Logo

11. Hukuk Dairesi2024/997 E. 2024/2633 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu oluşan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen kararda, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine imkan bulunmadığı gözetilerek, davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/75 Esas, 2023/343 Karar

HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... Taşımacılık Pet. Oto. Yed. Park. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Efetur) vekili ve davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan Efetur bünyesinde çalışan mülkiyeti davalı ...’a ait otobüs, davalı ... yönetiminde seyir halindeyken 20.08.2008 tarihinde meydana gelen kazada davacının sağ kolu kullanılmaz hale geldiğini, kazada davalı ...'un tam kusurlu olduğunu, bu hususun kesinleşen ceza yargılaması sonucunda ortaya çıktığını, davacının uzman çavuş olarak görev yaptığını, kurumundan malulen emekli edildiğini, maaşının yarı oranında düştüğünü, emekliliğe hak kazanamadığını, sakat kalması nedeniyle başka bir işte de çalışamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren meydana işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 05.12.2016 tarihli dilekçesiyle, dava değerini 196.059,30 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 226.059,30 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davalının tüzel kişilik olduğundan hakkında ceza zamanaşımının uygulanamayacağını, olayda diğer davalıların kusurunun bulunmadığını, ceza yargılaması davalının yokluğunda yapıldığından tespit edilen kusurun davacıyı bağlamayacağını, aracın sigortalı olduğunu davacının meydana gelen zararı sigortadan karşılamasının mümkün olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının tüm zararlarının sigorta şirketi tarafından karşılandığını, ceza yargılamasındaki maddi vakıaların hukuk hakimini bağlamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2020 tarih, 2014/7 E. ve 2020/132 K. sayılı kararıyla davanın kazanın meydana gelmesinden sonra ceza zamanaşımı süresi içerisi içerisinde açıldığı, davalı sürücü ...'un meydana gelen kaza sebebi ile %100 kusurlu olduğu, meydana gelen kaza sebebi ile meslekte kazanma gücü oranının tespiti için alınan bilirkişi raporunda davacının %33,2 oranında kayıp yaşadığının tespit edildiği, belirtilen kusur ve meslekte kazanma gücü kayıp oranları üzerinden davacının maddi zararının tespiti için alınan bilirkişi raporunda sigorta şirketi tarafından yapılan iki ödeme güncellenerek ve SGK tarafından davacıya bağlanan gelirin peşin sermaye değeri düşüldükten sonra davacının 196.059,30 TL maddi zararının olduğu, kazadan önce davacının sosyal durumu, kaza sebebi ile içinde bulunduğu durum, davacının bir anda işini kaybetmesi, ailesini geçindiremeyecek ve başkalarının yardımına muhtaç hale gelmesi sebebi ile yaşadığı sıkıntılar ve davalıların ekonomik sosyal durumları da gözetilerek hakkaniyete uygun manevi tazminat talebinin kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 196.059,30 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsil tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2022 tarih, 2021/2272 E. ve 2022/475 K. sayılı kararıyla davacının 20.08.2008 tarihinde meydana gelen kazada, sağ kol ve dirsekten yaralandığı, tedaviler sonunda alınan raporda %33,2 oranında kalıcı kaybının bulunduğu,alınan maluliyet oranına davalıların itirazı bulunmadığı, davacının itirazının kaybının daha yüksek oranda olması yönünde olduğu, aktüerya bilirkişi hesaplamalarına ve verilen karara karşı davalıların istinaf kanun yoluna başvurduğu, istinafa gelenlerin sıfatı ve tüm dosya kapsamına göre istinafa gelenlerin sıfatı ve tüm dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.10.2022 tarih, 2022/4379 E. ve 2022/7356 K. sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 09.08.2016 tarihli aktüerya bilirkişi raporuna göre, davacı zararının 339.856,10 TL olmasına, bu miktardan yapılacak indirimler sonucunda 175.091,02 TL maddi zararının gerçekleşmesine rağmen raporda maddi hata sonucu davacı zararının 357.856,12 TL hesaplanarak ve indirimlerin bu miktar üzerinden yapılarak yanılgılı ve yazılı şekilde 196.059,30 TL maddi tazminat hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, davalılar vekillerinin manevi tazminat ile maddi tazminat yönelik sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, 175.091,02 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 20.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsil tahsili ile davacıya verilmesine, 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsil tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama konusu kazada müvekkil şirketin araç işleteni, araç maliki ya da işveren sıfatına haiz olmadığını, bu nedenle davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, sigorta lehdarının ... olduğunu, bunun aracı kendi nam ve hesabına çalıştırdığını ispat ettiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, itirazın değerlendirilmeden karar verildiğini, ceza zamanaşımının müvekkil şirket yönünden uygulanamayacağını, uygulansa dahi ıslah tarihi itibari ile talep ettiği kısımların zamanaşımına uğradığını, dava kapsamında maluliyete ilişkin alınan raporlar usulüne uygun bir biçimde düzenlenmediğinden bu rapora dayalı yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, aktüer bilirkişi raporunun da hatalar ile dolu olduğunu, mahkemece hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, zenginleşmeye sebebiyet vereceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar ... ve ... vekilleri temyiz dilekçesinde özetle; ıslah edilen miktar yönünden kazanın meydana geldiği tarih ve ıslah tarihi dikkate alınığında maddi tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre belirlenmesi gerekirken 11.08.2008 tarihinde yürürlüğe giren Çalışma Gücü Kaybı ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenmesinin yerinde olmadığını, eksik ve hatalı bilirkişi raporunda dayanılarak hüküm kurulduğunu, raporda davacının aktif çalışma yaşı sonunun 60 olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu, davacının tazminata esas kazancının tahmini değerlendirme ile tespit edildiğini, pasif dönem tazminat hesabı yapılmasının yerine olmadığını, bilirkişi raporuna yapılan itirazlar değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, davacının yolculuk sırasında emniyet kemeri takmadığını, kendisinin de kusurunun bulunduğunu, davacının zenginleşmesine yol açacak kadar manevi tazminat verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşıma sözleşmesinin ifası sırasında gerçekleşen trafik kazasında oluşan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.