"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1424 Esas, 2023/1561 Karar
HÜKÜM : Asıl davanın reddi-karşı davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/463 E., 2019/992 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı/karşı davalı vekili, duruşma istemi olmaksızın davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 28.01.2025 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı/karşı davalı vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA VE KARŞI DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; taraflar arasında 02.03.2017 tarihinde imzalanan sözleşme ile davalı şirketin, ... Elektrik Üretim A.Ş., ... Elektrik Üretim A.Ş., ... Elektrik Üretim A.Ş.'deki tüm hisselerinin 5.800.000,00 USD bedelle ve sözleşmedeki şartlarda müvekkiline satılmasının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 2.4. maddesinde, müvekkilinin 1.921.000,00 USD satım bedelini aylık taksitler halinde davalıya ödeyeceği, 2.5. maddesine göre ise kalan 3.130.000,00 USD bedelin, devir alınacak şirketlerin ... Finansal Kiralama A.Ş. ile akdettikleri finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının müvekkili tarafından üstlenilmesiyle ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilince ödeme planına uyulup 03.02.2017 tarihinde ilk taksitinin ödenerek finansal kiralama şirketi ile görüşmelere başlanıldığını, ancak finansal kiralama şirketinin borç devir sözleşmesi yapmayı kabul etmemesi nedeniyle sözleşmedeki bu düzenlemenin uygulanmasının mümkün olmadığının ihtarnameyle davalıya bildirildiğini, müvekkilinin kusurundan kaynaklanmayan bu durum karşısında sözleşmenin feshedildiğini ve ödenen kısmın iadesi gerektiğini ileri sürerek, davalıya ödenen 250.000,00 USD karşılığı 900.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı/karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde; davacı/karşı davalının sözleşmeyi haksız feshettiğini, müvekkilinin kâr kaybına uğradığını ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL müspet zarar, 1.000,00 TL yoksun kalınan kâr payı olmak üzere toplam 2.000,00 TL'nin avans faiziyle birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 24.10.2019 tarihli dilekçesi ile müspet zararın 500.000,00 USD olduğunu, 125.000,00 USD cezai şart ve müspet zarara mahsup edilen 125.000,00 USD'nin düşülmesiyle zararın 375.000,00 USD olduğunu belirterek, karşı dava tarihi olan 15.06.2017 tarihindeki kur üzerinden 375.000,00 USD karşılığı 1.313.587,50 TL alacağın bulunması nedeniyle 1.000,00 TL olarak talep edilen müspet zararını 1.312.587,50 TL arttırılarak toplam 1.313.587,50 TL'ye yükseltmiştir.
II. ASIL VE KARŞI DAVAYA CEVAP
1. Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; davacının sözleşme kapsamında devir için ilk taksidi ödemesine rağmen ikinci taksidi kesin vadede ödenmediğini, temerrüde düşen davacının buna rağmen haksız şekilde 25.04.2017 tarihli ihtarı ile sözleşmeyi feshettiğini, 02.05.2017 tarihli cevabi ihtarda ödenen miktarın sözleşmenin 6. maddesinde belirlenen cezai şart alacağına mahsup edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kısmen kabulü ile 125.000,00 USD'nin TL karşılığı olan 450.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; karşı davanın kısmen kabulü ile 301.000,00 USD'nin TL karşılığı olan 1.054.372,20 TL'nin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında davalı/karşı davacıya ait bir kısım şirket paylarının devri için satım sözleşmesi düzenlendiği, davacının sözleşmenin 2.2. maddesinde belirtilen 250.000 USD'yi vadesinde ödediği, 350.000 USD'yi fesih nedeniyle kesin vadede ödemediği, davacı şirketçe keşide edilen 25.04.2017 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshettiği gerekçesiyle yapılan 250.000 USD'lik ödemenin iadesinin istendiği, davalı tarafından ise haksız fesih ve temerrüt nedeniyle sözleşmenin 6. maddesi kapsamında davacının yaptığı ödemenin yarısı olan 125.000 USD'nin cezai şart alacağına mahsuben irat kaydedildiği, kalan 125.000 USD'nin ise haksız fesih nedeniyle uğranılan zararlara karşı mahsup edildiği, davacının sözleşmeye üstlediği edimlerini yerine getirmediği ve kesin vadede ödenmesi gereken ikinci taksiti ödemediği anlaşıldığından, davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğu, davalı tarafça yapılan mahsup işleminin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğu, bilirkişi raporuyla davalının uğramış olduğu zararın belirlendiği, davalının takas mahsup savunmasında bulunması nedeniyle ilk taksit ödemesinden kalan 125.000 USD'nin mahsup edilmesinin de yerinde olduğu, davacının haksız feshi nedeniyle bu satış ile sonradan yapılan satış arasında objektif olarak davalının zararına bir fark oluştuğu belirlenmiş olup, borcunu ifa etmeyen alıcının, satıcının bu nedenle uğradığı zararları gidermekle yükümlü olduğu, sözleşmede belirlenen vade farkı alacağının zarar kalemleri arasında bulunmadığı, vade farkı dikkate alınmadan karşı davacının tazmini gereken zararının 301.000,00 USD olarak belirlendiği, 301.000,00 USD zararın 125.000,00 USD'sinin cezai şartla karşılandığı, ancak cezayı aşan zarar bulunması nedeniyle bakiye davacı alacağı olan 125.000 USD'nin de bu zarardan mahsubu ile karşı davada tazmini gereken gerçek bakiye zararın 51.000,00 USD olduğu, ancak mahkemece, tazminat konusunda karşı dava açılması nedeniyle asıl davadaki miktarın takasa konu edilemeyeceği kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu, karşı davacının takas iradesinin dava öncesinde keşide edilen ihtarla davacı-karşı davalıya ulaşması nedeniyle bu tarihte her iki borç, az olanı tutarınca sona ereceğinden takas savunması kapsamında asıl davanın reddine, bu miktarın mahsubu sonrası karşı davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olacağı gerekçesiyle taraf vekillerinin asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm verilmesine, asıl davanın reddine, karşı davanın takas savunması kapsamında kısmen kabulü ile 51.000,00 USD karşılığı hesaplanan 179.239,50 TL alacağın, karşı dava tarihi olan 15.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, taraflar arasındaki pay devrine ilişkin çerçeve sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen peşinatın iadesi; karşı dava ise sözleşmenin davacı tarafından haksız şekilde feshedilmesi nedeniyle cezai şart alacağı ile uğranılan zararın tazmini taleplerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı/karşı davalıya yükletilmesine, alınmadığı anlaşılan 615,40 TL temyiz ilam harcı ile 3.033,70 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden davalı/karşı davacıdan alınmasına, 04.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.