"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1254 Esas, 2023/1270 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2022/61 E., 2023/282 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında akdedilen kredi genel sözleşmesini davalının müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredinin ödenmemesi üzerine hesapların kat edilerek davalıya kat ihtarnamesi ve eki hesap özeti gönderilmiş olduğunu, ihtarnamede belirtilen sürede kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle icra takibine geçildiğini, ancak davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibinin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı asıl cevap dilekçesinde; Bankanın asıl borçlu şirket ile 02.03.2020 tarihinde yeni bir kredi sözleşmesi imzaladığını, eski borcu kapatıp yeni bir kredi kullandırarak yapılandırma yaptığını, müvekkilinin yapılandırılan bu kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığını, davalının sorumluluğu kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 133 ve 134. maddeleri gereğince yenilemenin borcu sona erdiren nedenlerden olduğu ve yenilemeyle eski borcun ortadan kalkarak, onun yerine yeni bir borç doğduğu, yenileme ile eski borçtan doğan rehin, kefalet gibi fer'i hakların da sona ereceği, kredi yapılandırma işleminin bir tür yenileme (tecdit) niteliğinde olduğu, yenilemeyle birlikte eski kredi borcunun vade ve taksit miktarı gibi bütün modülleriyle birlikte sona erdiği, ikinci ve yenilenen kredi borcunun yeni bir borç olarak ortaya çıkacağı, bu nedenle kefil ve ipotek verenlerin yeni kredi sözleşmelerine imzalarının ve muvafakatlerinin alınması gerektiği, kefilin imzalamadığı ve onayı alınmayan yenilenen borçtan sorumlu olmadığının Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği, davalının imzası bulunmayan yapılandırma kredisinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 05.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.