Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5736 E. 2025/61 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, eski ortağının şirkete ait taşınmazları muvazaalı olarak devrettiği iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasında, yerel mahkemenin muvazaa tespitine ilişkin isabetsiz değerlendirme yapıp yapmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların satış tarihi itibariyle arsa payı bedelleri üzerinden değil, bitmiş inşaat kabulüne göre değer tespiti yaparak muvazaa değerlendirmesinde bulunması ve bozma kararında belirtilen hususlara uygun bilirkişi incelemesi yaptırmaması bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/136 Esas, 2024/83 Karar

KARAR : Dava Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil-şirket müdürünün sorumluluğu davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 211.792,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 3156 sayılı Kanun ile değişik 438 inci maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ...'ün, müvekkili şirketin iki ortağından biri iken, 18.06.2004 tarihinde şirketin sermayesi olan iki adet taşınmazı mal kaçırmak amacıyla, bedelsiz olarak yakın arkadaşı diğer davalı ... 'e tapuda satış olarak gösterdiğini, akabinde 20.06.2004 tarihinde alınan ortaklar kurulu kararı ile şirket hisselerini devrettiğini belirterek davalı ... 'e yapılan satış dolayısıyla tapu kaydının iptali ile taşınmazların şirket adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde taşınmazların tespit edilecek değerinin faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın bedeli karşılığında devredildiğini, muvazaanın söz konusu olmadığını, diğer şirket ortağının satıştan haberdar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... süresinde cevap dilekçesi vermemiş, bilahare asil ve vekili beyan dilekçesinde, dava konusu taşınmazların davacı şirketten bedeli ödenerek satın alındığını, şirket ortakları arasında sorun olduğunun işbu dava ile öğrenildiğini, müvekkilinin tapu kayıtlarına güvenle taşınmazı alan iyi niyetli 3. kişi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak, dava konusu taşınmazların 18.06.2004 yılı satış bedelleri ile tapuda satış olarak gösterilen bedeller karşılaştırıldığında aradaki farkın fahiş olduğu, davaya konu taşınmazlarda kimsenin oturmadığı, taşınmazların çevresinde oturan şahısların "evin 10 yıldır boş olduğunu, daha önce kimlerin oturduğunu bilmediklerini" beyan ettikleri, günümüz ekonomik koşullarında davaya konu taşınmazların 10 yıldan fazla boş kalmasının hayatın olağan akışına aykırılık taşıdığı, taşınmazların elektrik ve su aboneliğinin bulunmadığı, davalı ...'in sosyo-ekonomik araştırma tutanağında davaya konu taşınmazların adına kayıtlı olduğundan bahsetmemesinin hayatın olağan akışına uymadığı, sahip olduğu sosyo-ekonomik güç itibariyle davaya konu taşınmazları satın alma imkanının bulunmadığı, davacı şirketin başkaca taşınmazının bulunmadığı, davalı ...'ün davaya konu taşınmazları devrettiği, davacı şirketin tasfiyesini amaçlayarak davacı şirketi zararlandırma kastı ile hareket ettiği, taşınmazların satış işleminden sonra bir kaç gün içerisinde şirketteki paylarının tamamını devrettiği hususları birlikte değerlendirildiğinde davalılar arasında tapuda yapılan satış işlemlerinin muvazaalı olduğu kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne Balıkesir ili, Edremit ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii, (eski 138 ada, 2 parsel) yeni 363 ada, 2 parsel, E blok, zemin 1.kattaki 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Şirket adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacı şirkete ait taşınmazın muvazaalı olarak satıldığı iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. Mahkemece 12.09.2017 tarihli bozmaya uyulmuşsa da, temyize konu karar, bozmada yer alan hususların işaret ettiği incelemeyi haiz değildir. Zira, muvazaanın tespiti ile ilgili olarak Dairemiz mezkûr bozma ilamında "...dava konusu taşınmazların satış tarihi itibariyle belirlenecek rayiç bedeli ile tapudaki satış değeri arasındaki fark belirlenerek davalılar arasındaki ilişki de incelenerek muvazaa iddiası yönünden tüm bu hususların birlikte değerlendirilmesi, muvazaa olmadığı kanaatine varılması halinde terditli talep olan şirket yöneticisinin sorumluluğu iddiası yönünden bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesine yer verilmiş olup, dava konusu taşınmazların rayiç değerinin satış tarihi itibarı ile belirlenmesinin gerektiği açıktır. Bilirkişi raporunun 4. sayfasında yer verildiği üzere taşınmazların satışına ilişkin resmî senette, taşınmazların inşaa edilmekte olduğu, arsa payı bedelleri toplamının 33.000.000,00 (eski) TL olduğu belirtildiği halde, bu tespit dikkate alınmayarak bitmiş inşaat kabulüne göre rayiç bedel belirlenmesi doğru değildir. Bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığından, 12.09.2017 tarihli bozma ilamı doğrultusunda ve yukarıda yer verilen hususlar gözetilerek yeniden bilirkişi rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.

2.Bozma sebebine göre davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istekleri halinde davalılara iadesine, 13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.