Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1093 E. 2024/9446 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin faydalı modeline davalı şirket tarafından tecavüz edilip edilmediği ve davalı şirketin faydalı model ve tasarımının hükümsüz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, yapılan istinaf başvurusunun da usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/552 Esas, 2024/30 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/171 E. - 2021/4 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde, davacının bileme makineleri üretimi yaptığını, üretimin yanında Ar-Ge çalışmalarının da bulunduğunu, marka tescil belgeleri ve faydalı model belgeleri bulunduğunu, davalı yanın ise kendi web sitesinde müvekkiline ait makineleri kendi üretimiymiş gibi ilan ettiğini, fuarlarda sergilediğini, müvekkilinin marka tescili ve faydalı model haklarına dayanarak ürettiği makinelerin davalı tarafından taklit edildiğini, satışa sunulduğunu, teklif verdiğini belirterek, davalının meşru olmayan taklit ürünleri imal ve satma fiillerinin tecavüz olduğunun tespitini, tecavüzün önlenmesini, durdurulmasını, tecavüzlü ürünlere el konulmasını, ilan yapılmasını talep etmiştir.

2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde, davalı tarafın 2015/05487 sayılı “bir itme mekanizması” isimli, 2015/14021 sayılı “bir sıkıştırma mekanizması” isimli faydalı model belgelerinin ve 2014/04900 nolu tasarım belgesini tek makine üzerinde konu ettiğini, yenilik ve ayırt edicilik kriterlerinden tüm istemler yönünden yoksun olduğunu, davalının İzmir FSHHM’nin 2017/171 esas sayılı davayı açmış olduğunu belirterek 2015/05487 sayılı “bir itme mekanizması” isimli, 2015/14021 sayılı “bir sıkıştırma mekanizması” isimli faydalı model belgelerinin ve 2014/04900 nolu tasarım belgesinin hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, 3. kişilere devrini önleyen tedbir konulmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının mekanik ve elektronik aksamdan oluşan makineler ürettiğini, ürettiği makinelerin endüstriyel bıçak ve diğer kesicilerin bilenmesi ve kaynak edilmesi üzerine tasarlanmış makineler olduğunu, davacı tarafın patent hakkı ileri sürdüğü makinenin Alman Vollmer – Werke Maschinenfabrik GmbH firması tarafından üretildiğini, davacının “Daire Testere Bileme Makinesini” birebir kopyalamak suretiyle taklit etmesi nedeniyle, Alman firması tarafından fikri mülkiyet hakkına tecavüz nedeniyle dava açıldığını, Almanya’da katıldıkları fuarda sergilenen ürününün toplatıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde, vollmer-group.com sitesinde müvekkilinin ürünlerinin bulunmadığını, müvekkilinin şirketinin AR-GE bölümünün olduğunu, burada daha önce çalışan Yiğit Demirpençe ve Turgay Cencik’in tasarımları çalarak davacının şirketinde üretim yaptıklarını, faydalı modellerinin ve tasarımının yenilik ve ayırt edicilik içerdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl dosya kapsamında 19.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtiği üzere asıl dosya davalısı ürünlerinin davacıya ait 2015/05487, 2015/14021 no.lu faydalı modellerinin istemlerini içerdiği koruma kapsamında kaldığı, 6769 sayılı Kanun'un 141 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca tecavüz oluşturduğu, yine 28.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirtiği üzere 1 nolu ürünün davacıya ait 2014/04900 no.lu tasarım ile belirgin benzer olduğu, tecavüz oluşturduğunun anlaşıldığı, birleşen dosya kapsamında faydalı modelin hükümsüzlüğü istemi yönünden 19.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirttiği üzere birleşen dosya davalısına ait 2015/05487 nolu faydalı modelin dosyadaki mevcut delil durumuna göre yeni olduğu, 2015/14021 nolu faydalı modelin 1-48 no.lu istemlerinin yeni olduğu, bu yönlerden faydalı modellerin tescil şartlarının bulunduğu, davacının davasının yerinde görülmediği, ancak 49 nolu istem ile buna bağımlı 50 no.lu istemin yeni olmadığı,6769 sayılı Kanun'un 144 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yenilik şartını taşımadığı, 49 ve 50 no.lu istemler yönünden hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davacının talebinin bu istemler yönünden uygun görüldüğü, 09.11.2019 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında birleşen dosya davalısına ait 2014/04900 no.lu tasarımın dosyadaki deliller karşısında yeni olduğu, tescil şartlarının mevcut olduğu anlaşılmakla davacının tasarımın hükümsüzlüğü talebinin yerinde görülmediğinden asıl dosya kapsamında davacının davasının kabulü ile, davalının davacıya ait 2015/05487, 2015/14021 no.lu faydalı modelleri ile 2014/04900 no.lu tasarıma tecavüzünün tespitine, önlenmesine ve durdurulmasına, tecavüze konu ürünlere el konulmasına, hükmün karar kesinleştikten sonra 3 ay içinde talep edilmek kaydıyla ulusal çapta yayın yapan gazetede ilanına, 3 ay içinde istenmezse ilan hakkının düşeceğine, ilan giderlerinin davalıya yüklenmesine, birleşen dosya kapsamında davacının davasının kısmen kabulüyle, davalıya ait 2015/14021 nolu faydalı modelin 49 no.lu ana istemi ile buna bağımlı 50 no.lu isteminin yenilik unsuru içermediğinden, bu istemlerin iptaliyle sicilden terkinine, birleşen dosya kapsamında sair taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davalı - karşı davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davada davalı, birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, davacı şirketin faydalı modeline davalı şirket tarafından yapıldığı iddia olunan tecavüzün tespiti ve önlenmesi, birleşen davanın karşı davalının faydalı model ve tasarımının hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.