"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/480 Esas, 2024/591 Karar
BİRLEŞEN ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/569 E. SAYILI DOSYASINDA
HÜKÜM : Asıl ve birleşen davaların kabulü
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; takip konusu yapılan 250.000,00'er TL'lik iki adet bonodaki keşideci imzasının tanzim tarihinde müvekkili şirketin yetkilisi olan ... ait olmadığını, ancak imzaların adı geçen eski yetkiliye ait olduğunun saptanması durumunda eski yetkili ... tanzim tarihi itibariyle müvekkili şirket yetkilisi olmamasına rağmen tanzim tarihini neredeyse iki yıl geriye atmak suretiyle senetleri imza yetkilisi olduğu tarihte düzenlemiş gibi gösterdiğini, adı geçen şirket eski yetkilisinin alacağı olmamasına ve senet tanzimini gerektiren bir ilişki olmamasına rağmen senedi düzenleyip kardeşi davalı ... ...'a verdiğini, senet lehtarı Reşat ile diğer davalı son hamil ...'nın aralarındaki işlemin de sebebi olmayıp, amacın ...'ın yaptığı işleme destek olmak olduğunu, ona perde oluşturduklarını, ekonomik durumları ve faaliyetlerinin, senet miktarları ile uyumlu olmadığını, dolayısıyla ...'nın da kötüniyetli olduğunu ileri sürerek müvekkili hakkında başlatılan iki adet takip dosyası ile senetlerden dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davadaki beyanlarıyla şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile Eskişehir 8. İcra Müdürlüğünün 2015/1056 E. sayılı icra takip dosyasının davacı yönünden iptali ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl ve birleşen dosyada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ağabeyi ...'tan miras payı alacağı olduğunu, bu parayı şirketteki kar payından ödeyeceğini söyleyerek şirket adına 1.500.000,00 TL tutarlı senetleri imzalayıp kendisine verdiğini, senetlerin düzenlendiği tarihte ağabeyinin şirket yetkilisi olduğunu, yetki belgesini ve imza sirkülerini isteyerek kontrol ettiğini, davacı borçlu şirketten doğrudan bir alacağının bulunmadığını savunarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Asıl dosyada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin iyi niyetli son hamil olduğunu, müvekkilinin diğer davalıdan olan alacağına mahsuben dava konusu iki adet senedin verildiğini, müvekkilinin ailesinin varlıklı olması sebebiyle işbu bono miktarı kadar parayı borç olarak diğer davalıya verebilecek ekonomik gücünün olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak kesinleşen ceza dosyasında, dava dışı ...'ın davacı şirket temsile yetkili müdür olduğu dönemde davalılarla birlikte hareket ederek şirketin ticari faaliyetleri ile hiçbir ilgisi olmayan bir hususta şirketi zarara uğratacak şekilde şirketi yükümlülük altına sokmak ve davalıların da bilgisi dahilinde hak sahibi göstermek suretiyle bonoların düzenlediği ve takibe konu ettiği ve ayrıca suça konu bonoların fikir ve eylem birliği içerisinde düzenlenip icraya koyuldukları ve bu eylemlerin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu konusunda karar verildiği, ceza dosyasında da sabit olduğu üzere davacının davalılara borçlu olmadığının tespit edildiği, ayrıca yetkili hamil yönünden bile bile borçlunun zararına da hareket edildiği hususunun da ispat edildiği ve bu defi'lerin yetkili hamile karşı da ileri sürülebileceği, belirtilen nedenlerle davacının asıl ve birleşen dava yönünden davasını ispat ettiği ve davalıların yukarıda belirtilen ceza davası gereği birlikte hareket ettikleri ve takibi de birlikte yaptıkları da dikkate alındığında takibin haksız ve kötü niyetli yapıldığı ve bu nedenle kötü niyet tazminatına da hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl dava dosyası yönünden davacının Eskişehir 5. İcra Müdürlüğünün 2011/8510 E. ve 2011/9100 E. sayılı dosyaları yönünden ayrı ayrı borçlu olmadığının tespitine, takip ve dava değeri olan 501.335,62 TL'nin %40'ı oranında 200.534,25 TL kötüniyet tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, birleşen dava dosyası yönünden davacının Eskişehir 8. İcra Müdürlüğünün 2015/1056 E. sayılı dosyası yönünden borçlu olmadığının tespitine, takip ve dava değeri olan 635.143,84 TL'nin %20'si oranındaki 127.028,77 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının 01.02.2010 tanzim tarihli ve 500.000,00 TL bedelli bonondan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm, davalı ... ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen davalar takip dosyaları yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.