"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/165 Esas, 2024/274 Karar
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalılardan ... Petrol Ürünleri İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının bu sözleşmeye garantör olduğunu, davalı şirketin her yıl 1000 m3 beyaz ürün satın almayı taahhüt ettiğini, eksik alınacak her m3 için 30,00 USD cezai şart kararlaştırıldığını, davalının taahhüt ettiği miktarı karşılamayarak davacı şirketi kâr mahrumiyetine uğrattığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 USD kâr mahrumiyetinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinden ...'in taahhütnameyi imzalamaması sebebiyle bu davalıya husumet düşmediğini, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı anlaşmayla sona erdiğini, fesihte davalının hiçbir ihmali veya kusuru bulunmadığını, davacının cezai şart isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, taraflar arasında 10.01.2007 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığı, bunun öncesinde 18.12.2006 tarihinde bayilik protokolü yapıldığı ve 06.12.2006 tarihinde de davalı tarafça taahhütname verildiği, bu belgeler uyarınca davalı tarafın yılda en az 1.000 m3 beyaz ürün satmayı taahhüt ettiği, eksik sattığı takdirde her m3 için 30,00 USD cezai şart ödemekle yükümlendiği, davacı ile davalı bayi arasında düzenlenen taahhütname başlıklı sözleşmenin asgari alım taahhüdüne ilişkin olduğu, bu sözleşmelere göre kâr mahrumiyeti (cezai şart) istenilebilmesi için taahhüdünün ihlal edildiği dönemden sonra ihtirazi kayıt konulması ve bundan sonra mal verilmeye devam edilmemesi gerektiği, dava konusu olayda davacı ihtirazi kayıt koymadan mal vermeye devam ettiğinden 1. dönemi isteyemeyeceği, bu durumda, 2. döneme ilişkin olarak kâr mahrumiyetinin hesaplanması gerektiği, diğer yandan davacı bayilik sözleşmesini feshettiğinden artık fesihten sonraki dönem için de müspet zarar şeklinde olan kâr mahrumiyetini de talep edemeyeceği, bilirkişi incelemesine göre 2. dönem kâr kaybının 21.543,90 USD olduğu ve davacı tarafın bu miktarı davalı şirketten talep edebileceği anlaşılmakla birlikte, davacı taraf davalı şirket yönünden her iki dönem için toplamda 20.000,00 USD kâr mahrumiyeti talebinde bulunduğundan, 1. döneme ilişkin talep ise kabul görmediğinden talebin yarısı olan 10.000,00 USD yönünden davanın reddi gerektiği ve ancak 2. döneme ilişkin kâr mahrumiyeti talebi olan 10.000,00 USD üzerinden fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalı ... Petrol Ürün. İnş. Tur. San ve Tic. Ltd. Şti.'den alınarak davacıya verilmesi gerektiği, davalı ...'in 06.12.2006 tarihli taahhütnamede imzası bulunmadığından, bu taahhütname kapsamındaki kâr mahrumiyeti sorumluluğundan söz edilemeyeceği, davalı ...'in garantör olarak imzasını taşıyan sözleşmenin 48. maddesinde sorumluluk hükümleri düzenlenmiş ise de, garanti altına alınan borcun miktarının belli olmadığı, belirsizliğin garantisi olamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 USD'nin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalı Şirketten tahsiline, hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesindeki faizin uygulanmasına, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi kapsamında asgari alım taahhüdüne uyulmaması nedeniyle cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. SONUÇ: Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.