Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5962 E. 2024/8083 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı ile imzalanan satım sözleşmesi kapsamında garantör sıfatıyla sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalı şirketin garantör sıfatıyla sorumluluğu olmadığı yönündeki kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunu esastan reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/150 Esas, 2022/1693 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/273 E., 2019/862 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin üstlendiği taşeronlu projeye ilişkin olarak işin bir kısmının yapılması için davalı .....A.Ş.’den mal temin edildiğini, aynı proje ile ilgili olarak yeniden mal temin ihtiyacı doğduğunda davalı .....A.Ş.’nin garantörlüğünde diğer davalı ile 07.06.2016 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında ödeme yapılmasına karşın mal temin edilmediğini, asıl iş sahibi idarenin cephe panel türünü değiştirmesi nedeniyle artık malzeme temin etmesinin bir anlamı kalmadığını belirterek 117.056,00 euronun dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık döviz mevduatı faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... ... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı ile diğer davalı arasındaki ticari işlerden dolayı herhangi bir ilişkisi ya da taahhüdü bulunmadığını, davacı şirkete dava konusu malların teslimine ilişkin bir taahhüdünün bulunmadığını, imalatçı ve ithalatçı olarak yaptığı satışlarda her türlü satış taahhüt işlemlerinde 3. kişilere karşı teslim veya ödemeye dair garantörlüğünün bulunmadığını, sadece teslim edilecek veya satılacak malların kalitesinde güvence verildiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında bir bağ oluşacak sözleşmenin bulunmadığını, davacı şirketle daha önce sözleşme yapıldığını, sipariş ettiği malların teslim edildiğini ve ticari ilişkinin sona erdiğini, teslim edilmeyen malların ödemelerinin şirketlerine yapılmadığını, bu nedenle şirketlerinden bu malların tesliminin istenmesinin hukuken de mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı ... Limited şirketi arasındaki sözleşme kapsamında davacının ödeme yapmasına karşın mal teslim edilmediği, davacının bu davalıya karşı açmış olduğu davanın yerinde olduğu, diğer davalı ...Ş. yönünden ise yetkisiz temsilci tarafından imzalanan sözleşmeyi davalı ... şirketini bağlamayacağı, ödenen bedeli sözleşme kapsamında davalı ... Şirketinden talep edemeyeceği belirtilerek bu davalı yönünden davanın reddine, diğer davalı Yiğit Korkmaz .. Limited şirketi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, Mahkemece yargılamanın usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık satım sözleşmesi kapsamında davalı ...Ş.’nin garantör sıfatı ile sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.