"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1396 Esas, 2023/1352 Karar
HÜKÜM : Esastan ret; davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/353 E., 2019/455 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tanınmış ... markasının Türkiye lisansörü olduğunu, müvekkilinin "CEP" ve "CEPTE" ibarelerini içeren 242 adet tescilli markası ve marka başvurularının bulunduğunu, bu markaları mesnet göstererek davalının 01.08.2017 başvuru tarihli 2017/68536 başvuru numaralı, 35 inci hizmet sınıfı kapsamında "CEPZADE" ibareli marka başvurusuna 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci, dördüncü, beşinci ve dokuzuncu fıkralarına yönelik yaptıkları itirazın davalı TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun (YİDK) kararıyla markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesiyle nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, söz konusu ibarenin tescili halinde tüketici nezdinde karışıklık yaratarak başvuru sahibi lehine müvekkilinin aleyhine olacak şekilde sonuçlar doğuracağını, başvuru konusu markanın aynı zamanda kötü niyetle tescil edilmek istenildiğini, bu nedenle tüm mal ve sınıflar yönünden hükümsüz kılınması gerektiğini ileri sürerek, YİDK'in 01.08.2018 tarihli ve 2018-M-6146 sayılı kararının iptaline ve dava konusu marka tescil edilmiş ise hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu 2017/68536 sayılı ve “CEPZADE” ibareli marka başvurusu ile davacı yanın önceki tarihli “cep” ibareli markaları, başvuru kapsamında yer alan 35 inci Sınıf emtialar bakımından benzerlik göstermekte iseler de markaları oluşturan işaretler görsel, kavramsal ve işitsel olarak bütün olarak incelendiğinde, markalardaki ortak unsur olan “cep” ibaresinin kavramsal niteliği itibariyle son derece zayıf ayırt edici vasfı nedeniyle, markaların ilgili tüketici nezdinde iltibasa yol açacak bir ilişki içerisinde olmadıkları, 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası şartlarının oluşmadığı, davacı yan markalarının tanınmış olduğu kanaatine varılabilecek düzeyde delillerin dosyada mevcut olmadığı, bu nedenle aynı Kanun maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası şartlarının da mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "CEP" kelimesinin doğrudan cep telefonu ibaresi yerine kullanıldığı, "CEP" ibareli markaların da tüketicide cep telefonu aracılığıyla erişilebilen bir hizmete ilişkin olduğu algısını oluşturduğu, "CEP" ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olması nedeniyle yeterli ayırt ediciliğin sağlanması halinde herkes tarafından kullanılabileceği, somut uyuşmazlıkta da "ZADE" ibaresinin başvuruyu davacının "CEP" ibareli markalarından yeterince farklılaştırdığı, dava konusu başvuru ile davacının itiraza mesnet markaları arasında 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 30.11.2022 tarih ve 2021/4488 E., 2022/8514 K. sayılı ilamında "CEPTEHELAL" ibaresinin, 19.12.2022 tarih ve 2021/5323 E., 2022/9208 K. sayılı ilamında "ATLARCEPTE" ibaresinin davacının "cep" esas unsurlu markalarıyla benzer bulunmadığı, taraf markaları benzer bulunmadığından tanınmışlığın somut uyuşmazlığa bir etkisinin bulunmadığı, başvurunun kötü niyetle yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 03.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.