Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5662 E. 2025/149 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirkete karşı yetkili dağıtıcılık sözleşmesinin feshi nedeniyle fatura, avans ve hizmet bedeli alacaklarının tahsili için açtığı icra takibine yapılan itirazın iptali davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin temyiz ettiği miktarın, temyiz incelemesi tarihindeki kesinlik sınırının altında kalması ve davalı vekilinin temyiz itirazlarında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz istemi miktardan reddedilmiş, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/805 Esas, 2024/874 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2015/785 Esas, 2019/528 Karar

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan 28.04.2009 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli ürün bazında yetkili dağıtıcılık sözleşmesinin davalı şirket tarafından 18 Mart 2014 tarihli ihtarname ile süre sonunda feshedildiğini, ürün bazında yetkili dağıtıcılık sözleşmesinin feshinden sonra, davacı tarafından ihtarnamesi keşide edilerek hukuki ilişkinin sona ermesi nedeni ile fatura alacakları, avans ödemeleri ve hizmet bedeli olmak üzere üç kalemden oluşan davacı alacaklarının ödenmesinin ihtar olunduğunu, davalının borçlarının bulunmadığını bildirdiğini, bunun üzerine alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve % 20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında bir çerçeve sözleşme olmadan satım ilişkisinin devam ettirildiğini, davacının, talep ettiği şekliyle davalı şirketten bir alacağının olmadığını, hatta bu tarih itibariyle davacının, müvekkiline 266.533,63 TL borcu olduğunu, davacının ürün karşılığı gönderdiği ve davalıdan satın aldığı ve halen davalının deposunda bulunan 1036 adet Verifone marka Vx675 model yeni nesil yazarkasanın mülkiyetine sahip olduğu, davacının kendisine gönderilen bu ürünleri almayarak temerrüde düştüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davaya ve takibe konu yedi adet fatura ve avans ödemelerinin her iki tarafın ticari defter kayıtlarına işlendiği, avans ödemesinin de bedelsiz kaldığının anlaşıldığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, davacı vekilince temyize konu miktar 87.933,60 TL'dir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

2.Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin MİKTARDAN REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.01.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.