Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2 E. 2024/1156 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı banka çalışanının, davacıdan aldığı parayı zimmetine geçirmesi nedeniyle bankanın sorumluluğuna ilişkin tazminat davasında zamanaşımı def'inin değerlendirilmemesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin ıslaha karşı zamanaşımı def'i ileri sürmesine rağmen, mahkemenin bu def'i değerlendirmeden işin esasına girmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2008/1 Esas, 2021/746 Karar

DAVACILAR : ... mirasçıları;

a) ... b) ...

c) ...

d) ...

e) ...

f) ... g) ...

h) ... vekilleri Avukat ...

DAVALILAR : 1. Türkiye Ekonomi Bankası A.Ş. (Eski Ünvanı: Türkiye Dış Ticaret Bankası A.Ş.) vekili Avukat ...

... 2. ...

DAVA TARİHİ :

HÜKÜM : Kısmen kabul

A.Ş. vekili

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacılar vekili ve davalı ... Ekonomi Bankası A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ...'un diğer davalı bankanın çalışanı olduğunu, müvekkiline bankaların özel havuz sitesinde hesap açtırması halinde yüksek gelir elde edeceğini beyan ederek müvekkilinden para aldığını, banka şubesinin hesap hareketlerinin banka yönetiminin dikkatini çekmesi üzerine müfettiş incelemesi yaptırıldığını, davalı şahsın banka müşterilerinin onayı olmadan para transferi yaptığı, sahte hesap cüzdanı düzenlediğini, müşterilerinin bilgi ve onayı olmadan para transferleri yaptığının anlaşıldığını, davalı hakkında ceza yargılamasının devam ettiğini, davalı bankanın gerekli özen ve kontrolü yapmamasından dolayı sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000.000.000,00 Eski TL'nin tahsilini talep etmiştir.

Davacı vekili 16.02.2018 tarihli dilekçesiyle, müvekkilinin zararı olan 22.069,00 TL dava tarihi itibariyle alım gücünün belirlenmek suretiyle davalı bankadan en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsili yönünde talebini ıslah etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı .... vekili cevap dilekçesinde; davacının banka çalışanına güvenerek para teslim etmesi, karşılığında banka hesap cüzdanı ve dekont almadığından bankaya değil, çalışanın şahsına güvenmesi sonucunu doğurduğunu, davacının ağır kusurlu olduğunu, davalının sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, davacının bankada kaydı bulunmadığını, banka ile yapılmış bir sözleşmesinin bulunmadığını ve bankada para kaydı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Mahkemece Verilen Karar

Mahkemece 13.04.2005 tarih, 2004/426 E. ve 2005/194 K. sayılı kararı ile davanın 4389 sayılı Bankacılık Kanunu'ndan (4389 sayılı Kanun) 672 ve 5020 sayılı Kanunlarla değişik 14 üncü maddesi uyarınca davada 1 ve 2 no.lu Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, bankanın davada taraf olmasının yeterli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, davalı banka vekili temyiz etmiştir.

