Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5996 E. 2024/8735 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirket ve gerçek kişinin, kefil ve asıl borçlu sıfatıyla kullandıkları krediler ve kredi kartlarından kaynaklanan borçlarının olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin yargılama esnasında tüzel kişiliğini kaybetmesi ve ihyası için bir işlem yapılmaması nedeniyle dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, davacı şirket yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, gerçek kişi davacı ve davalı yönünden ise yapılan istinaf başvurularının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/263 Esas, 2022/1269 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2014/672 E., 2020/446 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı banka tarafından keşide edilen 08.02.2001 tarih ve 6877 nolu ihtarnamede; davalı şirket lehine açılan BCH kredi borcu ve ek kalemler nedeniyle 06.02.2001 tarihi itibariyle işlemiş faiz dahil 64.751,36 TL'lik borç bildiriminde bulunulduğunu, yine davalı banka tarafından keşide edilen 08.02.2001 tarih ve 6878 nolu ihtarnamede; ... lehine açılan BCH kredi borcu ve ek kalemler nedeniyle 06.02.2001 hesap kat tarihi itibariyle işlemiş faiz dahil toplam 168.984,51 TL'lik borç bildiriminde bulunulduğunu, davalı banka tarafından yapılan bildirimlerdeki tutarların hatalı olduğunu, müvekkili tarafından kredi borçlarının ödenmesi için toplam 445.000,00 TL bedelli çekler verildiğini, çeklerin karşılıksız çıkması üzerine bankaca Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2001/18398 sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, icra takibine ve yapılan ödemelere rağmen davalı banka tarafından keşide edilen 22.04.2003 tarih ve 10990 nolu ihtarnamede; ... lehine açılan BCH kredi borcu nedeniyle 22.04.2003 tarihi itibariyle bakiyesinin işlemiş faiz dahil 773.014,53 TL'lik borç bildiriminde bulunduğunu, 06.05.2004 tarih 12046 nolu ihtarnamede; ... lehine verilen teminat mektuplarına ait komisyon borcu ve gecikme faizleri nedeniyle toplam 21.705,26 TL'lik borç bildiriminde bulunduğunu, yapılan borç bildirimlerinin hatalı olduğunu müvekkili tarafından davalı bankaya yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, yasaya aykırı şekilde alacağa bileşik faiz hesaplandığını, faiz oranlarının fahiş uygulandığını ileri sürerek müvekkillerinin davalı bankaya ...'ın kullanmış olduğu kredi dolayısıyla 22.04.2003 tarihi itibariyle 773.014.539.649 ETL, ... İnşaat Taahhüt Sanayi İnşaat A.Ş.'ne kullandırılan kredi dolayısıyla 06.02.2001 tarihi itibariyle 64.751.360.274 ETL, ...'a kullandırılan teminat mektubu dolayısıyla 06.05.2004 tarihi itibariyle devre komisyonu ve gecikme faizi ve ödenmeyen sigorta pirim borçları olmak üzere toplam 21.705.269.963 ETL olmak üzere davacıların davalı bankaya 859.471.169.893 ETL (859.471,16 TL) borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili 06.07.2020 tarihli dilekçesinde 11.441,31 TL'lik teminat mektubu komisyon alacağına ilişkin olarak 22.04.2003 tarihi itibariyle menfi tespit taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı şahıs ve davacı firmanın müvekkili bankanın Başkent şubesinden BCH Kredisi, teminat mektubu ve kredi kartı kullandıklarını, davacı ... tarafından kullanılan nakit ve gayri nakit kredilere karşılık müvekkili banka ile davacı şahıs arasında 18 adet, davacı şirket tarafından kullanılan nakit krediye karşılık da davacı şirket ve müvekkili şube arasında 2 adet Genel Kredi Sözleşmesi ve her iki davacının kullandığı kredi kartlarına karşılık da Kredi Kartı Sözleşmeleri imzalandığını, davacı şahıs tarafından kullanılan kredilerin ve kredi kartı geri ödemelerinin yerine getirilmemesi, teminat mektupları komisyonlarının ödenmemesi üzerine de borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnamelerin ardından da netice alınmaması üzerine davacılarca keşide edilen 5 adet toplam 445.000,00 TL'lik çekler üzerinden Ankara 31. İcra Müdürlüğü'nün 2001/18398sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi ile kanuni takip işlemlerine başlanıldığını, ödenmiş paralar yönünden menfi tespit davası açılamayacağını zira hak düşürücü sürelerin dolduğunu, davacılar vekilince ileri sürülen borcun sonlandığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, bu hususun banka kayıtlarında yapılacak