"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/282 Esas, 2023/1861 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/516 E., 2021/280 K.
Taraflar arasındaki asıl davada tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, tazminat, karşı davada tasarım hükümsüzlüğü davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ...'a yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine, ... İç ve Dış Tic. A.Ş.'ye yönelik davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl davada davacı vekili ile davalı-karşı davacı ... İç ve Dış Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacı vekili ile davalı-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA VE KARŞI DAVAYA CEVAP
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların müvekkili adına 2013/06366 ve 2014/01473 sayı ile tescilli spor ayakkabı tasarımlarını taklit edip piyasaya ürün sunduklarını ileri sürerek tasarıma tecavüz fiillerinin tespit ve durdurulmasını, giderilmesini, her bir davalıdan ayrı ayrı şimdilik 500,00 TL maddi tazminat ile 1.000,00 TL manevi tazminatın haksız rekabet tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini kararın ilanını talep etmiş, 12.10.2021 tarihli dilekçesi ile davalı şirket yönünden maddi tazminat talebini 141.997,18 TL’ye çıkarmıştır. Karşı davaya cevap dilekçesinde; 2014/01473 sayılı tasarımın Puma markalı ürünün taklidi olduğu yönündeki iddianın Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/69 E., 2016/232 K. sayılı ilamı kabul görmeyip müvekkilinin tasarımının yeniliğinin ve ayırt ediciliğinin belirlendiğini, 2013/06366 sayılı tasarımın da kendine özgü olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edileceğini, hükümsüzlüğü istenen tasarımların müvekkiline özgü tasarımlar olduğunu savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
II. ASIL DAVAYA CEVAP VE KARŞI DAVA
Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı tasarımlarının müvekkilinin ürünlerinden farklılık arz ettiğini savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı davada dava dilekçesinde; karşı davalı adına tescilli 2013/06366 ve 2014/01473 sayılı tasarımların başka ayakkabılardan kopyalandığını, yenilik ve ayırt edicilik vasfı taşımadıklarını ileri sürerek anılan tasarımların hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davalı ... ...'a husumet düşmeyeceği, davalı şirket tarafından üretilip piyasaya sunulan iki ayakkabı modelinin davacı adına tescilli tasarımlardan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, her iki tasarım yönünden davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının 49.566,71 TL olduğu, davalının eyleminin aynı zamanda davacının tasarım tescilinden doğan manevi haklarını da ihlal ettiği, 2014/01473 ve 2013/06366 tescil numaralı tasarım tescilinin hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle asıl davada; davacının davalı ... ...'a yönelik davasının pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, davacının davalı şirkete yönelik davasının kısmen kabulüne, davalı şirketin davacı adına tescilli 2014/01473 tescil numaralı tasarımından doğan haklarını ihlal eder şeklinde “JM 11726” kod numaralı ürün ve davacı adına tescilli 2013/06366 tescil numaralı tasarımdan doğan haklarını ihlal eder şekilde “JM 9208” kodlu ürünleri nedeniyle davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüzünün tespitine, durdurulmasına, giderilmesine, toplam 49.566,71 TL maddi tazminat ile 1.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 09.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair tazminat taleplerinin reddine, kararın ilanına, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl davada davacı vekili ile davalı-karşı davacı ... İç ve Dış Tic. A.Ş. vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderildiği, davalı şirketin üretip piyasaya sunduğu iki ayakkabı modelinin davacı adına tescilli tasarımlardan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, manevi hak ihlalinin de gerçekleştiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacıya ait tasarımların tescilinin hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, dava dilekçesinde taklit ürünler üzerinde ...'a ait markanın bulunduğu iddiasıyla asıl davada adı geçen davalıya husumet yöneltildiği, davaya konu ürünlerin davalı şirket tarafından üretilip piyasaya sunulması nedeniyle, marka sahibi sıfatıyla davalı ... ...'a husumet yöneltilemeyeceği, yargılama sırasında adı geçen davalıya davalı şirket yetkilisi sıfatıyla husumet yöneltilmediği, bu hususun istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle asıl davada davacı vekili ile davalı-karşı davacı ... İç ve Dış Tic. A.Ş. vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar asıl davada davacı vekili ile davalı- karşı davacılar vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, tasarıma tecavüzün tespiti ve önlenmesi, maddi ve manevi tazminatın tahsili, karşı dava tasarım hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 56, 59, 77, 81 ve 151 inci maddeleri.
3.554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 5, 6, 7 ve 43 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekili ile davalı-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.