Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5791 E. 2025/1256 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kefalet sözleşmesinde eş rızası ile kabul edilen kefalet tutarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde eş rızası bölümünde el yazısıyla yazılan beyan esas alınarak, rakamla yazılan tutarın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve bu nedenle itibar edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/645 Esas, 2024/576 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/449 E., 2023/135 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil Banka ile dava dışı ... Hayvancılık... Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, kullanılan kredilerin geri ödemesinin gecikmesi üzerine müteselsil kefiller hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının işbu takipte, sözleşme kapsamında 309031 karton numaralı taksitli ticari kredi borcundan sorumlu tutulduğunu, davalının kısmi itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının eş rızasının geçerli olmadığına yönelik itirazın da geçerli olmadığını, zira el yazısı ile yazılan tutara itibar edilmesi gerektiğini, davalının kefaleti sebebi ile 519.127,64 TL borçtan sorumlu olduğunu ileri sürerek davalı borçlunun takibe vaki itirazının 518.627,64 TL üzerinden iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin eşinin kefalete sadece 500,00 TL bakımından rıza gösterdiğini savunarak davanın 500,00 TL dışındaki kısım için reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile genel kredi sözleşmesi içerisinde yer alan eş rızasına ilişkin bölümde, kefalet tutarının rakamla 500,00 TL ve yazıyla "BEŞYÜZBİN TL" olarak el yazısıyla yazıldığı, Adli Tıp Kurumunun 27.12.2022 tarihli raporuna göre eş rızası bölümündeki bütün yazı ve rakamların davalının eşi ...'nın eli ürünü olduğu, her ne kadar davalı tarafından, eş rızasının borcun 500.000,00 TL'lik kısmına değil, 500,00 TL'lik kısmına yönelik olarak verildiği savunularak borcun 500,00 TL'yi aşan kısmına itiraz edilmiş ise de kredi sözleşmesinin eş rızası bölümünde davalının eşi ...'nın eliyle ve yazıyla rıza gösterilen kefalet tutarının 500.000,00 TL olarak yazılmasından sonra, aynı yerde rıza gösterilen tutarın rakamla 500,00 TL olarak yazılmasına dayanılarak rıza gösterilen kefalet tutarının 500,00 TL olduğunu savunmanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bu nedenle davalının anılan savunmasına itibar edilmediği ve eş rızası gösterilen kefalet tutarının 500.000,00 TL olduğunun kabul edildiği, kabul ettiği tutarın mahsubu sonrasında davalının takipte 487.762,22 TL bakımından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.