incelemeler ile de tespit edilebileceğini, davacı vekil tarafından dilekçe ekinde sunulan dekont örneklerinin taraflarına tebliğ edilmediğini ve davacı vekilin dilekçesinde bazı dekontların sunulmadığını, davacıların müvekkili bankaya gönderdikleri 12.10.2004 günlü ve 26086 yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile borçlarını kabul ettiklerini, müvekkili bankanın kanuni takibinin haksız ve kötü niyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar vekili 06.07.2020 tarihli dilekçesinde teminat mektubu komisyon alacaklarına ilişkin olarak 22.04.2003 tarihi itibariyle menfi tespit taleplerinden vazgeçtiklerini bildirdikleri, 773.014,53 TL'nin 11.441,31 TL'lik kısmı için talepten vazgeçildiğinden bu kısım için karar verilmesine yer olmadığı, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinin 29. maddesinde temerrüt halinde uygulanacak faiz oranının bankaca tespit edilmiş en yüksek cari faiz oranına %50 puan ilave edilmek suretiyle bulunacak oran üzerinden hesaplanacağının belirtildiği, Banka Yönetim Kurulu kararınca benimsenen 1. tasfiye planında BCH kredileri için yıllık %110 faiz oranı, ikinci tasfiye palanında %95 faiz oranı uygulanması kararlaştırılmış ise de davacıların bu tasfiye planlarına uygun hareket etmedikleri ve belirtilen faiz oranlarını benimsediklerine ilişkin dosyada her hangi bir delil bulunmadığı, bu duruma göre taraflar arasında bilinen ve uyuşmazlık bulunmayan 30.09.2000 devre sonu ekstresinde belirtilen yıllık %69 faiz oranının esas alınabileceği, özleşmenin 29. madde hükmü uyarınca uygulanacak temerrüt faizi ise (%69 x 1,5)= %103,50 olarak benimsendiği, yapılan kısmi ödemeler bankaca ana paraya mahsup edilmiş olup taleple bağlılık ilkesi uyarınca hesaplamanın bu yöntem doğrultusunda yapıldığı, 08.02.2001 tarih ve 6877 nolu ihtarnameye konu 7000862/0 Nolu BCH Kredisi borcuna ilişkin olarak kredi borcunun 08.05.2001 tarihinde ödenerek tasfiye edildiği, davacıdan 15.960,19 YTL fazla tahsilat yapıldığı, yapılan fazla tahsilatın kredi kartı borcuna mahsup edileceği, ancak dava dilekçesindeki talep doğrultusunda borç-alacak durumunun 06.02.2001 hesap kat tarihi itibariyle ortaya konulması gerektiği bu çerçevede yapılan hesaplamaya göre 7000862/0 Nolu BCH Kredisinin 06.02.2001 tarihi itibariyle bakiyesinin (45.000 YTL asıl alacak + 8.959,55 TL Akdi faiz, Komisyon, KKDF, BSMV)= 53.959,55 YTL olduğu, bankaca keşide edilen ihtarnamede işlemiş faiz, komisyon vs. dahil 06.02.2001 tarihi itibariyle borç bakiyesi 64.751,36 YTL olarak açıklanmış olup bu durumda 7000862/0 Nolu BCH kredisine ilişkin talebin kısmen kabulü ile davacıların 06.02.2001 tarihi itibariyle davalı bankaya ( 64.751,36 YTL - 53.959,55 YTL)= 10.791,81 TL borçlu olmadığı, 22.04.2003 tarih ve 10990 nolu ihtarnameye konu 700005/0 nolu BCH kredi borcuna ilişkin olarak hükme esas alınan 15.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda; kredi hesabının 06.02.2001 tarihinde kat edildiği kat tarihi itibariyle banka alacağının (392.700 TL asıl alacak + 35.601,53 TL faiz, BSMV, KKDF toplamı)= 428.301,53 TL olduğu hesap kat tarihinden sonra 05.10.2001 tarihinde 80.000 TL, 27.11.2001 tarihinde 32.307 TL, 31.05.2002 tarihinde 280.393 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin bankaca ana para borcuna mahsup edildiği, 31.05.2002 tarihli ödeme ile ana para borcunun sıfırlandığı, davalı bankanın akdi faiz, temerrüt faizi, komisyon, KKDF ve BSMV alacağı için yaptığı tahsilatlardan sonra (dava dilekçesindeki talebe göre borç-alacak durumunun 22.04.2003 tarihi itibariyle saptanması gerektiğinden) 22.04.2003 tarihi itibariyle davalı bankanın 700005/0 nolu BCH kredisinden kaynaklanan bakiye alacağının 32.802,08 TL olduğu, 22.04.2003 tarih ve 10990 nolu ihtarnameye konu …… nolu kredi kartı borcuna ilişkin olarak; 11.07.2001 hesap kesim tarihli son ekstredeki hesap bakiyesinin 39.073,89 TL olduğu, ancak davalı bankanın kredi kartı hesap ekstrelerinde görüldüğü üzere birer aylık dönelerde hesapladığı faizleri ana paraya ilave ettiği, davalı bankanın bu tutumunun kanuna aykırı olduğu, bu itibarla hesaplamanın yeniden yapılması gerektiği, hükme esas alınan 15.