B. Bozma Kararı

Dairemizin 05.12.2016 tarih, 2005/12617 E. ve 2006/12829 K. sayılı kararıyla hüküm tarihinden sonra yürürlüğü giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 142 nci maddesinin görevli mahkemeyi düzenlediği, davacının banka olmadığını, temyiz aşamasında yürürlüğe giren bu değişiklik dikkate alınarak esas girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine işaret edilerek Mahkeme kararı bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin 11.07.2007 tarihinde, davalı ...'a yönelik davayı takip etmediklerini beyan ettiği anlaşıldığından bu davalı yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı ...’ın davalı Banka nezdinde vadesiz mevduat hesabı bulunduğu, davaya konu zararın davalı ...’un davalı Bankada çalıştığı dönemde değil mülga Etibank A.Ş.’de çalıştığı dönemde oluştuğu, davalı Dışbank A.Ş. Ulus Şubesinin 17.05.2002 tarihinde açıldığı ve davalı ...’un da Etibank A.Ş.’nin Fon’a devrini müteakip davalı Bankada çalışmaya başladığı, davalı ...’un, davalı Bankada çalışmaya başladığı tarihten itibaren usulsüzlüklerini devam ettirdiği, davaya konu zararın oluştuğu dönemde davalı Banka elemanı olmasa da, davacıya 1597 adet B tipi likit fon bulunduğuna ilişkin belgenin verilmesi, talep edilen paraların başka hesaplardan çekilmek suretiyle güven telkin edilerek mevcut zimmet eyleminin devam ettirildiği süreçte davalı ...’un davalı Banka çalışanı olduğu, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/158 E., 2014/379 K. sayılı ilamında, müteveffa ... ile ilgili olarak davalı ...’a verdiği paranın 26.095,00 TL olduğu ve adı geçen davalı tarafından davacıya yapılan 4.026,00 TL tutarındaki ödemenin tenzili ile kalan zimmet miktarının 22.069,00 TL olarak kabul edildiği, ceza yargılaması sonunda davalı hakkında verilen mahkumiyet kararının kesinleştiği, davacı müteveffa ...'ın davalı ...'nın tanıdığı olduğu ve ilgili işlemler gerçekleştiğinde gerekli özeni göstermediği ve davacının davaya konu zararın oluşmasında % 50 oranında müterafik kusurunun bulunduğu gerekçesiyle, davalı ... aleyhine açılan davanın açılmamış sayılmasına, davalı Banka aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, 11.887,29 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... Ekonomi Bankası A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 15.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda sadece davalı ...'un çalıştığı, şube müdürlüğüne resmi bir dilekçe ile müracaatla parasının akıbetini ve tutarı hakkında bilgi talep etmesi imkan dahilindeyken, davacı tarafın bu yönde hareket etmediği, bu bağlamda, davacının davaya konu zararın oluşmasında müterafik kusurunun bulunduğu görüşüne varıldığını ve sorumluluk oranının % 50 nispetinde olabileceği değerlendirildiğini, bu görüşün hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, banka müfettişleri tarafından hazırlanan inceleme raporlarında bankanın yeterli düzeyde denetim ve kontrol görevlerini yapmadığı açıkça belirtildiğini, ayrıca müvekkili ile banka arasında hesap mutabakatına varıldığı kabul edildiğini, 08.02.2021 tarihli ek raporda, sadece altın, döviz, enflasyon kriterlerini esas alarak alacaklar konusunda uyarlama yapıldığını, esas alınan kriter Yargıtayca kabul edilen kriterlerin tamamını karşılamadığını, Yargıtay kararlarına göre, uyarlamalarda "Emlak vergisi ve Amortisman (yeniden değerlendirme)" oranları da baz alınması gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... Ekonomi Bankası A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda, davacının müvekkil davalı bankadan alacaklı olmadığına dair tespit ve değerlendirmede bulunulduğunu, diğer davalı eylemlerini banka adına gerçekleştirmediğini, davacı dava konusu işlemleri gerçekleştirirken güven kuruluşları olan bankalara güvenmek yerine diğer davalı banka çalışanı ...’a güvenerek, aralarındaki kişisel ilişki çerçevesinde paraları bankaya değil ...’a teslim ettiğini, bu sebeple hem davacının hem de diğer davalının karşılıklı kusurlarının sorumluluğunun bankaya yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı yönünden müvekkili banka döneminde meydana gelen bir haksız eylem ve zarar söz konusu olmadığını, müvekkili yönünden söz konusu zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, ayrıca müvekkili bankaya yöneltilen %50 oranında kusurun fahiş olduğunu, davacıya yöneltilen %50 müterafik kusurun ise yetersiz olduğunu, davacının komşusu ve tanıdığı olması sebebiyle davalı ...’a olan ve bankacılık işlemleri yönünden olağan kabul edilemeyecek bu güveni dolayısıyla davalı ...’un zimmet eylemini yapma ve sürdürme olanağına sahip olması karşısında davacının bu son derece ağır kusurlarına rağmen müvekkil bankaya yöneltilen kusur oranı fahiş ve hakkaniyetsiz davacının ki ise yetersiz olduğunu, ıslah talebinde bildirilen tutar zamanaşımına uğradığını, davacı dava dilekçesinin sonuç kısmında yer alan talebinden fazlasını zamanaşımı nedeniyle talep edemeyeceğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı banka çalışanına verilen paranın, banka kayıtlarında gözükmemesi ve davalı banka çalışanının zimmetine geçirmesi iddiasına dayalı tazminat davasıdır.

2. İlgili Hukuk

818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dava, davalı banka çalışanına verilen paranın, banka kayıtlarında gözükmemesi ve davalı banka çalışanının zimmetine geçirmesi iddiasına dayalı tazminat davasıdır.

2.Davalı vekili ıslaha karşı beyan dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuş, Mahkemece zamanaşımı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları arasında zamanaşımı da bulunduğu anlaşıldığından ıslah edilen meblağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konu değerlendirilmeden işin esasına girilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istekleri halinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.