Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5871 E. 2025/1065 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından ödendiği iddia edilen ticari alacağın varlığı ve miktarı ile icra takibine yapılan itirazın iptali.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin hakim ortağının davacı şirkete yaptığı ödeme kaydının dayanağının bulunmadığı ve tarafların ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketin alacaklı olduğunun tespit edilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1021 Esas, 2024/1122 Karar

vekili Avukat ...

vekili Avukat ...

HÜKÜM : Kabul

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 2017 yılından beri süregelen ticari ilişkiden dolayı müvekkilinin alacaklı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, birleşen dosyada, daha önce başlatılan icra takip alacağına ek olarak tespit edilen bakiye alacak için davalı borçluya ihtarname tebliğ edildiğini, bakiye alacağın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Halkbank'a olan ipotekli borcununun müvekkili şirketin hakim ortağı tarafından ödendiğini, davacının alacaklı değil 763.856,49 TL borçlu olduğunu savunarak asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı şirketin hakim ortağı 'na ait olup davacı şirketin kredi borcundan dolayı dava dışı Halkbankası A.Ş. lehine tesis edilen ipoteğin fekki için taşınmazı malikinden satın alan dava dışı Mehmet Kali tarafından 03.11.2017 günü saat:13.33'de davacı şirketin banka hesabına EFT suretiyle 1.550.000,00 TL yatırıldığı, aynı tarihte davacı şirketin yetkilisi 'nun bankaya müracaat ederek dava dışı nin davacı şirket hesabına yaptığı EFT işleminin sehven yapıldığını bildirerek yatırmış olduğu tutarın dava dışıye iadesini talep ettiği, bunun üzerine 03.11.2017 günü saat:15.57 itibariyle banka tarafından düzenlenen ve 'ye atfen imzalanan muhasebe fişi ile İade" açıklamasıyla davacı şirketin hesabından 1.550.000,00 TL tutarında nakit çekim işlemi yapıldığı, bu işlemden sonra saat:15.58 itibariyle banka tarafından düzenlenen ve davacı şirketin yetkilisi 'na atfen imzalanan muhasebe fişi ile esl." açıklamasıyla davacı şirketin hesabına 1.610.000,00 TL tutarında nakit yatırıldığı, her ne kadar dava dışı ye yapılan iade işlemi ile davacı şirket yetkilisi 'nun para yatırma işlemi arasında 1 dakika 3 saniye bulunmakla aynı zaman dilimi içerisinde gerçekleştiği anlaşılmakta ise de banka kayıtlarından dava dışı nin EFT yoluyla yatırdığı tutarın davacı şirketin hesabından nakden çekilerek kendisine iade edildiğinin adıgeçenin imzasını içerir muhasebe fişi ile sabit olduğu, bu durumda davalı şirketin hakim ortağı 'na ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin 03.11.2017 tarihinde fek edilmesine ilişkin ipotekli borcun davacı şirketin yetkilisi tarafından ödendiğinin kabulü gerektiği, bu itibarla davalı şirketin ticari defterlerinde yer alan davacı şirkete 1.550.000,00 TL tutarındaki ödeme kaydının dayanağının bulunmadığı, sonuç olarak davalı şirketin defterindeki 1.550.000,00 TL tutarındaki ödeme kaydı dışında tarafların birbiri ile uyumlu ticari defterlerindeki kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle 786.143,51 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın taleple bağlı kalınarak kabulüne, asıl ve birleşen davaya konu asıl alacak tutarının %20'si oranına karşılık gelen inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine gerekçesiyle karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/3 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.