Logo

11. Hukuk Dairesi2024/586 E. 2024/8610 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibine itirazın iptali davasında davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu alacağın dayanağı olan sözleşmede alacaklının davacı değil, davacının temsilcisi olduğu şirket olduğundan, davacının dava açma ehliyetinin olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/714 Esas, 2022/1326 Karar

HÜKÜM : Aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/302 E., 2022/148 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında 10.03.2012 tarihli sözleşme yapıldığını ve davalının sözleşmeyle mevcut 30.000,00 Euro borcu ödemeyi kabul ve taahhüt etmesine rağmen ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, takip dayanağı olan 10.03.2012 tarihli sözleşmenin 30.000,00 Euro yazılı borç ikrarını içerdiği ve ödemeyi taahhüt ettiği, belgede borçlu adının Soner Erikli olduğu, alacaklının davacı olduğu, belgeyi davalının imzaladığının iddia edilmesi nedeniyle yapılan imza incelemesi sonucu Adli Tıp Kurumunun(ATK) 22.12.2021 tarihli raporundan belgedeki imzanın davacının iddia ettiği gibi davalıya ait olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle söz konusu belgenin borçlusunun davalı olduğunun kabulü gerektiği, takipte avans faiz talep edilmiş ise de, borcun sebebinin ticari iş olup olmadığının anlaşılamaması nedeniyle yasal faizin söz konusu olduğu ve borcun likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 210.645,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi yönünden davalının takibe yönelik itirazının iptali ile takibin bu şekilde devamına, asıl alacağın % 20'si oranı olan 42.129,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, icra takibine konu alacağın dayanağı olan 10.03.2012 tarihli belgede alacaklının Luna Stella BVBA isimli yabancı şirket olduğu, bu şirkete olan 30.000,00 Euro borcun ödeneceğinin taahhüt edildiği, fakat söz konusu belgeye dayalı alacağın tahsili için alacaklı olduğu belirtilen Luna Stella BVBA isimli şirket adına değil sözleşmeyi temsilci olarak imzaladığı anlaşılan davacı ... tarafından kendi adına icra takibi başlatıldığı ve eldeki davanın açıldığı, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından mahkemece aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 115 inci maddesi, 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun(2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi

3. Değerlendirme

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

03.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.