"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/1796 Esas, 2024/34 Karar
HÜKÜM :İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2020/258 E., 2021/173 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "..." esas unsurlu seri markalarının bulunduğunu, “... GRUP” ibareli markasının da 2018 yılından beri davalı Kurum nezdinde “tanınmış marka” statüsünde korunduğunu, davalı firmanın tescil ettirmek istediği 2018/122511 başvuru numaralı ve “K +şekil +... GROUP” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazın Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun (YİDK) kararıyla nihai olarak kısmen reddedildiğini, oysa başvuru markasının müvekkilinin tescilli/tanınmış/seri “...” ibareli markalarının devamı niteliğinde olduğu imajını verdiğini, davacının “...” markasını ilk kez ortaya çıkaran ve ona ayırt edicilik katan firma olarak bu ibare üzerinde gerçek hak sahipliğini de haiz olduğunu, başvuruya ayırt edicilik kazandırılmadığını, taraf markalarının görsel, işitsel ve kavramsal açılardan ayrıca genel görünümleri itibariyle benzer markalar olduğunu ve aynı/aynı tür mal ve hizmetlerde kullanılacaklarını, 6765 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/5. hükmü şartlarının oluştuğunu, dava konusu başvurunun kötüniyetle yapıldığını, tescilinin haksız rekabete sebebiyet vereceğini ileri sürerek YİDK’in 24.06.2020 tarih ve 2020-M-4818 sayılı kararının iptaline ve 2018/122511 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin balıkçılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, başvuruya konu markanın müvekkili şirket kurucularından Hasan ...’nun isim ve soyisminin baş harflerinden ve faaliyet alanı ile ilişkili balık ve yüzgeç şekillerinden tasarlanmış logodan oluştuğunu, mavi rengin de balıkçılık sektörüyle yakın ilgili bir renk olması nedeni ile kullanıldığını, bu markaya ciddi yatırımlar yapıldığını, yurt içinde ve dışında markanın tanıtıldığını, balıkçılık ve inşaat sektörlerinin hitap ettiği kitlelerin çok farklı olduğunu, davalının soyismini markası içerisinde kullanmasının mevzuattaki, “haklı sebep”ten kaynaklandığını, davacının tanınmış markasına dayalı iddia ve itirazlarının somut olayda dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf markaları arasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen sınıflar bakımından emtia benzerliğinin gerçekleştiği, başvuru markası ile mesnet marka arasında SMK'nın 6/1. maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılmaya sebebiyet verecek derecede işaret benzerliği de bulunduğu; bilirkişilerce emtia benzerliği bulunmadığı tespit edilen 30. ve 43. sınıflardaki, ağırlıklı olarak yiyecek, içecek, turizm, kreş ve hayvanlar için barınma hizmeti gibi ürün ve hizmetler yönünden ise aynı maddenin beşinci fıkrasındaki koşulların oluşmadığı ve başvurunun kötüniyetle yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine, aşağıda yazılı harcın istek halinde davalılara iadesine,
13.01.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.