Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5690 E. 2024/7985 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacının tescilli markasıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve bu benzerliğin Türk Patent Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu kararının iptalini gerektirip gerektirmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacının tescilli markasıyla görsel ve işitsel benzerlik taşıdığı, ortalama tüketici nezdinde iltibasa yol açabileceği ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6. maddesinin 1. fıkrasındaki iltibas koşullarının oluştuğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu onama kararının uygun bulunarak onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI :2021/305 Esas, 2023/263 Karar

İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI :2019/321 E., 2020/333 K.

Taraflar arasındaki TÜRKPATENT Yeniden İnceleme Değerledirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı TÜRKPATENT vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "..." ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 43. sınıf hizmetler yönünden “... ... LOKANTASI” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvuruya itirazlarının reddedildiğini, taraf markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve aynı sınıf hizmetleri kapsadıklarını, müvekkilinin 43. sınıfta tescilli 2016/95184 sayılı “... LOKANTA+ şekil”, 2016/95183 sayılı “... LOKANTA” markalarını 2012’den bu yana kullandığını, dava konusu başvurunun müvekkilinin markalarının serisi algısı yarattığını, müvekkilinin "..." esas unsurlu seri markaları yüksek tanınmışlık seviyesine sahip olduğundan dava konusu markanın tescili halinde aynı firmaya ait olduğu yanılgısına sebebiyet vereceğini, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek 06.05.2019 tarihli ve 2019-M-3698 sayılı YİDK kararının iptaline ve tescili halinde 2017/87140 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, "..." ibaresinin ayırtediciliğinin düşük olduğunu, davacının bütün markalarının kullanımda olduğunu ispatlamadığını, davacı markalarının seri marka olma vasfına haiz olmadığını, müvekkilinin markasının özgün bir marka olduğunu ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen olasılıkların olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davalının "... ... LOKANTASI" ibareli marka başvurusu ile davacının "..." ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, her iki markada "..." ibaresinin asli unsur olarak yer aldığı, davacı başvurusundaki "..." ve "lokanta" ibarelerinin gıda ve içecek maddeleri açısından cins, vasıf ve tür belirten tanımlayıcı bir ibare olduğu, taraf markalarının karşılaştırılmasında esas alınmadığı, tescili istenen “43. sınıf "Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri”nin, davacı markalarının kapsamındaki 29, 30 ve 32. sınıflara konu yiyecek ve içecek emtiası ile benzer mal ve hizmet niteliğinde olduğu, markalar arasında emtia benzerliğinin de oluştuğu, davalının "... ... LOKANTASI" ibareli başvuru markası görüldüğünde tüketicinin derhal ve hiç düşünmeden davacının "..." ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, yanılgı yaşayabileceği, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısı oluşabileceği, yani markaların karıştırılabileceği, bu açıdan 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki iltibas koşullarının oluştuğu, üçüncü fıkra anlamında önceye dayalı kullanım ve gerçek hak sahipliği, beşinci fıkra anlamında markalarının tanınmışlığı nedeniyle "haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği" ve dokuzuncu fıkra anlamında dava konusu markanın kötüniyetli olarak başvurusunun yapıldığı iddialarının sonuca etkili görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 2019-M-3698 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu marka, karar tarihi itibariyle tescilli olmadığından hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketin "... ... LOKANTASI" ibareli başvurusu ile davacının itirazına mesnet "..." ibareli markaları arasında, dava konusu marka kapsamında yer alan 43. sınıf hizmetler yönünden, 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında karıştırılma tehlikesi bulunduğu, zira davacının itirazına mesnet markalarında asli unsur olarak yer alan "..." ibaresinin dava konusu markada da asli unsur olarak aynen yer aldığı, dava konusu markada yer alan diğer unsurların yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, dava konusu markanın davacının "..." ibareli seri markalarının devamı olarak algılanacağı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/9003 E., 2016/3707 K. sayılı ilamında da "TADBİZİM" ibareli marka başvurusunun, davacının itirazına mesnet "..." ibareli markaları ile benzer kabul edildiği gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi.

3.Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03.07.2024 tarihli ve 2023/3153 E., 2024/5518 K. sayılı, 03.04.2024 tarihli ve 2022/6316 E., 2020/2717 K. sayılı kararları.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TÜRKPATENT vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı Kuruma yükletilmesine, 18.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.