ...’in bankadaki parasını alacaklıları zarara uğratmak kastıyla muvazaalı olarak çektiğini ayrıca müvekkilinin zarara uğratılması yoluyla elde edilen kazançla davalı ... üzerine alınan mallara bağlı olarak anılan davalının sorumluluğunun bulunduğunu, davalı ...’in kasten müvekkiline uğrattığı zarardan sorumlu olduğu gibi yönetim kurulu üyesi ve genel müdür sıfatıyla da Türk Ticaret Kanunu gereği sorumlu tutulması gerektiğini, şirketin uğradığı 835.139 USD zararın tahsili için davalılar ..., ..., ..., ... aleyhine başlatılan takibe davalıların itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek ... Hava Taşımacılık A.Ş.’deki tüm hisselerin devir ve temlikinin müvekkilin alacağı ile sınırlı olmak üzere geçersiz sayılmasını ve iptalini, davalılar ..., ..., ... ve ...’ın takibe itirazlarının iptalini, icra inkâr tazminatının tahsilini, davalı ...’in davalı ... hesabından çektiği 545.000,00 TL’nin davalı ...’e ait olduğunun tespitini, bu tutarın en yüksek ticari faizi ile birlikte davalı ...’den mükerrer tahsilata imkan vermeyecek şekilde tahsilini, takip dosyasına mahsup edilmek üzere müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; asıl davada anlatılan ve müvekkilince paravan şirketlere ödenen tutarlardan 40.000,00 USD’nin bilahare davalıya gönderildiğini, davalının böylece dolandırıcılık yoluyla elde edilen miktardan pay aldığını, asıl davanın davalılardan ...’nın mallarını davalıya devrettiğini, müvekkilinin zararından davalının da sorumlu olduğunu, zararın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın kısmen iptalini ve icra inkâr tazminatının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalılar ... ..., ..., ..., ... vekilleri cevap dilekçesinde; müvekkillerinden Aylin’in davacı şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, bu müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili ...’in genel müdürlük yapmadığını, sembolik bir hissesi bulunan şirketin yönetim kurulu üyelerinden biri olduğunu, şikayetin müvekkillerinin şirketten ayrılmasından 14 ay sonra yapıldığını, samimiyet içermediğini, rakip bir şirkette çalışmaları sebebiyle başvuru yapıldığını, şirketin tek yetkilisinin ... ... olduğunu, müvekkili ...’in ise şirkette hizmet akti ile çalıştığını, davalı ...’ın iş aktine davacı şirketçe son verildiğini, davacı şirketin off shore şirketlerden kiraladığı 5 uçağının bulunduğunu, parçaların kullanıldığı, tamir hizmetinin alındığı 4 uçağın asıl sahiplerine iade edildiğini, bu nedenle bu uçaklar üzerinde bir inceleme yapılamayacağını, parçaların off shore şirketlerden temin edildiğini, dava konusu tüm tutarların yönetim kurulu başkanı ...’in imzası/talimatı ile gönderildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak Yargıtay bozma ilamında asıl davada davalılar ..., ..., ... vekilinin temyizlerinin reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, bozma ilamına göre araştırılacak delil ve araştırılacak husus bulunmadığından; asıl davada ... hakkında açılan davanın 2006/160 E., 2015/63 K. sayılı 27.01.2015 tarihli kararındaki gerekçeye bağlı kalınarak pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, yine birleşen dava ile davalı ... aleyhine açılan davanın aynı karardaki gerekçeye bağlı kalınarak reddine, asıl davada davalılar ... ..., ... ve ... hakkında açılan davanın 2016/688 E., 2020/12 K. sayılı 07.01.2020 tarihli karardaki gerekçeye bağlı kalınarak kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 18.04.2024 tarih, 2023/656E. ve 2024/3026 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davacı vekili ve asıl davada davalı ... vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yöneticinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davacı vekilinin ve asıl davada davalı ... vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
2.Davacı vekilinin birleşen davaya yönelik karar düzeltme talebinin incelemesinde; 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasının (1) nci bendi gereğince "Miktar veya değeri 6.000,00 (Altıbin) Türk Lirasından az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar" hakkında karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. 01.01.2024 tarihinden itibaren karar düzeltme sınırı 126.560,00 TL’ye yükseltilmiştir. Dosya içeriğine göre birleşen davada harca esas değer 40.000,00 USD karşılığı 53.784,00 TL olup Dairemizin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 126.560,00 TL’nin altında kalmaktadır.
V. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekili ve asıl davada davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin birleşen davaya yönelik karar düzeltme dilekçesinin miktardan REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden ayrı ayrı alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.