"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/163 Esas, 2023/223 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen ticari ilişki nedeniyle davalıya fazladan ödenen paranın iadesi amacıyla davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının cari hesaptan kaynaklanan alacağa itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takip talebinde cari hesaba ilişkin alacağın talep edildiğini, ancak cari hesap dayanağının ne olduğunun belirtilmediğini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, kaldı ki davacının dilekçesinde takip dayanağının takip talebinde belirtildiği gibi cari hesap alacağının tahsili amacıyla değil, davalının davacıya yönelik düzenlediği fatura bedelinin sehven fazladan ödenen kısmının tahsiline ilişkin olduğunu belirttiğini, ancak davacının takip talebinde bu hususa dayanmadığını savunmuştur
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre, davacının yargılama sırasında verdiği dilekçe ile takibe konu alacağın davalının hesabına fazladan yatırılan para için yapıldığını iddia ettiği ancak davanın itirazın iptali davası olduğunu değerlendirildiğinde takip talebinde dayanak gösterilen takip sebebinin dava aşamasında değiştirilmesinin mümkün olmadığı, takip talebinde dayanılan belge olarak 30.03.2015 tarihli cari hesap gösterildiği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) gereğince cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak yapılması gerektiği, davacı tarafından geçerli bir cari hesap sözleşmesinin yapıldığı ve bu sözleşme gereğince alacaklı konumda bulunduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararda direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2019/(19)11-718 E., 2022/274 K. sayılı, 08.03.2022 tarihli kararı ile anılan hükmün onandığı, öte yandan işbu davada davacının takibi başlatırken kötü niyetli olduğunun dosya içerisindeki mevcut delillerden anlaşılamadığı Dairemizin 28.11.2022 tarihli 2022/5931 E., 2022/8389 K. sayılı bozma ilamına uyulmasıyla kötüniyet tazminatı talebinin reddinin gerektiği gerekçesiyle davanın ve kötü niyet tazminatı isteminin reddine, davalı taraf lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği nispi tarife dikkate alınarak vekalet ücretine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, cari hesap dayanak gösterilerek başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.