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı bankanın …… nolu kredi kartından kaynaklanan alacağının taleple bağlılık ilkesi gereği 22.04.2003 tarihi itibariyle (10.911,21 TL asıl alacak + 13.002,53 TL işlemiş faiz + 390,07 TL KKDF + 650,13 BSMV)= 24.953,94 TL olduğu, 06.05.2004 tarih 12046 nolu ihtarnamede; ... lehine verilen teminat mektuplarına ait komisyon borcu ve gecikme faizlerinin (8.086,92 TL + 10.994,74 TL)=19.081,66 TL, sigorta pirim borçları ve gecikme faizlerinin (2.067,12 TL + 556,47 TL)=2.623,59 TL olduğu, ...'a verilen Teminat Mektuplarının örneklerinin ibraz edilmediği, bilirkişi raporunda teminat mektubu komisyon alacakları hesaplanmış olup bankaca komisyon alacaklarına yıllık 103,5 temerrüt faiz işletildiği nazara alınarak davalı bankanın teminat mektubu komisyonu olarak 06.05.2004 tarihi itibariyle (2.294,86 TL asıl alacak + 3.266,98 TL faiz + 163,35 TL BSMV)= 5.725,20 TL alacaklı olduğu, ihtarnamede belirtilen sigorta pirim borçları ve gecikme faizleri ile ilgili dosyaya her hangi bir delil sunulmadığından ve bu konuda ispat yükü davalı bankaya ait olduğundan bu alacaklarla ilgili (sigorta pirim borçları ve gecikme faizleri) davacı talebinin yerinde olduğu, davacıların 06.05.2004 tarihi itibariyle davalıya (21.705,27 TL - 5.725,20 TL)= 15.980,07 TL borçlu olmadığı gerekçesiyle ... İnş. A.Ş.'ye kullandırılan kredi dolayısı ile davacıların 06.02.2001 tarihi itibariyle davalıya 64.751,36 TL borçlu olmadığının tespiti talebi ile ilgili olarak, davanın kısmen kabulü ile 06.02.2001 tarihi itibariyel davacıların, davalı bankaya (64.751,36 TL - 53.959,55 TL) = 10.791,81 TL borçlu olmadığının tespitine, ...'a kullandırılan kredi dolayısı ile davacıların 22.04.2003 tarihi itibariyle davalıya, 773.014,53 TL borçlu olmadığının tespiti talebi ile ilgili olarak, (470.809,90 TL + 11.441,31 TL + 290.763,32 TL) = 773.014,53 TL'nin 11.441,31 TL'lik kısmı için talepten vazgeçildiğinden, bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kalan (470.809,90 TL BCH + 290.763,32 TL kredi kartı) = 761.573,22 TL yönünden davanın kısmen kabulü ile davacıların (761.573,22 TL - 57.756,02 TL) = 703.817,20 TL borçlu olmadığının tespitine, ...'a kullandırılan teminat mektubu kredisi dolayısıyla, davacıların 06/05/2004 tarihi itibariyle davalıya 21.705,27 TL borçlu olmadığınnı tespiti talebi ile ilgili olarak, davanın kısmen kabulü ile davacıların (21.705,27 TL - 5.725,20 TL) = 15.980,07 TL borçlu olmadığnını tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının davayı aydınlatacak belgeleri sunmadığını, bu eyleminin sonucuna katlanması gerektiğini, davacının alacağını ispatlayamadığını, ödemelerin dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların giderilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri temyiz dilekçelerinde istinaf dilekçelerindeki beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı şirket ile gerçek kişinin kefil ve asıl borçlu olarak kullanmış oldukları kredilerden ve kredi kartlarından dolayı ihtarname tarihleri itibariyle borçlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile TBK m. 583 vd. hükümleri,

3. Değerlendirme

1.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı ... vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı ... ve davalı bakımından onanmasına karar vermek gerekmiştir.

2. Davacı şirketin ise yargılama sırasında ticaret sicilden terkin edildiği. Verilen kesin süreye rağmen ihyası için dava açılmadığı anlaşıldığından tüzel kişiliğini kaybeden davacı şirketin temyiz hak ve ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

3.Yukarıdaki bentte de belirtildiği gibi davacı şirketin yargılama esnasında tüzel kişiliğini kaybettiği sabit olup ihyası hususunda bir evrakın dosyaya sunulmadığı, bu durumda dava ehliyeti kalmayan davacının davasının 6100 sayılı Kanunun 114 üncü maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekirken davacı şirket hakkında esastan hüküm kurulması doğru olmamış davanın işbu davacı bakımından bozulması gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı ...'a ve davalının temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın davacı ... ve davalı bakımından 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurularının değerlendirildiği Bölge Adliye Mahkemesi kararının re'sen BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı ... ... yükletilmesine, (temlik alan) davalı ...Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...ye iadesine, 05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.