Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6482 E. 2025/1485 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretine ilişkin hatalı uygulaması, yeniden yargılama gerektirmediğinden, HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/730 Esas, 2024/543 Karar

HÜKÜM : Kısmen kabul

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan Bayilik Protokolü ve Akaryakıt İstasyonu İşletme ve Bayilik Sözleşmesi uyarınca davalının her yıl 1000 m³ akaryakıt ve müstahzarlarını satın almayı taahhüdünü yerine getirmediğini, bu nedenle 14.01.2008 tarihli sözleşmenin 4. ve 8/b maddelerinde belirtilen ceza-i şartı ödemesi gerektiğini, ayrıca 10.12.2007 tarihli protokolün 16. maddesinde “ .... Bayi adayı herhangi bir şekilde bu protokolü fesih etmek isterse Turkuaz'a 100.000 USD (Yüzbin Amerikan Doları) cezai şartları ödemeyi gayri kabili rücu kabul, beyan ve taahhüt eder.” hükmünün bulunduğunu ileri sürerek 124.100,00 USD karşılığı olan 230.000,00 TL cezai şartın tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dayandığı bayilik sözleşmesinin süresi bitince yeni sözleşme imzalandığını, 14.01.2008 tarihli sözleşme nedeniyle herhangi bir talepte bulunulmadığını, 14.01.2013 tarihli sözleşmenin düzenlendiğini, yeni sözleşmede cezai şarta ve tonaj taahhüdüne yer verilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 44.666,94 TL (24.100,00 USD x 1.8534 TL karşılığı) cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1.Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/4 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı, 124.100,00 USD karşılığı 230.000,00 TL'nin tahsilini istemiş, Mahkemece 13.01.2021 tarihli kararda dava tümüyle reddedilip davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 13. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 4.080,00 TL maktu vekâlet ücreti taktir edilmiş, Dairemizin bozma ilamına uyulduktan sonra bu kez 44.666,94 TL yönünden dava kısmen kabul edilmiştir. Reddedilen 185.333,06 TL yönünden karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan AAÜT'nin 13. maddesinin üçüncü fıkrasındaki “Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” hükmü ve önceki kararda hükmedilen vekâlet ücreti yönünden davacı yararına bir usuli kazanılmış hak oluşmayacağı gözetilerek davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde olmamıştır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370/2 hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkarılarak yerine “Davalı kendini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine, 04.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.