"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/182 Esas, 2023/26 Karar
HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/95 E., 2020/149 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip
gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin 2017/41066, 2017/55144, 2015/29467, 2015/29471 sayılı ve “...” , “P+ ... Serisi” “ ... YAYINLARI ", “ ... AKADEMİ " ibareli, tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının “...” ibareli markasına anılan markalarına dayalı olarak yaptığı itirazlarının dava konusu konusu YİDK kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu “...” ibareli markanın, müvekkilinin "..." ibareli markaları ile ayırt edilemeyecek kadar aynı/benzer olduğunu, müvekkilinin markasının yeni bir versiyonu veya serisi olarak algılanacağını, dava konusu başvurunun kötü niyeti bulunduğunu ileri sürerek, 2019-M-6237 sayılı YİDK kararının iptalini ve dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Diğer davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet 2017/55144, 2015/29467, 2015/29471 sayılı markalarının işaretler yönünden benzer olmadığı, ancak dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet 2017/41066 sayılı marka işaretinin benzer bulunduğu, anılan davacı markası ile dava konusu başvuru arasında uyuşmazlık konusu 35 inci sınıf tüm hizmetler yönünden iltibas koşullarının oluştuğu, davacı markalarının tanınmışlığının ve kötü niyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2019-M-6237 sayılı YİDK kararının 35 inci sınıf hizmetler yönünden iptaline, dava konusu markanın 35 inci sınıf hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, karar davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı "..." ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet 2017/41066 sayılı, "..." asıl unsurlu markası arasında, başvuru kapsamında yer alan 35 inci sınıf hizmetler yönünden, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira taraf markalarının asli unsurunun "..." ibaresinden oluştuğu, uyuşmazlık konusu 35 inci sınıf hizmetler yönünden bu ibarenin ayırt ediciliğinin zayıf bulunduğunun söylenemeyeceği, başvuruda yer alan "ver" ibaresinin yeterli ayırt ediciliği sağlanmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı Kurum YİDK kararının iptaliyle davalı başvuru markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.11.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.