Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6688 E. 2024/9282 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Şirket ortaklığından kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebinin reddine karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların asli talebi olan tapu iptal ve tescil yönünden eksik harcın tamamlanmaması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve feri talep olan tazminat talebi yönünden karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebinin yerinde görülmemesi gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/687 Esas, 2024/1243 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/571 E., 2024/79 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde;; davalı ... ile davacıların murisi müteveffa ...'in ... İnşat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'ni %50 - %50 ortaklık hissesiyle 28.01.2010 tarihinde kurduklarını, davalı ... ile ...'in ...'nın müşterek imza ile ilzama yetkili müdürleri olduklarını, arsa sahipleri ile ... arasında Beyoğlu 19.Noterliğinin 24.09.2010 tarih ve 10656 yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ana sözleşmeye konu arsanın İstanbul İli, Sarıyer İlçesi (eski Şişli ilçesi) M. ... Mahallesi, 11 ada 96 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, bu sözleşme ile ... arsa sahiplerine ait 11 ada 96 parselin üzerine bir plaza inşa edeceği, karşılığında 11 ada, 96 parselin %54,5 hissesini bedel ödemeksizin devralacağının kararlaştırıldığını, ana sözleşme imzalanmadan önce arsa sahiplerinin daha önce başka bir müteahhit firma olan ... firmasıyla yaptıkları Beyoğlu 22. Noterliğinin 29.03.2007 tarih ve 8059 yevmiye sayılı başka bir kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve bahse konu bu sözleşme sebebiyle ... ve/veya gösterdiği kişilere devredilen tapuların geri alınması için ödenmesi gereken bir meblağın ... tarafından arsa sahipleri yararına ödenmesinin kararlaştırıldığını, henüz ana sözleşme imzalanmadan önce bahse konu böyle bir ödemenin yapılabilmesi için davalı arsa sahiplerine ait olan ve ana sözleşmeye konu edilecek olan 11 ada, 96 parselin %54,5 hissesine mahsuben %12,22 (17/139 payı) hissesinin ... adına tapuda tescilinin kararlaştırıldığını, ana sözleşme imzasından sonra kalan %42,28 hissenin ana sözleşme şartlarına göre ...'ya peyderpey devredileceğini, ... ortağı davalı ...'in henüz ... firması ile kat karşılığı sözlemesinin feshedilmediğini ve ana sözleşmenin imzalanamamış olduğunu, ... firması ile sözleşme feshedilemezse ve/veya ana sözleşme imzalanmazsa yaptığı ödemenin teminatı olarak %12,22 hissenin ana sözleşme imzalanana kadar şimdilik şirket müdürü sıfatıyla kendi şahsı adına tapuda devrinin yapılmasını, ana sözleşme imzalandıktan sonra bu %12,22 hisseyi ...'ya devredeceğini beyan ettiğini, bu talebin haklı görülerek ana sözleşme imzalanmasından sonra ...'ya devretmek üzere %12,22 hisseyi emaneten ... müdürü de olan davalı ... adına 25.03.2010 tarihinde tapuda devir ve tescil edildiğini, ... firmasıyla kat karşılığı sözleşmenin 03.09.2010 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğini, akabinde üzerine arsa sahipleri ile ... arasında ana sözleşmenin 24.09.2010 tarihinde imzalandığını, sözleşmede davalı ...'in %12,22 hisseyi (17/139 payı) ...'ya bedel talep etmeksizin devredeceğinin ayrıca hüküm altına alındığını, fakat davalı ...'in %12,22 hissesini ...'ya devretmediğini, ...'yı ve davacıları zarara uğrattığını, 11 ada, 96 parselin bitişiği olan 11 ada, 56 parselin ... adına alınması gerekirken davalı ...'in bu taşınmazı da kendi adına devraldığını fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı Kanun/ HMK'nın 107.maddesi gereğince belirsiz alacak davasının kabulüne, davalılar adına kayıtlı İstanbul İli, Sarıyer İlçesi (eski Şişli ilçesi) ... Mah. 11 ada, 96 parsel ve 11 ada, 56 parsel sayılı taşınmazlar üzerine iyi niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konmasına, teminat istenecekse davalı ...'in ana sözleşmede bahsi geçen ve ...'ya devredeceği kararlaştırılan fakat devretmediği 11 ada, 96 parselin% 12,22 hissenin teminat olarak kabulü ile ilave teminat istenmesine yer olmadığına, 11 ada, 96 ve 56 parsel sayılı taşınmazlar üzerine yapılan inşaat masraflarının %54,5 oranındaki hisseden düşülerek kalan hisse miktarının ... adına tesciline (yapılan/yapılacak inşaat masrafları toplamı ile 11 ada, 96 ve 56 parsel üzerine yapılan inşaatın %54,5 hissesinden düşülmesi ancak yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağından fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutarak şimdilik 100.000,00 TL), tapu iptali ve tescil talebinin kabul görmemesi durumunda davalıların muvazaalı olarak birlikte hareket etmeleri suretiyle, davalı ... açısından ayrıca müdürü ve ortağı olduğu şirketteki müdürlük görevini suiistimal etmesi ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle 24.09.2010 tarihli ana sözleşmeyi el birliği ile muvazaalı olarak fesheden davalılardan ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti'nin ve müvekkillerinin uğradığı zararlara mahsuben, inşaat masraflarının %54,5 oranındaki inşaatı yapana devri gereken hisseden düşülerek kalan tapu hissesine karşılık gelen bedelin fazlaya ilişkin talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL'lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve mütesesilen tahsili ile ...'ya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar ... ve Reform İnşaat Nak. Gıda Tur. San. