"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/280 E., 2023/1882 K.
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/142 E., 2021/124 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin İsviçre menşeli bir firma olduğunu, scooter ticareti ile iştigal ettiğini, davalının müvekkilinin uzun yıllardır tüm dünyada tanıtıp maruf hale getirdiği markayı kötü niyetli olarak Türkiye'de tescil ettirdiğini, öncelikle dava dışı ...'in 2007/51780 sayılı "...+şekil" ibareli markayı kendi adına tescil ettirdiğini, sonrasında markayı ...'a devrettiğini, bahse konu marka hakkında dava açmış olduklarını, dava neticesinde markanın hükümsüz kılındığını, bahse konu dava devam ederken davalıların kötü niyetli olarak davaya konu markayı tescil ettirdiklerini, Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/911 Esas, 2013/405 Karar sayılı davanın davalısı ...'ın huzurda görülen davanın konusu olan markayı davalı ...'a devrettiğini, davalı ..., dava dışı ... ve ...'in kötüniyetli olduklarının açık olduğunu, müvekkilinin dava konusu markanın gerçek hak sahibi olduğunu, bu hususun Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin karar ile sabit olduğunu belirterek, bu nedenlerle davalı adına tescilli bulunan 2013/08239 başvuru numaralı markanın hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2013/08329 numaralı "MİCRO SCOOTERS" markasının hükümsüzlüğü ve haksız rekabetin tespiti için açılan davanın Bakırköy FSHHM'nce karar bağlandığını, kesin hüküm bulunduğunu, davacı şirketin marka üzerinde hak sahibi olan şirket olup olmadığının belli olmadığını, TÜRKPATENT kayıtlarında markanın Micro Mobility System A.G adına tescilli olduğunu, HMK'nun 114. ve 115. maddeleri uyarınca dava şartının bulunmadığını, MİCRO/MİKRO ibaresinin yaygın olup, farklı firmalar adına tescilli olduğunu, dava konusu 2013/08329 nolu markanın 28. sınıfta tescilli olup, esasen ilgili sınıfta markanın esas unsurunu oluşturan "MİCRO/MİKRO" ibaresinin 94/014154 numarası ile Tibet İthalat İhracat ve Kozmetik Sanayi A.Ş adına tescilli olduğunu, davacının dilekçesinde markalarını dünya çapında tanınmış bir marka olduğunu iddia ettiğini, fakat bu hususta dosyaya herhangi bir delil ve belge sunmadığını, markanın tescilli olduğu 28. sınıftaki mal ve hizmetlerden hangisi üzerinde davacının gerçek hak sahipliği iddia ettiğinin belli olmadığını, davacının yurt dışında tescilli markalarını Türkiye'de kullanımının mevcut olmadığını, müvekkilinin iyi niyetli hak sahibi olduğunu, davacının kötü niyet iddialarının afaki olduğunu savunarak, müvekkili aleyhine açılan davanın reddini talep etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, somut olayda taraf markaları arasında görsel, işitsel, kavramsal benzerliklerinin yüksek düzeyde olduğu, dosya içerisinde yer alan Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/911 esas, 2013/405 karar sayılı ilamı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2014/7753 esas, 2014/14833 karar sayılı ilamları ile söz konusu markanın 2007 yılından önce davacı yanca Türkiye'de ticarete konu edildiği, uluslararası tescillerinin de bulunduğu, bu nedenlerle davacının gerçek hak sahibi olduğu hususlarının kesinleştiği ve kesin delil mahiyetinde olduğunun anlaşıldığı, bu durumda, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olan davalıya ait markanın gerçek hak sahibinin, bu markayı uzun yıllardır Türkiye'de de kullanan davacıya ait olduğunu bilmesi gerektiği, söz konusu markanın orjinalliği dolayısıyla "tesadüfen" ayniyet derecesinde benzerinin tescilinin olağan hayatın akışına aykırı olduğu, bu nedenle davalının kötüniyetli kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalıya ait 2013/08329 tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, Mahkeme kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 12.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.