"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2023/14 Esas, 2023/630 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davalı bankanın teşvik ve yönlendirmesi ile 22.11.1999 tarihinde vadeli olarak yatırmış olduğu paranın, dava dışı ... Ltd. adlı KKTC’de kurulan paravan banka hesabına aktarıldığını, 21.12.1999 tarihinde Egebank yönetimine el konularak bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılarak yönetiminin TMSF’ye devredildiğini, banka yönetimine el konulmasından dolayı paranın müvekkillerine ödenmediğini iddia ederek müvekkilleri tarafından davalı bankanın Necatibey Ankara Şubesi’ne yatırılan toplam 30.033,74 USD paranın davalı bankadan hükmen tahsiline, paranın bankaya yatırıldığı 22.11.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesine göre temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; hisse devir tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanabilecek her türlü borcun TMSF tarafından üstlenilmesi sebebiyle ve 5411 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri ve TMSF’nin taraf olduğu sözleşmeler uyarınca müvekkilinin sorumlu olmadığını, davada müvekkili bankanın değil hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlere ilişkin borçları TMSF’nin üstlendiğini ve hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlere ilişkin borçların yasa gereği TMSF üzerine nakil edilmiş olduğunu, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, dava konusu paranın offshore bankasına gönderilmesi üzerinden on yıldan fazla zaman geçtiğini, zamanaşımı itirazları bulunduğunu, davacının daha fazla faiz getirisi elde etmek için seçtiği bir hesap türü ve parasını bu hesapları değerlendirmek üzere verdiği talimat ve müvekkili bankanın da davacının bu talimatına uygun gerçekleştirdiği bir havale işlemi olduğunu, davacının fazla faiz getirili ancak devlet güvencesinde olmayan bu yatırımı sebebi ile ulaşamadığı alacağını gerçeğe aykırı ve mesnetsiz iddialarla müvekkili bankadan tahsil etmek istemesinin yasal dayanağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Fer'i müdahil OYAK vekili dilekçesinde; müvekkili Kurumun davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, uyuşmazlığın TMSF’ye devrolunan bankaların off-shore hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu tazminat davası olduğunu, asıl muhatabın TMSF olduğunu savunarak davanın asıl muhatap olan TMSF’ye tevcih edilmesini istemiştir.
3.Fer'i müdahil TMSF vekili dilekçesinde; davacıların bankadan tahsilini talep ettiği alacağın, ... Ltd.’ye havale edildiğini ve bankadan çıkarak ... Ltd. nezdinde bir alacak haline geldiğini, banka ile ... Ltd.’nin farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğundan başka bir kuruluş nezdindeki alacak için bankaya husumet yöneltilmesinin usule aykırı olduğunu, davanın öncelikle husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davanın zamanında açılmadığını, dava açma süresinin sona erdiğini, zamanaşımından davanın reddi gerektiğini, davacı iddiaları ile banka kayıtları arasında uygunluk bulunmadığını, davacıların serbest iradeleriyle daha fazla faiz getiri sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih ettiklerini, davacıların offshore hesap cüzdanını aldıktan sonra herhangi bir itirazlarının bulunmadığını, Egebank A.Ş. ile ... Ltd. ayrı bir tüzel kişiliklere sahip olduğunu, aralarında herhangi bir organik bağ olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 22.04.2022 tarihli ve 2021/7 E., 2022/2 K. sayılı kararı gereğince, mudilerin off shore alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde off shore hesabına aktarma tarihi esas alınacağı, davacının 23.11.1999 tarihinde yatırdığı paranın off shore hesabına aktarıldığı, davanında 15.09.2014 tarihinden açıldığından 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı ... Bank A.Ş.'nin külli halefi olduğu ... Bank A.Ş.’de bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak off shore hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunu'nun (3095 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin ikinci fıkrası 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 41,49,55, 60 ve 133 üncü maddeleri 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 321 ve 336 ncı maddeleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 72 nci maddesi ve 154 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan, davacılardan alınan temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.