Logo

11. Hukuk Dairesi2024/227 E. 2024/6407 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, bankaya yatırdığı paranın iradesi dışında off-shore hesabına aktarıldığı iddiasıyla açtığı alacak davasının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davacının parasının off-shore hesabına aktarıldığını öğrendiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması gözetilerek, davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2023/270 Esas, 2023/538 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkilinin 1999 yılında hesap açtırmak için Yurt Ticaret ve Kredi Bankası'nın Ankara Şubesi’ne gittiğini, Yurt Banka yattığı düşüncesiyle verdiği paranın kağıt üzerinde Off-shore bankasına gönderildiğini, davacının parasının Off-shore bankasına yatırıldığını bankaya el konulmasından sonra öğrendiğini, parasını almak için bankaya başvuran davacının hesabındaki parayı çekemeyeceğini öğrendiğini ileri sürerek 20.000,00 TL’nin 21.12.1999 tarihinden itiberin işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 31.10.2018 tarihli dilekçesi ile talebini 60.204,08 TL'ye yükselterek bu tutarın 21.12.1999 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddiasını haksız fiile dayandırdığını, bu nedenle davanın hesabın açıldığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde açılması gerektiğini, ancak bu sürenin davacı tarafça geçirildiğini, yine alacağın on yıllık genel zamanaşımına tabi olduğunu, bu sürenin de aşıldığı gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı taraf hataya düşürüldüğü iddiasında ise bunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde davasını açması gerektiğini, davalı bankanın adresinin İstanbul olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğunu, borcun TMSF tarafından üstlenilmesi nedeniyle husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Feri Müdahil vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak davacı yanın 1999 yılında bankaya yatırdığı parası banka yetkilileri tarafından KKTC’de kurulan paravan Off Shore Bank Ltd. kıyı bankası hesabına aktarılmış olup işbu davanın ise 19.06.2015 tarihinde açılmış olduğu, bu haliyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle davacı tarafından açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı ING Bank A.Ş.'nin külli halefi olduğu Yurt Ticaret ve Kredi Bank A.Ş.’de bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak off shore hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunu'nun (3095 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 41, 49, 55, 60 ve 133 üncü maddeleri, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 321 ve 336 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 72 nci maddesi ve 154 üncü maddesi,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunu'nun (3095 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 41, 49, 55, 60 ve 133 üncü maddeleri, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 321 ve 336 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 72 nci maddesi ve 154 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V.SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.