Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1937 E. 2025/527 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Postada kaybolan AİHM başvuru dilekçesi nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Gönderinin kaybolması nedeniyle davacıya 30 SDR karşılığı maddi tazminat ödenmesine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1763 Esas, 2023/1842 Karar

HÜKÜM : Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/32 E. 2023/277 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin Anayasa Mahkemesi kararlarının tebliği sonrası usulüne uygun olarak hazırladığı dilekçe ve eklerini cezaevi idaresi aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gönderilmek üzere Bünyan Cezaevi ... Şubesine teslim ettiğini, Bünyan ... Müdürlüğünün 16.03.2021 tarihli yazısında “gönderinin akıbeti hakkında varış merkezinin herhangi bir bilgi vermediğini, gönderinin kayıp gönderi olarak işlem gördüğünü, tazminat tutarının havale olarak gönderileceğini” belirttiğini, 08.01.2021 tarihi itibariyle müvekkilinin AİHM'ne hak düşürücü süre olan 6 aylık süresinin dolduğunu, müvekkilinin dilekçesi ve ekleri kaybedildiğinden başvuru hakkının engellendiğini, müvekkilinin başvuru dilekçesi ve eklerinin kaybıyla tüm taleplerini hiç yapmamış hale geldiğini, dilekçesi kaybolmamış olsaydı AİHM'in benzer durumda olan kişilere olduğu gibi hak ihlali kararı verip tazminata hükmedeceğini, bu tespitten sonra da iç hukukta tutuklu kaldığı süre boyunca uğradığı ve uğrayacağı maddi ve manevi zararlar için tazminat davası açabilecekken bu hakkını kaybettiğini ileri sürerek şimdilik 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, Fransa Posta İdaresinden alınan cevapta gönderinin akıbetinin belirlenenemesi üzerine tazminat ödenmesini teminen müvekkilinin yetkilendirildiğini, 30 SDR tutarındaki tazminatın davacı tarafından kabul edilmediğini, dava konusu tazminat bedelinin müvekkilinden istenemeyeceğini, gönderinin içindekilerin ve değerinin bilinemeyeceğini, davacının gönderinin içerisinde bulunanları ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kayıtlı gönderinin ziya, hasar ve gecikmesinde davalının gerekli özeni göstermediğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davacı gönderisinde değere ilişkin bir beyana yer verilmediği, gönderinin sigortalanmadığı, ikili anlaşmalar sebebiyle davalının davacıya karşı sorumluluğunun 30 SDR ile sınırlandırıldığı, paranın satın alma gücü, davalının kusuru, posta içeriğinin kayıt altına alınmayışı ve sigortalanmaması da dikkate alınarak hakkaniyet ilkeleri göz önünde bulundurulduğunda davacı yararına 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat talebi yönünden 705,363 TL'nin 31.12.2020 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL'nin 31.12.2020 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince davacının maddi tazminat talepleri yönünden yasal mevzuat doğrultusunda 30 SDR karşılığı olan 705,363 TL'ye hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği, davacının kişisel haklarına yönelmiş bir saldırının varlığından söz edilemeyeceği, dolayısıyla manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine, davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 705,36 TL'nın 31.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

A.Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacıya ait gönderinin postada kaybolması sonucu alıcısına teslim edilmemesinden kaynaklı maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesinin ikinci fıkrası gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 04.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.