"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/117 Esas, 2022/2277 Karar
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/577 E., 2021/62 K.
BİRLEŞEN DAVANIN İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit, tapu iptali ve tescili davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ...’nın oğlu ...’nın hissedarı bulunduğu ... Metal Hafriyat İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı ... ... Şubesinden kullandığı 1.000.000,00 TL limitli kredi kapsamında 10.08.2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmede davacının kefil olunan meblağ açısından müşterek müteselsil borçlu ve kefil sıfatı ile yer aldığı ve taşınmazını ipotek ettiğini, ancak okuma yazması olmayan davacı ...'nın, yaşı ve uzun süre hasta olması nedeniyle alınan kredi sözleşmesinden haberdar olmadığını, atılan imzaların davacı adına kayıtlı olan ..., Akse Mah., 5567 ada, 6 110 nolu parselde ... Belediyesi uhdesinde kalan hissenin satın alıma işlemleri için imza attığı inancında olduğu, işlemlerde el yazısı ile yazılı kısımların davacı tarafça bakarak yazıldığını, müvekkilinin hata ve hileye duçar bırakıldığı, davacının banka tarafindan icra takibi sonucunda ipoteğin paraya çevrilmesi sunucu yapılan ihalede taşınmazın ... A.Ş.’ye intikal ettiğinden 26.10.2015 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek dava konusu Kocaeli, ..., Akse Mah., 5567 ada, 6 nolu parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazın davalı banka adına olan tapu kaydının iptaline, davalının % 20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile açılan menfi tespit davasının kabulüne, belirlenecek taşınmazın rayiç bedelinin davalı bankadan istirdadı ile davacıya ödenmesine, yolsuz tescil sonucu oluşmuş ipoteğin iptali ile ipotek kaydının düzeltilmesine, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; asıl davanın dava dilekçesinin netice-i talep bölümünde maddi hata sonucu yer verilmeyen tescile dair istem açısından mahkemeye tescil talepli olarak dava açmak zorunda kaldıklarını, bu nedenle işbu davayı açtıklarını davanın bu dosya ile birleştirilmesini, Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2015/577 E. sayı ile ikame edilen davanın yanı sıra, davacı ... tarafından menfi tespit ve takip iptali talepli davaya konu edilen İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2013/1990 E. sayılı İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle İcra Takibi sonucu tescil istemine esas taşınmaz ihalesinin feshi davasının, davalı banka aleyhine Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesinde 2015/850 E. sayılı dosyasında görüldüğünü, mahkemenin ihalenin feshine dair kararının kesinleştiğini, davalı banka adına tapu oluşumuna sebebiyet veren ihale feshedilmiş olsa da, tapu kayıtlarının tashihinin Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/577 E. sayılı dava dosyasından verilebilecek kararla sağlanabileceğinden, bu davanın netice bölümünde yer almayan tescil istemi açısından huzurdaki davanın açıldığını ileri sürerek Kocaeli İli, ... İlçesi Akse Mahallesinde kain ve Tapunun 5567 Ada 6 Parsel sayısında kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmaz’ın davacı ... adına tescilini, açılan davanın Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/577 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı def'inde bulunulduğunu, taşınmaz satışının üzerinden bir yıldan fazla zaman geçtiğini, tebligatların usulüne uygun ve süresinde yapıldığını, taşınmaz satışının usulüne uygun yapıldığını, davacının beyanlarının somut belgelere dayanmadığını, tüm bilgi ve belgelerin Tapu Müdürlüğünde tüm tarafların huzurunda okunarak imzalandığını, davacının bu durumu anlayamamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacıdan eş muvafakatnamesinin de alındığını savunarak reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde borç altına girenlerin imzalarının bulunmasının zorunlu olduğu, imzanın borç altına girenin el yazısıyla atılması gerektiği, okuma yazma bilmese dahi hukuki işlemlerinde imza atmayı tercih eden kişinin imzasıyla bağlı bulunduğu, okuma yazma bilinmemenin sözleşme yapma ehliyetine de bir etkisi bulunmadığı, dava konusu kefalet akdinde atılı imzanın okuma ve yazma bilmeyen birisine ait olup olmadığı hususunda düzenlenen raporda, yazı yazmaya alışkın olmayan kişi eli bulgusunun olmadığı ve imza atmaya alışkın bir elin ürünü olduğunun belirtildiği, davacının hileli yollarla kefil olduğuna yönelik iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar asıl ve birleşen davada davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin asıl ve birleşen davanın esasına dair kurduğu hükmün usul ve yasaya uygun olduğunu, yargılama sırasında davacının talebi üzerine adli yardım kararı verildiği, yargılamanın sonucunda davacının davasının reddine karar verildiği, tüm yargılama sürecinde suç üstünden karşılanan masraflarının haksız çıkan davacı yandan tahsiline şeklinde karar verilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, kamu düzeni gereğince ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, karar asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; davacı hakkında başlatılan icra takiplerine dayanak genel kredi sözleşmesine ilişkin kefaletin ve ipotek senedinin geçerli olmadığından bahisle menfi tespit ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 15 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dosya kapsamında yapılan incelemede, davacının menfi tespit iddiasına dayanak yaptığı hukuki işlemlerin kefalet sözleşmesi ve ipotek senedi düzenlenmesi olduğu, ancak nihai olarak karar veren bölge adliye mahkemesince iddiaya dayanak yapılan ipotek senedinin imzalı nüshasının geçerliliğinin incelenmesi için dosyaya kazandırılmadığı, davacı vekilince de dosyaya sunulan evrak arasında davacının imzasını barındıran senedin 10.08.2011 tarih 5910 yevmiye numaralı satış senedi olduğu ve aynı tarihli 5920 yevmiye numaralı ipotek senedinin davacı asil tarafından imzalı nüshasının dosyaya daha evvel sunulmadığı, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda yapılan denetimin bu satış işleminin yapıldığı 5910 yevmiye numaralı evrak üzerinden yapıldığı, hüküm yerinde ise yalnızca bu incelemeye atıf yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince; davacının şekli ve maddi geçersizlik iddiasına konu ettiği 10.08.2011 tarih 5920 yevmiye nolu ipotek senedinin dosyaya kazandırılarak gerekli şartları taşıyıp taşımadığının tetkikinin yapılması ve buradan varılacak sonuç ile yine davacının geçersizlik iddiaları bir bütün olarak ele alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
2.Bozma sebebine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.11.2004 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.