Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6392 E. 2025/57 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Re'sen terkin edilen bir şirketin, derdest davada taraf teşkili için ihyası talebinin hangi mahkemede görüleceği hususunda yetki uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Şirketin ihyası davalarında yetkili mahkemenin, 6102 sayılı TTK'nın 547/1. maddesi gereğince şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek, davanın yetkisiz mahkemede görülmesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1492 Esas, 2024/1371 Karar

HÜKÜM : Yeniden Hüküm Kurulmak Suretiyle Davanın Kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/9 E., 2024/74 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı tasfiye memuru vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Denizcilik ve Tic A.Ş., Sedna Denizcilik ve Tic. A.Ş. ile Garanti Finansal Kiralama A.Ş.'yi hasım göstererek Fethiye 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2009/512 E. sayılı dosyasına kayden açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı iken terkin edilen ... Denizcilik ve Ticaret A.Ş.'nin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1,Davalı vekili cevap dilekçesinde; ihyası istenilen şirketin Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ'in 7. maddesi uyarınca şirketin 5174 sayılı Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında olduğunun belirlenmesi üzerine tebligat ve ilan sürecinin yerine getirilmesini müteakip 13.08.2014 tarihinde re'sen terkin edildiğini, şirkete 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı TTK) geçici 7. maddesinde belirtilen hususlarda ihtarda bulunulmasına rağmen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yasal hasım olduğundan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunmuştur.

2.Tasfiye Memuru vekili cevap dilekçesinde, davanın 5 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, re'sen yapılan terkin işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını, zira şirketin kanunda belirtildiği gibi son beş yıla ilişkin genel kurul toplantılarının yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tasfiye süreci tamamlanarak tüzel kişiliği sona erdirilen şirket hakkında devam eden yargılamanın yürütülebilmesi için için şirketin ihyası gerektiği, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun yasal hasım konumunda bulunduğu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı, 6102 sayılı TTK'nın 547/2 hükmü gereği tescile karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanması gerektiği, ihyası istenen şirketin terkinden önceki tasfiye işlemlerini ...'in yürüttüğü, şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, vekâlet ücretinin tasfiye memurundan tahsiline karar verilmiş, hüküm tasfiye memuru vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenilen şirketin 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca 5174 sayılı Kanun'un 10. md kapsamında re'sen 13.08.2014 tarihinde terkin edildiği, Fethiye 1 Asliye (İş) Hukuk Mahkemesinde derdest davada taraf teşkili sağlanmak üzere şirketin ihyası gerektiği, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü süreye ilişkin mevzuat hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptaline dair kararının kesin hüküm hâlini almamış derdest dosyalar yönünden uygulanmasının zorunlu olduğu, dolayısıyla tasfiye memuru vekilinin hak düşürücü sürenin geçtiğine dair itirazının yerinde görülmediği, ancak tasfiye memuru olarak atanan ...'in şirketin eski tasfiye memuru olmadığından kusuruyla davanın açılmasına sebebiyet vermediği, aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesi ile tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın ihya talebine dayanak dava dosyasına münhasır olmak üzere kabulüne karar verilmiş, karar tasfiye memuru vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ticaret sicilinden re'sen terkin edilen şirketin görülmekte olan bir davada taraf teşkili sağlanmak üzere ihyası talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1.İlk Derece Mahkemesi kararında, ihyası istenilen şirketin dava tarihi itibarı ile Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan merkez adresinin mahkemenin yargı yetkisinin bulunduğu idari sınırlar içerisinde kaldığının saptandığından bahisle mahkemenin kesin yetkili olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, 6102 sayılı TTK'nın 547/1. maddesi "Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler." hükmünü haiz olup, dosyada mübrez evraktan, ihyası talep edilen şirketin merkez adresinin Rasim Paşa Mah. Hayrullah Efendi Sk. No:23 Kadıköy/İstanbul olduğu anlaşıldığından, davanın kesin yetkili olan Kadıköy İlçesinin bağlı olduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerekirken, davanın yetkisiz mahkemede görülmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.

2.Bozma sebep ve şekline göre temyiz eden tasfiye memurunun diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tasfiye memurunun temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/2 hükmü uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.01.2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.