"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/479 Esas, 2024/398 Karar
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/103 E., 2020/624 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı borçluların 26.04.2017 tarihinde davacı bankanın ... Şubesi ile 1.300.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzaladıklarını, takip tarihi itibarıyla 615.174,40 TL nakdi ve 2.350,00 TL gayrinakdi borçlarının bulunduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle ihtarname gönderildiğini ancak yine ödeme yapılmadığını, bu nedenle 26.12.2018 tarihinde İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğü'nün 2018/37606 E. sayılı dosyasıyla haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, borçluların borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, arabuluculuk sürecini sonuçsuz kaldığını, sözleşme ve faiz oranının yasaya uygun olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, hesap kat ihtarnamesine süresi içinde itiraz edildiğini, kredinin Kredi Garanti Fonu güvencesinde olduğunu, kat ihtarnamesinin kesinleşmemesi nedeniyle borcun muaccel olmadığını ve bankanın tüm kredi bedeli üzerinden takip yapamayacağını, takip eden aylara ait ödemelerin topluca takibe konu edilemeyeceğini, kat ihtarında borçlulara sadece bir gün mühlet verildiğini, ihtar tebliğ edilmeden önce faiz işletildiğini, alacağın likid olmadığını ve icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini savunarak davanın Kredi Garanti Fonu’na ihbarını ve reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, genel kredi sözleşmesi ve banka kayıtlarına uygun olarak hesaplanan alacağın belirli ve likit olduğu, takip konusu borç miktarının taraflarca kararlaştırıldığı, borçluların faiz oranlarına yönelik itirazlarının kısmen haklı bulunması nedeniyle fazlaya ilişkin nakdi alacak talebinin reddedildiği, aynı kredi borçları için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi bulunduğundan tahsilde tekerrürün önlenmesi adına bu hususun gözetildiği, borçluların icra takibine itirazlarının alacağın likit niteliğini ortadan kaldırmadığı ve davacı bankanın haklı olması gerekçesiyle icra inkâr tazminatına hükmedildiği gerekçesiyle itirazın kısmen iptali ile takibin belirlenen alacak tutarları üzerinden devamına karar verilmiş, karar, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 17.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.