"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/724 Esas, 2023/1441 Karar
HÜKÜM : Davanın usulden reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/20 E., 2021/1090 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalının yetkili ... servisi olduğunu, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin askıya alındığının 24.10.2014 tarihli ihtarname ile müvekkiline bildirildiğini, davalı tarafından taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin askıya alınması işleminin haksız olduğunu ileri sürerek sözleşmenin askıya alınması işleminin sözleşmeye ve yasaya aykırı olduğunu tespiti ile geçersizliğine ve sözleşmenin devamına karar verilmesini talep etmiş, davanın açılmasından sonra davalı tarafından 02.12.2014 tarihli noter ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşme feshedilmiş olduğundan, davacı bu kez 28.01.2015 tarihli dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ederek yetkili servis sözleşmesinin feshinin sözleşmeye ve yasaya aykırı olduğunun tespiti ile geçersizliğine ve sözleşmenin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmenin 02.12.2014 tarihinde fesih ihtarı ile müvekilince feshedildiğini, davacının adı geçen sözleşme ile “Türkiyede ve yurtdışında üretilen, şirket tarafından sağlanan ve dağıtımı yapılan her tipte binek otomobili ve azami yüklü ağırlığı 3.5 tonu aşmayan küçük ticari araçlar” ın servis, bakım ve yedek parçak hizmetlerini satmayı taahhüt ettiğini, davacı tarafın ödeme güçlüğü yaşamaya başladığını, davacının mali yapısının bozulduğunu ve yatırımlarını gerektiği gibi yapamaz hale geldiğini, davacı tarafın borçlarını ödeyememesinden dolayı müvekkili şirkete 89/1 ödeme emirlerinin gelmeye başladığını, davacı tarafın mali yapısının bozulmasından sonra tüm uyarılara rağmen yeterli teminatı sağlamayı bir türlü başaramadığını, sözleşmesinin feshinin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın müvekkilini sözleşmeye devama zorlayacak şekilde fesih işleminin iptalini ve yetkili servis sözleşmesinin devamına karar verilmesini talep edemeyeceğini, bu talebin akit serbestisi ilkesine aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından feshinin sözleşmeye uygun şekilde ve haklı nedenle yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 106/1 nci maddesi uyarınca açılmış bir tespit davası olduğu, Kanunla belirtilen istisnai durumlar dışında tespit davası açan davacının, eda davası ile inşai davalardan farklı olarak dava açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir menfaatinin bulunduğu hususunu açıkça ortaya koyarak hukuki yararını ispatlamak durumunda bulunduğunu, hukuki yararın da aynı Kanun'un 114 üncü maddesi gereğince dava şartı olduğu ve dava şartının yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği, somut olayda davacı tarafından dava dilekçesi ile taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin sözleşmeye ve yasaya aykırı olarak feshedildiğinin tespitine karar verilmesi talep edilmiş olup davacının tespit hükmü talep etmesinde nasıl bir hukuki yararı olduğunun açıklanmadığı, tespit hükmü verilmesi ile korunacak menfaatine dair bir beyan ve delil sunulmadığı, bu davada verilecek bir tespit hükmünün davacı için herhangi bir hukuksal koruma sağlamayacağı, sözleşmenin haksız şekilde feshedildiği iddiasının haksız feshe dayalı olarak açılabilecek bir tazminat davasında iddia olarak ileri sürülebileceği, davacının sözleşmenin devamına karar verilmesi talebinin ise bir önceki talebin devamı mahiyetinde olduğu, sonucu itibariyle davada tek hüküm verilmesi gerektiği ve davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasında yapılan yetkili servis sözleşmesinin davalı tarafça feshinin haksız olduğunun, geçersizliğinin tespiti ile sözleşmenin devamına karar verilmesi ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.6100 sayılı Kanun'un 106, 114, 115 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,18.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.