"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1074 Esas, 2024/253 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/1056 E., 2023/479 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin oğlu ...'nın davalı şirketle iş ortaklığı kurmak istediğini, davalı şirketin, ...'nın iş tecrübesi olmadığı gerekçesiyle teminat senedi istediğini, müvekkili ve oğlunun dört adet bonoya isim, rakamla 50.000,00 TL yazarak imzalayıp davalıya verdiğini, davalı şirketin üç (3) adet bononun vadesinde ödenmemesi nedeniyle kambiyo senedine özgü icra takibi başlattığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin bonoları incelediğinde 50.000,00 TL’nin önüne "1" rakamı eklenerek 150.000,00 TL'ye dönüştürüldüğünü ve bonolarda tahrifat yapıldığını fark ettiğini, davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, tahrifat iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin senetleri mevcut haliyle teslim aldığını müvekkili şirketin dava konusu üç (3) adet bonoyu lehdarı ...'dan aralarındaki ticari ilişki sebebiyle ciro yoluyla devraldığını, davacının herhangi bir imza inkarında bulunmadığını, keşideci ile lehtar arasındaki talep ve iddiaların iyi niyetli hamil olan müvekkili şirketi bağlamayacağını, dava dilekçesindeki anlatıma göre davacının tevil yollu da olsa aradaki ticari ilişkiyi ve senetleri bizzat tanzim ederek verdiğini açıkça beyan ve ikrar ettiğini, senetlerin teminat senedi değil borç senedi olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacının katılan sıfatıyla yer aldığı Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/462 E., 2019/598 K. sayılı dosyasında davalı şirket yetkilisi Osman Kayış hakkında işbu dosyaya konu bonolar hakkında sahtecilik suçundan yargılama yapıldığı, 10.06.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, dava konusu senetlerde tahrifat yapıldığını gösterir yeterli ve nitelikli bulgu bulunmadığının mütala edilmesi üzerine Mahkemece davalı şirket yetkilisi hakkında beraat kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, Ceza Mahkemesi tarafından alınan 01.03.2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda dava konusu senetlerdeki "150.000" ve "YÜZELLİBİN" yazı ve rakamlarının aynı kalemle, bir defada yazıldığını ve sonradan ekleme yapılmadığının tespit edildiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakiminin ceza hakiminin beraat kararı ile bağlı olmamakla birlikte maddi vakıalarla bağlı olması gerektiği, dava konusu senetlerde tahrifat bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı bu kararı istinaf etmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı taraf vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.01.2015 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.