"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/228 Esas, 2022/283 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı banka şubesinde hesabının bulunduğunu, şirketin tek temsilcisi ve yetkilisinin ... olmasına rağmen adı geçenin herhangi bir yazılı izni ve talimatı olmaksızın 29.04.2008-17.09.2008 tarihleri arasında dokuz işlemde toplam 105.000,00 TL’nin çekildiğini, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen herhangi bir ödemede bulunulmadığını, bu şekilde davalı bankanın, müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek 105.000,00 TL'nin ödeme ya da ihtar tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak, davacı şirketin ödemeler konusunda müvekkiline talimat verdiğini, davacının uzun süre sessiz kalarak teamül haline gelmiş ödemelere icazet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemenin 19.04.2016 tarihli, 2014/73 E. ve 2016/322 K. sayılı kararı ile davalı bankanın tarihsiz ve imza sahteciliği yapılarak oluşturulmuş talimat yazılarını ve vekaletnameyi dikkate alarak şirket yöneticisi haricinde başka bir kişinin davacının hesabından para çekmesine olanak sağladığı, basiretli ve özenli davranarak genel kurul kararında yetkili kılınanların kim olduğunu araştırarak tarihsiz talimat yazılarını ve İzmir 27. Noterliğinin vekaletnamesini 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun hükümleri çerçevesinde değerlendirmesi gerektiği ayrıca davalının dikkate aldığı ve işleme koyduğu tarihsiz talimat yazılarının da şirket yetkilisinin eli ürünü olmayan, imza sahteciliği yapılmış belgeler olduğu, sahte belgelerin hukuki sonuç doğurmayacağı, bankanın gelen talimat yazılarındaki şirket kaşesi üzerindeki imza ile davacı şirket yetkilisinin imzalarının mukayese edip daha sonra işleme koyması gerektiği kanaatıyla davanın kısmen kabulü ile 20.04.2008 ile 17.09.2008 tarihleri arasında toplam 104.400,00 TL olarak yapılan haksız ödemenin 07.02.2011 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Bozma Kararı
Dairemizin 25.09.2018 tarih, 2016/12312 E. ve 2018/5643 K. sayılı kararıyla; davacı tarafça şirketin tek yetkili ve temsilcisinin ... olmasına rağmen, herhangi bir yazılı izni ve talimatı olmaksızın 29.04.2008-17.09.2008 tarihleri arasında davacı şirketin hesabından yetkisiz kişilerce para çekildiğinin iddia edildiği, davalı tarafından da davacı şirketin para ödemeleri konusunda talimat verdiği, buna ilişkin vekâletnamelerin de bulunduğu, davacının sessiz kalarak teamül haline gelen ödemelere icazet verdiği, uzun süre şirket hesaplarının kontrol edilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dava konusu dönemde hesaplara ilgili belediyelerden aktarılan paraların şirket uhdesine geçmediğinin davacı tarafından fark edilmemiş olmasının mümkün olmadığı, şirket yetkilileri ile para çeken kişiler arasında irtibat bulunduğunun savunulduğu, bu durumda ilke olarak davalı banka özel yasa ile kurulmuş ve kendisine ayrıcalıklar tanınmış bir güven kurumu olması dolayısıyla en küçük kusurlarından bile sorumlu ise de mahkemece davalı tarafından süresinde zamanaşımı def'inde bulunulmasına rağmen bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmadığı gibi, öncelikle davacı şirketin hesap ekstreleri ile ilgili belediyelerden davacıya ilişkin evraklar getirtilerek şirketin ticari kayıtları ve banka hesap ekstreleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, yapılan ödemelerin davacı şirket kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilmesi ve şirkete ait hesap ekstreleri incelenerek 29.04.2008-17.09.2008 tarihleri ve sonrasında şirket yetkililerince yapılan ya da itiraza uğramayan işlem bulunup bulunmadığı, dosyaya ibraz edilen vekâletnamedeki yetkiler gözetildiğinde işbu yetkilerin davacının yapılan işlemlere icazet verdiği ya da işlemleri benimsediği anlamına gelip gelmediği, davacı ile davalı banka arasında bu yönde oluşmuş bir teamül bulunup bulunmadığı, icazet olmadığının kabulü halinde de davacının müterafik kusurlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gerekçesiyle hüküm davalı yararına bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda yazılı tarih ve sayılı kararı ile bozma ilamı uyarınca alınan 05.03.2020 ve 27.05.2021 havale tarihli raporların birbiri ile uyumlu olduğu, davaya konu işlemlerin şirket imza yetkilisi ... ile ...'in bilgileri dahilinde olduğu, davacının yapılan işlemlere icazet verdiği ya da işlemleri benimsediği anlama geldiği kanaatine varıldığı, dava konusu 11 adet işlemin tamamının Turgutlu Belediye Başkanlığı tarafından gönderildiği ve hesaba gelen paranın 11 adet EFT'nin 9 adedinin aynı gün, 2 adedinin ise hemen ertesi gün gelen miktar kadar çekildiği dikkate alındığında şirket yetkilisinin bilgisi dahilinde işlemlerin gerçekleştirildiği görüş ve kanısına varıldığı, davaya konu işlemler dışında da aynı kişilere şirket hesabından ödemeler yapıldığı ve herhangi bir itirazın bulunmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairemizin 11.12.2023 tarihli 2023/215 E., 2023/7236 K. sayılı kararıyla Mahkeme kararı onanmıştır.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; bankaların hafif kusurlarından dahi sorumlu olduklarını, bunu ortadan kaldıran sözleşme hükümlerinin geçersiz olacağını, müvekkili şirketin hesabından para çıkışı olduğu zamanlarda haber alma hakkına sahip olduğunu, bankanın özen ve sorumluluğunu yerine getirmediğini, para çıkışı olup olmadığını şirketin kontrol etmesinin beklenemeyeceğini, ıslak imzalı talimatlar istenilmeden ve teyit alınmadan yapılan ödemeler nedeni ile bankanın sorumluluğunun bulunduğunu, alınan üç rapordan ikisinde bankanın %25 oranında, birinde ise %50 oranında kusurlu olduğunun mütalaa edildiğini, bilirkişi raporlarına bakıldığında, müvekkilinin kusuru olduğunu kabul etmemekle birlikte eğer bir kusur varsa da tek başına kusurlu olmadığını, oranlar farklılık göstermekle birlikte davalı bankanın hafif de olsa kusurunun bulunduğu dikkate alınmaksızın davanın reddine karar verilmesinin delil durumu ile uyumsuz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı şirketin hesabından yetkisiz kişiler tarafından çekildiği iddia edilen paranın iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,
Alınmadığı anlaşılan 891,50 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.