"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1992 Esas, 2024/285 Karar
KARAR :Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/22 E., 2021/369 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının belediye başkanı olduğu ... Belediye Başkanlığı tarafından ''... Ekmeği''nin mahreç işareti olarak adına tescil ettirildiğini, davalı ...'nin ''... Ekmeği''ni mahreç işareti olarak tescil ettirmek için davalı ...'e başvuruda bulunduğunu, davacının başvuruya yaptığı itirazın TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından nihai olarak reddedildiğini, halbuki “... Ekmeği” isimli coğrafi işaretin varlığında, aynı fiziki ve kimyasal özellikler ile aynı üretim araçları ve metoduna sahip olan “... Ekmeği'nin”, ... beldesiyle özdeşleşmiş olduğunu gösterir hiçbir bilgi, belge ve somut delil olmadan ... Belediyesi adına coğrafi işaret olarak tescil edildiğini ileri sürerek YİDK’in 03.11.2020 tarih ve 2020-M-9527 sayılı kararının iptaline, C2018/102 başvuru numaralı coğrafi işaretin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi talep edilmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ... Ekmeği ile ... Ekmeğinin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin aynı olmadığını, kendi başvurularında tüm özelliklerin bültende yayınlandığını, ... Ekmeği’nin ise tescilinde hiçbir fiziksel ve kimyasal özelliklerine ilişkin verilere açıkça yer verilmediğini, tescildeki ve bültendeki verilerin bağlayıcı olduğunu, dolayısıyla dava dilekçesindeki kıyaslamanın gerçek dışı olduğunu, ekmeğin tescilde ve bültende belirtildiği boyut ve gramajlarda üretildiğini, daha büyük ebatlarda ekmeğin üretilemeyeceği anlamına da gelmeyeceğini, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 44. maddesi gereği ... ekmeğinin fiziksel ve kimyasal özellikleri yönünden tescilden doğan bir hakkı da bulunmadığını, coğrafi işaretin tescili ile koruma altına alınan hususun ürünün değil ürünün özdeşleştiği yörenin adı olduğunu, coğrafi işaret ve geleneksel ürün adının tescilinin tek bir üreticinin haklarını değil, tescil belgelerindeki şartlara uygun üretim ve pazarlama yapanlarının tümünün haklarını koruduğunu, sağladığı hakların belirli bir kişiye bağlanamayacağını, ... Ekmeği’nin belirgin bir niteliği ve ünü nedeniyle ... Beldesi ile özdeşleştiği gibi, ekmeğin üretimi, işlenmesi ve pişirilmesi işlemleri de ... Beldesi sınırları içerisinde gerçekleştiğini, Osmanlı Trabzon Valisi ...’nın vakfettiği mallar arasında ... kazasında ekmekçi fırınlarının da vakfedildiğini, bu kayıtların da birden fazla ekmek fırınını faaliyette bulunduğunu gösterdiğini, ... Ekmeği ile ilgili ulusal ve yerel gazetelerde sayısız haber yapıldığını, bültende ve tescilde ekmeğin tanımı ve ayırt ediciliğinin açıkça belirtildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aynı ürün grubunun yöreye özgü nitelikleri ile farklı şekilde üretilmelerinin mümkün olduğu, her iki ekmeğin üretildiği ... İlçesi ve ... Beldesi’nin coğrafi konumu arasındaki mesafenin kısa olduğu, komşu ilçe durumunda oldukları, yine gerek iklim gerek bitki örtüsü gerekse de diğer coğrafi etkenlerin hemen hemen aynı olduğu, yörede yetişen ve ekmeklerin pişirilmesinde kullanılan kızılağaç odununun bölgede yetişen bir ağaç çeşidi olduğu ve her iki ekmek açısından yöreden kaynaklı önemli bir pişirme özelliği maddesi olduğu, yayla yolu güzergahında olan her iki yörede üretilen ekmeklerin yöresel adıyla bu yönden bir bilinirlik kazandığı, bilinirliklerinin gün geçtikçe arttığı, sonuç olarak, davacının ekmeğinin gerek akademik çalışmalarda gerek festivallerde gerekse de ülke çapında daha büyük bir bilinirliğe sahip olduğu açık olmakla birlikte, davalı tarafça tescili yapılan ekmeğin de sunulan belgeler ve araştırmalar karşısında belirli düzeyde bilinir olduğu ve bu bilinirliğin tüketici nezdinde bu ekmeğe özel bir yer kazandırdığı, dava konusu ... Ekmeği’nin yukarıda sayılan özellikleri ile, SMK'nın 34. maddesi kapsamında coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya ülkeden kaynaklanma, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından bu coğrafi alan ile özdeşleşme, üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az biri belirlenmiş coğrafi alanın sınırları içinde yapılma şartlarını sağlandığı, YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, TÜRKPATENT YİDK kararının iptali ile davalıya ait C2018/102 sayılı coğrafi işaretin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 11.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.