"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/1665 Esas, 2024/123 Karar
HÜKÜM :Yeniden esas hakkında kurulan hüküm ile davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI :11.02.2021
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan elektrik satış sözleşmelerine aracılık edilmesine ilişkin bayilik sözleşmesinin 14.1. maddesinde yer alan, taraflardan herhangi birinin, herhangi bir zamanda iki ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğu hükmüne dayanılarak müvekkilince karşı yana gönderilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirilmesine rağmen davalı tarafından fatura kesilmeye devam edildiğini, müvekkili şirketin uyarılarının da dikkate alınmadığını ileri sürerek haksız rekabetin tespitine ve men'ine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava tarihi itibari ile feshe dayalı sözleşmeye istinaden tahsilat yapılmadığı, haksız rekabetin oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi tarafından davalıya ait iş yerinde yapılan incelemede, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra davacı adına 27.08.2018, 04.10.2018, 30.11.2018 tarihlerinde dört ayrı fatura tahsil ettiğinin tespit edildiği, davalı yanca fatura tahsilatlarının dava dışı şirketi ile imzaladığı 15.09.2018 tarihli sözleşmeye dayalı gerçekleştirildiği savunulmuş ise de 27.08.2018 tarihli faturanın üçüncü kişiyle yapılan sözleşme öncesinde gerçekleştiği, yine davalı yanca, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğe 12.10.2018 tarihli değişiklik ile eklenen yedinci fıkra uyarınca, ödeme kuruluşu ile fatura üreten kurum arasında sözleşme yapılması şartının kaldırıldığı savunulmuş ise de anılan değişikliğin 12.10.2018 tarihinde yürürlüğe girdiği, oysa davalının değişiklik tarihinden önce 27.08.2018 ve 04.10.2018 tarihlerinde davacı adına üç fatura tahsil ettiği, kaldı ki davalıya temsilcilik yetkisi veren dava dışı Elekse firması ile davacı arasında sözleşme bulunmasına gerek olmadığı kabul edilse dahi dava dışı ödeme kuruluşu Elekse firmasının, yönetmeliğin yedinci maddesindeki istisnadan faylanabilmesi için bir bankadan dış hizmet almasının zorunlu olduğu, dava dışı şirket tarafından bir bilişim şirketi ile yapılan sanal pos kullanımı anlaşması dosyaya ibraz edilmiş ise de dava dışı şirketin bir banka ile tahsilat sözleşmesi yaptığına dair dosyaya delil sunulamadığı, yine davacının bilgisayarında davacı şirkete ait ekran logolarının kullanıldığının bilirkişi tarafından tespit edildiği, davalının davacı adını ve logosunu kullanmak ve onun adına fatura tahsil etmek suretiyle aralarında sözleşme olmamasına rağmen müşterileri yanıltarak, işlem ücreti adı altında kazanç sağlamasının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 54/2 ve 55/1-a/2. maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği, mahkemece bu hususlar nazara alınarak TTK'nın 56/1 fıkrası uyarınca davanın kabulüne karar vermesi gerekirken reddine karar vermesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ( HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 24.02.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.