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; tüm maddi ve manevi tazminata ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla kesin hüküm ilamı ve dosyada sunulu deliller nazara alınarak haksız, kötü niyete dayalı hukuki ve fiili temelden yoksun usul ve yasaya aykırı tedbir talebinin reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, aktif ve pasif husumetin bulunmadığını, harç eksiğinin ikmali gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın görevsizlik kararı verilerek görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi gerektiğini, arabuluculuk sürecine ...'ın dahil edilmediğini, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, talebin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacıların dava açma sıfatının bulunmadığını, ... İnşaat San.ve Tic. Ltd. Şti’nin ticari ikametgahının Zeytinburnu İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/3 E., 2012/84 K. sayılı dosyası ile davalı ... İbrahim Özen aleyhine aynı konuda dava açıldığını, davanın 22.05.2012 tarihli gerekçeli kararla reddolunduğunu, kararın 04.12.2014 tarihinde kesinleştiğini, maddi vakıaların iş bu dava ile birebir aynı olduğunu, aynı davanın bir kez daha görülmesinin usule aykırı olduğunu, davacıların dava açma hakları TTK'nın 309. maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, dava değerinin 100.000,00 TL olarak gösterildiğini, davacılar vekilinin aynen tazmine yönelik talepleri yönünden İstanbul 27. İcra Müdürlüğü’nün 2015/2505 E., sayılı dosyasından alınan 13.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda iskan alınmadan önceki bina değeri 170.496.868,40 TL olduğunu, Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca harç ikmali yapılmadan yargılama devam edilmemesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporunda bildirilen bedel olan 303.357.000,00 TL üzerinden hesaplanan 5.180.579,16 TL peşin harcı yatırmak üzere davacı vekiline kesin süre verildiği, davacılar vekilinin 03.07.2023 tarihli dilekçesi ile karara itiraz ettiği, mahkememizin 19.07.2023 tarihli ara kararı ile davacılar vekilinin itirazının kısmen kabulü ile, davacıların şirketteki pay oranının %54,5 olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporunda bildirilen bedel olan 303.357.000,00 TL üzerinden hesaplanan 2.823.415,65 TL peşin harcı yatırmak üzere davacılar vekiline kesin süre verildiği ve bu kesin süreye ilişkin verilen ara kararın kendisine tebliğ edildiği, verilen kesin süre içerisinde harcın yatırılmadığı, 28.09.2023 tarihli celsede dosyanın işlemden kaldırıldığı ve harç yatırılmasını müteakip dosyanın yeniden işleme konulabileceğinin duruşmada hazır bulunan davacılar vekiline ihtar edildiği, davacılar vekilince belirtilen kesin süre içerisinde eksik harcın tamamlanmadığı, davacılar vekilinin adli yardım talebinin 05.01.2024 tarihli ara kararı ile reddine dair karar verildiği, davacılar vekilince karara itiraz edildiği, itiraz sonrasında İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25.01.2024 tarih 2024/29 D. İş 2024/37 K. sayılı kararı ile itirazın reddine dair kesin olarak karar verildiği, kararın tebliği üzerine verilen kesin süre içerisinde davacılar tarafından eksik harcın yatırılmadığı, 28.09.2023 tarihinde 6100 sayılı Kanun/HMK'nun 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, HMK'nun 150/5 madde ve fıkrası uyarınca 3 ay içinde eksik harç yatırılıp dosyanın yenilenmemesi durumunda davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin davacılar vekiline ihtar edildiği ve eksik harcın tamamlanmamış olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun/HMK'nın 150. maddesi gereğince işbu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile avacıların asli talebi olan tapu iptal ve tescil yönünden eksik harcın tamamlanması için verilen kesin sürede harcın tamamlanmaması sebebiyle HMK'nın 150. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, feri talep olan tazminat talebi yönünden karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmediği ve Adli yardım talebinin reddine itirazın reddi kararının kesin karar olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın terditli bir dava olduğunu, dava dilekçesinin sonuç kısmında tapu iptali ve tescil veya tazminat talep edildiğini, tazminat talebinin belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, dolayısıyla dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında talep ettikleri tazminat miktarı üzerinden davaya devam edilmesi gerekirken tapu iptali ve tescil talebi ile ilgili (gerekiyorsa) açılmamış sayılmasına ve fakat tazminat talebi hakkında olmlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken davanın tamamının açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil talebindeki dava değeri kadar tapu hissesinin iptali ile ... şirketi adına tescilini talep etmelerine rağmen bunun da kabul görmediğini, kısmi kabul veya red verilebilecekken davanın açılmamış sayılmasının hatalı olduğunu, adli yardım talebinin reddinin de hatalı olduğunu, mahkeme tarafından yapılan harç hesaplamasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda binanın tamamının değerinin hesaplandığını, bu değer üzerinden harç yatırılmasının istendiğini, ancak müvekkilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, binanın %54,5 oranındaki hissesinin inşaat masrafları düşüldükten sonra kalan meblağa isabet eden tapusunun iptali ile tescilini talep ettiğini, dolayısıyla mahkemenin binanın tamamı üzerinden harç yatırılmasını istemesinin de açıkça hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak ilk derece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, şirket ortaklığından kaynaklı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Temyiz harcı peşin alındığından davacılardan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

23.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.