Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6671 E. 2024/7699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan tasarım tescil başvurusunun reddi üzerine açılan davada, tasarımın yenilik koşulunu taşıyıp taşımadığı ve YİDK kararının iptali gerekip gerekmediği noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tasarımın davacı tarafından başvuru tarihinden 12 ay önce kamuya sunulmuş olsa dahi, bu sunumun davacının talebi ve izniyle üçüncü bir kişi tarafından yapılmış olması nedeniyle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 57/2. maddesi kapsamında değerlendirilerek tasarımın yenilik vasfını kaybetmediği gözetilerek, YİDK kararının iptaline ve tasarımın tescil işlemlerinin devamına karar veren yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1168 Esas,2023/1102 Karar

HÜKÜM :Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI :2020/271E.,2021/187 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından 2020/02781/1 sıra numaralı tasarımın başvurusunda bulunulduğunu, başvurularının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 64/6-d maddesi uyarınca reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın 2020 T-374 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin tasarıma konu ürünü başvuru tarihi olan 16.04.2020 tarihinden önceki 12 aylık dönem içerisinde satışa sunduğunu, satış faturalarının delil listesinin ekinde sunulacağını, bu durumun Kurum kararına yapılan itirazda da belirtildiğini, tasarım Araştırma ve İnceleme Raporunda yer alan linkin yayım tarihinin 11.04.2020 tarihi olduğunu, müvekkilinin ise söz konusu ürünü 28.03.2020 tarihinde piyasaya sürdüğünü, linkin yer aldığı sosyal sayfa sahibinin müvekkilinin ürünlerini gördükten sonra benzerlerini satışa çıkardığının açık olduğunu, hatta dava dışı şahsın kullandığı facebook sayfasındaki görselin müvekkilin kendisinin çektiğini, müvekkilin bu resmi çektikten sonra ürünlerin satışını yapan dava dışı ... isimli kişiye gönderdiğini, buna ilişkin müvekkili ile sözkonusu kişi arasındaki Whatsup görüşmesi görselinin dava dilekçesinde sunulduğunu, dava dışı ...’nin de bu resmi facebook sayfasında yayınladığını, müvekkilinin yorumu bulunan facebook paylaşımından dava dışı ... ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğunun anlaşılacağını, dava dışı ...’nin müvekkilinin ürünlerini sattığını, müvekkiline ait twitter adresinde müvekkilinin kızının yer aldığı bir tanıtım videosunun eklendiğini, videoda müvekkilinin kızı tarafından müvekkilinin adının açıkca zikredildiğini, kartvizitten de bu durumun açıkca anlaşılacağını, bu gönderinin yayınlanma tarihinin 28.03.2020 olduğunu, sayfa silindiğinden mahkemeye sunulamadığını, ancak twitter şirketinden bu sayfanın Mahkeme tarafından istenmesi durumunda twit içeriğinde bu ürünün görülebileceğini, davalı Kurumun dayanak gösterdiği 11.04.2020 tarihinden öncesinde müvekkili tarafından 12 aylık hoşgörü süresi içerisinde müvekkilinin ürününün müvekkilinin izni ile kamuya sunulduğunu, buna rağmen müvekkilinin itirazının reddine ilişkin verilen YİDK kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2020/T-374 sayılı kararının iptali ile, müvekkile ait 2020/02781-1 numaralı tasarımın tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde;davaya konu 2020/02781/1 sıra numaralı “Yüz Koruyucu Siperlik” tasarımını ihtiva eden tekli tasarımın tescili için 16.04.2020 tarihinde davacı ... vekili tarafından tasarım tescil talebinde bulunulduğunu, söz konusu başvurunun yeni olmadığı gerekçesi ile 05.05.2020 tarihinde Tasarımlar Dairesince reddedildiğini, söz konusu karara karşı davacı ... vekili tarafından 05.06.2020 tarihinde itiraz edildiğini, yapılan itirazın 03.07.2020 tarih ve 2020/T-374 sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararında değerlendirildiğini, söz konusu kararla Kurul’un, davaya konu 2020/02781/1 sıra numaralı tasarımın davacının tasarım tescil başvurusundan önce 3. kişilerce de kamuya sunulduğunu ve bu kamuya sunmanın 6769 sayılı Kanun'un 57/2 kapsamında kalan ve tasarımın yenilik vasfını etkilemeyen kamuya sunma durumları arasında yer almadığının belirlediğini, meğer ki ilk önce başvuru sahibi kamuya sunmuş olsa bile 3. kişilerin başvurudan önceki kamuya sunmaları, 6769 sayılı Kanun'un 57/2 kapsamında olmadığı sürece, tasarımın yeniliğini ortadan kaldıracağını, Kurul kararında herhangi bir değerlendirme noksanı veya hukuka aykırılık bulunmadığını, dava konusu 2020/T-374 sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının hukuka uygun olup açılan davanın reddinin gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tescil başvuru görselleri ile “Araştırma ve İnceleme Raporu”nda tespit edilmiş olan 11.04.2020 tarihli kamuya sunma görselleri karşılaştırıldığında, tasarımların ayniyet derecesinde benzer oldukları, yine tescil başvuru görseli ile ... facebook sayfasından alınan 28.03.2020 tarihli görsel tasarımlar incelendiğinde ayniyet derecesinde benzer bulundukları, yapılan karşılaştırmalar sonucunda tescil başvurusunda yer alan tasarımlar ile hem Tasarım İşlem Dosyası “Araştırma ve İnceleme Raporu”nda tespit edilmiş olan 11.04.2020 tarihli kamuya sunma görselleri hem de ... facebook sayfasından alınan 28.03.2020 tarihli görselin ayniyet derecesinde benzer oldukları, her iki tasarımın da davacı tescil başvuru tarihi olan 16.04.2020 den önce kamuya sunulduğu başvurudan önceki 12 aylık süre içerisinde kaldığı, ilgili tasarımın ilk defa dava dışı ... tarafından 28.03.2020 tarihinde kamuya sunulduğu sabit ise de, bu şahsın mahkeme huzurunda tanık sıfatı ile alınan ifadesinde davaya konu siperliğe ilişkin paylaşımları davacıdan almak sureti ile yaptığını belirtmesi karşısında, dava konusu tasarımın ilk defa davacının talebi ile tanık tarafından kamuya sunulması dışında, kamuya sunulmadığı YİDK tarafından alınan 2020/T-374 sayılı kararının yerinde olmadığı ve tasarımın tescil koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK'nın 2020/T-374 sayılı kararının iptaline karar verilmiş, karar davalı Kurum vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu tasarımın ilk defa davacının talebi ile, dosya kapsamında mahkemece ifadesine başvurulan tanık tarafından, kamuya sunulması dışında, kamuya sunulmadığı, kamuya sunulan tasarımın davacının tescil başvuru tarihi olan 16.04.2020 den önce ve fakat başvurudan önceki 12 aylık süre içerisinde kaldığı, bu itibarla 6769 sayılı Kanun'un 57/2. maddesi hükümünden faydalanabilecek bir kamuya sunma olduğu, 6769 sayılı Kanun’un 64/6. maddesinin (d) fıkrasına göre başvurunun reddinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davaya konu YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun'un 57/2 ve 64/6 maddesinin (d) fıkrası.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 05.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.